Türkiye'de bazı doğalgaz santrallerinde 'kur artışı' yüzünden elektrik üretimi aksadı

EPİAŞ Şeffaflık Platformu'nun verilerine göre, 6 doğal gaz yakıtlı santral Pazartesi günü elektrik üretimini durdurdu. Aralarında yabancı firmalara ait olanların da bulunduğu bazı santrallerin bir günden fazla olmak üzere üretimi kestiği platformda görülüyor. Uzmanlara göre bunun nedeni kur artışının maliyetlere etkisi. BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün haberi.

Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) Şeffaflık Platformu'nun verilerine göre, son birkaç gündür Türkiye'de 6 elektrik santralinde üretim aksadı.

Aralarında yabancı firmaların santrallerinin de olduğu doğalgaz yakıtlı bu santraller dün elektrik üretimini durdurdu.

EPİAŞ verilerine göre bazı firmaların 9 Ağustos'tan itibaren üretimi durdurduğu, bazılarının ise Pazar gününden itibaren üretim yapmadığı görülüyor.

Bazı santrallerin önümüzdeki günlerde de üretim yapmayacağı platformdan takip edilebiliyor.

Reklam
Reklam

EPİAŞ'ta firmaların elektrik üretimini neden durduklarına dair planlı ya da planlı olmayan herhangi bir gerekçe bulunmuyor.

Enerji alanında fiyat analizi ve habercilik yapan Argus Media, konuyla ilgili hazırladığı analizinde firmaların elektrik üretim faaliyetlerine ara vermesine gerekçe olarak, Türk Lirası'nın değer kaybı yüzünden santral maliyetlerinin artmasını gösteriyor.

TL'deki düşüş nedeniyle doğal gaz fiyatlarının arttığını söyleyen Argus Media, doğal gaz ile elektrik üreten şirketlerin artan işletme maliyetleri nedeniyle üretimi durduğu değerlendirmesinde bulunuyor.

'Artan döviz fiyatı ve teknik arıza'

Elektrik üretimini durduran şirketler arasında GAMA Enerji A.Ş de bulunuyor.

BBC Türkçe'nin konuştuğu GAMA Enerji A.Ş Genel Müdürü ve Enerji Ticareti Derneği Başkanı Tamer Çalışır, üretiminin durmasını, "artan döviz fiyatı ve santraldeki tribünlerinin bir tanesinde meydana gelen teknik arıza" ile açıklıyor.

OMW Samsun Elektrik ise BBC Türkçe'ye yaptığı yazılı açıklamasında, "Mevcut operasyonlarımız planlandığı gibi devam etmektedir" dedi.

Reklam
Reklam

Platformda elektrik üretimine ara verdiği gözüken diğer firmalar, yazılı ve sözlü olarak ilettiğimiz bilgi edinme başvurumuza yanıt vermedi.

Enerji Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ise haber yayımlanana dek geçen süre içerisinde talebimizi yanıtsız bıraktı.

Enerji Ticareti Derneği: Santrallerin bir kısmı çalışamaz hale geldi

Türkiye'de elektriğin alınıp satıldığı piyasa EPİAŞ tarafından işletiliyor.

Firmalar bir sonraki gün için, 'gün öncesi' piyasasına EPİAŞ üzerinden tekliflerini giriyor, alıcılar da yine EPİAŞ üzerinden kendi tekliflerini giriyor.

Sonrasında piyasa içerisinde eşleşme oluyor ve şirketler bir sonraki günün üretimini bu eşleşmelere göre yapıyor.

Tamer Çalışır, doğalgaz ile elektrik üreten şirketlerin "keyfi olarak" elektrik üretimini durdurma tasarrufuna sahip olmadığı söylüyor.

Ancak artan döviz fiyatları ve Ağustos başında düzenlenen doğal gaz satış fiyatları nedeniyle EPİAŞ'tan talimat alamadıklarını söylüyor.

Geçen yıl 8 bin saat üretim yaptıklarını söyleyerek, "Türkiye'nin güvenliği için bugüne kadar zarar etme pahasına üretimi durdurmadık" diyen Çalışır, şu an Türkiye genelinde santrallerin bir kısmının elektrik üretemez hale geldiğini belirtiyor:

Reklam
Reklam

"EPİAŞ'ın gün öncesi talimatlarına ya da Türkiye Elektrik İletim A.Ş'nin gün içi talimatlarına bağlı olarak çalışıyoruz. Bugünkü koşullarda da yine bütün piyasa oyuncuları gün sonunda gaz masraflarını çıkartabilecek fiyat tekliflerini sunuyor."

"Ancak özellikle gaz fiyatında yeni fiyat tarifesine geçilmesi ve dolar kurundaki değişiklikten kaynaklanan nedenlerden dolayı verilen teklifler, maalesef santrallerin çalışmasına izin vermiyor.

"Özellikle Cumartesi gününden itibaren artan döviz kuru ve yeni doğal gaz fiyatları nedeniyle santrallerin bir kısmı çalışamaz hale geldi. Bu şirketlerin üretimi durdurmayı tercih etmesinden değil, EPİAŞ'tan talimat alamamalarından kaynaklanıyor."

'Önlenemeyecek bir krizin habercisi değil'

GAMA'nın elektrik üretimini durdurma sebepleri arasında santrallerindeki bir tribünde meydana gelen teknik arıza da yer alıyor.

Ekim ayında bakımı planlanan tribünün ani bir arıza yaşadığı için bakıma alındığını söyleyen Çalışır, diğer tribünün ise yeni doğal gaz fiyatları ve dövizdeki artıştan ötürü faaliyete geçemediğini söylüyor.

Reklam
Reklam

Çalışır, 6 şirkete ait santralin üretimini durdurmasının "önlenemeyecek bir krizin habercisi" olarak okunmaması gerektiğini, doğal gaz ve dövizden kaynaklı meydana gelen maliyet artışının ne zaman son bulacağına dair bir öngörüde bulunmanın ise zor olduğunu ifade ediyor:

"Anlık olarak değişen koşullar nedeniyle, santrallerin aynı anda devre dışı kalması söz konusu olabiliyor. Devlet de buna yönelik anında tedbir aldı. BOTAŞ geçici bir süre için kuru sabitleme gibi bir tedavi yöntemine gitti.

"Açıkça söylemek gerekirse biz şu anda çalışarak sadece masraflarımızı çıkartabiliyoruz. Sanılmasın ki kar ediyoruz veya kar edemediğimiz için çalışmıyoruz. Biz sadece o maliyeti sıfırlamak tekliflerimizi ona göre ayarlıyoruz.

"Makul bir sürede bunların hepsi çözümlenebilir. Daha önce 2001 ya da 2004 yılında yaşanan krizlerde de bu kadar ani döviz yükselmişti sonra 17 sene bir daha bu sorunu yaşamamıştık. Bu kriz de bir şekilde aşılacak. Ama 'Birkaç güne çözülür' ya da 'daha uzun sürer' demek sağlıklı bir yaklaşım olmaz."

Reklam
Reklam

BOTAŞ kuru sabitledi

Türkiye'nin doğalgazı aldığı ülkelerin başında Rusya, İran ve Azerbaycan geliyor.

Reuters ve Bloomberg kaynaklara dayandırdıkları haberlerinde, BOTAŞ'ın (Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi) doğalgaz ile çalışan enerji santrallerine yardımcı olmak adına dolar/TL kurunu 6,5'e sabitlediğini kaleme aldı.

BOTAŞ elektrik üretim santrallerinin kullandığı gazın fiyatına 1 Ağustos'tan itibaren geçerli olmak üzere yüzde 49,5 zam yapmıştı.

Santrallerin aldıkları gazın ödemesinin dolar üzerinden yapılacağı karara bağlanmıştı. Bu da döviz kurunun yükselmesiyle santrallerin faaliyetlerinin pahalı bir hale gelmesine yol açtı.

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, Temmuz ayında yaptığı açıklamada 100 milyar dolar civarındaki yatırımlar neticesinde faiz hariç 50 milyar dolarlık bir kredi yükü olduğunu söylemişti.

TMMOB: Bu sonucu bekliyorduk

TMMOB dün paylaştığı analizinde, Ağustos 2018'e kadar doğal gaz ile elektrik üreten santrallere verilen gaz fiyatlarının maliyet rakamlarının altında olduğunu ve özel şirketlerin "kamu zararı ve yurttaşlara çıkarılan faturalar pahasına" desteklendiğini söylemişti.

Reklam
Reklam

Artan döviz fiyatları ve Ağustos ayının başı itibariyle doğal gazın yeni fiyatlandırmasıyla birlikte, elektrik üretiminin azalacağını ve vatandaşa yansıyan faturaların zamlanacağını işaret etmişti.

Ayrıca analizinde; elektrik sektöründeki üretim, iletim, dağıtım ve satış ana faaliyetlerinin ayrıştırılıp, her birinin ayrı kurum/şirketler tarafından yerine getirilmesinin elektrik fiyatlarını artırdığını söylemişti.

BBC Türkçe'nin soruların yanıtlayan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Dairesi Başkanı Oğuz Türkyılmaz, 6 firmanın elektrik üretmemesi hakkında, "Doğalgaz maliyetleri arttığı için Türkiye'de elektrik üretiminin azalabileceğini zaten öngörüyorduk" diyor.

Ancak Türkyılmaz'a göre, "Türkiye karanlıkta kalacak" çıkarımında bulunmamak gerekiyor:

"Kur çok dalgalı olduğu için haklı olarak üretimi durdurma kararı almış olabilirler. Ama bu mutlak sürecek bir şey değil, Türkiye karanlıkta kalmaz. Çünkü halihazırda bir kapasite fazlası var. Diğer santraller daha verimli çalıştırabilir. Şu an ciddi bir problem yaratacağını düşünmüyorum."

Reklam
Reklam

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener ise dünkü açıklamasında, "Türkiye'de enerji yönetiminin bilgisi ve becerisi tartışmalıdır" diyor ve ekliyor:

"Hâlihazırda elektrik talebinin arz kapasitesinin gerisinde kalması ve planlama olmayışından ötürü özellikle fosil yakıt esaslı birçok santralin ölü yatırım olduğu, bu ölü yatırımların kredilerle yapıldığı, özel sektörün ödeyemediği kredi borçlarının şu veya bu şekilde Hazine'ye ve tüketicilere yansıtılacağını görmezden gelen ve ayrıca "kapasite bedeli" adı altında bu irrasyonel yatırımlara destek çıkan enerji yönetiminin bilgisi ve becerisinin tartışmalı olduğu açıktır.

"İthal kaynağa dayalı elektrik üretim politikaları adım adım terk edilmeden; serbestleştirme ve özelleştirmelerden vazgeçilmeden; yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretim altyapısı geliştirilmeden; toplum çıkarlarını esas alan kamusal planlamaya dayalı kurumsal üretim, iletim, dağıtım politikaları uygulanmadan ülke ve toplum aleyhine politika ve zamların süreceği gerçeği göz ardı edilmemelidir."

Reklam
Reklam