Türkiye’de Diyabete Rastlama Sıklığı

‘Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Raporu’ verilerine göre ulusal diyabet oranının, 1997-1998 ve 2010'da gerçekleştirilen 13 yıllık...

‘Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Raporu’ verilerine göre ulusal diyabet oranının, 1997-1998 ve 2010'da gerçekleştirilen 13 yıllık dönemde yüzde 7'nin biraz üstündeki bir düzeyden yüzde 13'e çıktığı açıklandı.

Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Raporu’nda yer alan bilgilere göre, iki büyük ölçekli Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans (TURDEP) çalışmasının, Türkiye'de Tip-2 diyabetin hızla artan yüküne ilişkin önemli bulgular ortaya koyduğu belirtildi. Her iki çalışmanın da yaklaşık olarak 25 bin kişilik bir örneklem üzerinde yapıldığı ifade edilerek, iki örneklemde yer alan katılımcıların ortalama yaşı farklı olduğu kaydedildi (ilk çalışmadaki 41 yaş ortalamasına karşın ikinci çalışmada yaş 46). Çalışmalar sonucunda, ulusal diyabet oranının iki çalışma arasında geçen 13 yıllık dönemde yüzde 7'nin biraz üstündeki bir düzeyden yüzde 13'e ulaşarak neredeyse iki katına çıktığı belirtildi.

Reklam
Reklam

1997’DEN BU YANA KADINLARIN ORTALAMA KİLOSUNDA 8 KİLO ARTIŞ OLDU

TURDEP 2 kapsamında ortaya konan ilk gözlemler arasında ayrıca 1997-1998 dönemine nazaran kadınların ortalama kilosunun 8 kilogram, erkeklerinse 6 kilogram artış gösterdiği bulgusu yer alıyor. Öte yandan bel ölçülerinde erkeklerde 6 santimetre, kadınlarda 7 santimetre artış olduğu bildirildi. 2010 yılındaki çalışmaya göre, diyabetin ortalama ortaya çıkış yaşı 1998'deki düzeye oranla beş yıl daha geriledi. Buna ilave olarak, TURDEP 2 çalışmasına katılan örneklemdeki kişilerin yüzde 45'inin diyabet sorunu yaşadıklarının farkında olmadıkları belirtildi. Türkiye'de ayrıca hastalığın rakamsal oranlarında bölgeler arasında ciddi farklılıklar bulunduğuna ve bu farklılıkların altında da ekonomik göstergeler ile bunlarla bağlantılı gelişmelerle pozitif ilişkinin yattığına dair belirtilerin görüldüğü ifade edildi. Örneğin TURDEP 1 çalışmalarında diyabetin kentsel nüfusta kırsal nüfusa oranla önemli ölçüde daha yaygın olduğu ortaya koyularak, ülkenin doğusunda hem hastalık tanısı konma (yüzde 6) hem de glikoz toleransında azalma (yüzde 6) oranlarında en düşük oranın gözlemlendiği kaydedildi. En yüksek oranların ise güney bölgesinde olduğu bildirildi.

Reklam
Reklam

ÖNLEM ALINMAZSA HASTALIĞIN MALİYETİ 10 MİLYAR DOLARA ÇIKABİLİR

Son dönemde yapılan bir çalışmada da diyabetin önlenmesi ve erken dönemde kontrol altına alınmasına yönelik daha etkili yaklaşımların uygulamaya konmaması halinde, hastalığın ileriki dönemlerinde karşı karşıya kalınacak olan komplikasyonlarının maliyetinin bugünün fiyatları ile 10 milyar ABD doları düzeyine tırmanabileceği belirtildi. Bunun da Türkiye'nin bugünkü sağlık harcamaları toplamının yüzde 20'si gibi bir rakama denk geldiği vurgulandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: