BRÜKSEL (İHA) -Hapiste bulanan gazeteci sayısı, yapısal reformların oluşturulamaması, görevleri gereği hassas konular üzerinde haber yapan veya yargı süreçleri ile ilgili bilgi toplayan gazetecilerin kendilerinin yargılanmaları, KCK bağlantılı çok sayıda tutuklama, internet üzerinde yapılan kısıtlamalar ve erişimi engellenen siteler, medya gruplarının az sayıda holding yöneticisinin elinde olması ve bundan kaynaklanan editoryal bağımsızlığın sağlanamaması, hükümetin kendisini eleştiren belli gazetecileri, yazarları ve medya patronlarını açıktan veya üstü kapalı şekilde hedef alan açıklamaları gibi nedenlerin sıralandığı raporda bu konular detayları ve örnekleriyle işlenerek özetle 'Türkiye'de basın özgürlüğü son yıllarda esaslı şekilde kötüye gidiyor' denildi.
CPJ, TESEV, Sınır Tanımayan Gazeteciler, Bianet, AB, Avrupa Konseyi, AGİT raporlarının da hatırlatan ve atıf yapan Pierini, raporunda hükümetin iç ve dış dünyaya bu konuda kulaklarını tıkamaması gerektiğini belirterek Türkiye'nin bugün dünya basın özgürlüğü indeksinde Kongo'nun iki kademe altında, Afganistan'ın iki kademe üstünde 148. sırada olduğunu belirtiyor.
Özellikle internet konusunda Türkiye'de yaşananların bu yüzyılda yeri olmadığını raporunda ifade eden Pierini, sansür ve otosansürün yaygınlaşma eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor. Hapisteki gazetecilerin yüzde 68'inin Kürt meselesi, yüzde 13'ünün Ergenekon ve yüzde 19'unun da diğer sebeplerden içeride bulunduğunu kaydeden rapora göre bu gazetecilerin büyük çoğunluğu anti-terör yasasının kapsamı, yorumlanma ve uygulanma şekli nedeniyle bu durumda bulunuyor.
Sosyal medyanın da haber alma özgürlüğü konusunda önemli bir rol oynamaya başladığını belirten raporda sosyal medya alanında da Türkiye'nin sıkıntılı bir tablo çizdiği aktarılıyor ve sosyal medya gibi bireylerin otonom şekilde bilgi ürettiği ve bilgiye eriştiği ortamları kontrol etmeye çalışmanın gerçek olmadığı vurgulanıyor.
Pierini'nin raporunda erişimi engellenen internet sitelerinin sayısında ise 2008'den itibaren günümüze dramatik bir artış görüldüğü yine grafik tablolarla gösteriliyor.
Raporun en can alıcı ve sert ifadelerinden biri ise 'hiçbir politik partinin gerçeklik ve akillik alanlarında monopol oluşturmaya ve kendi gerçeklerini ve seçimlerini tüm topluma empoze etmeye çalışmaması gerektiği' ifadesi olarak göze çarpıyor.
Marc Pierini, Fransız diplomat ve büyükelçi. 2006 Aralık ayı başında, Avrupa Komisyonu’nun Dış İlişkiler Servisi’nde 30 yılını dolduran Pierini, görev süresi sona eren Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer’in yerine, Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisiliği'ne atanmıştı.