Türkiye'de karaciğer kanseri riski artıyor

Ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerinde görülme sıklığı olan karaciğer kanseri Türkiye'de de giderek artış göstermeye başladı.

SAMSUN (İHA) - Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, daha çok uzak doğu ülkelerinde görülen karaciğer kanseri sıklığının Türkiye'de giderek arttığına dikkat çekerek erken tanı konusunda uyardı.

Karaciğer kanseri en sık görülen 5. kanser türü olarak dünyada yerini alırken, Türkiye'de kanser görülen hasta sayısının artması endişe veriyor. Kansere bağlı ölümler arasında üçüncü sırada yer alan karaciğer kanserinde, erken tanı ve karaciğer nakli ile insanlar yeniden yaşama bağlanabiliyor.

Reklam
Reklam

OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, daha çok Uzak Doğu ülkelerinde görülen karaciğer kanseri sıklığının ülkemizde de her geçen gün artmakta olduğuna dikkat çekti. Karaciğer kanserinin en sık görülen beşinci kanser türü olduğuna vurgu yapan Karabıçak, kansere bağlı ölümler arasında karaciğer kanseri ölümlerinin üçüncü sırada yer aldığını vurguladı.

Sirozlu hastaların en fazla risk taşıyan hastalar gurubuna girdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, Hepatit C'li hastalarda uzun dönemde kanser gelişme riskinin artığını, sirozlu hastalarda yıllar içinde karaciğer kanseri gelişme riski arttığından dolayı bu hastaların karaciğer polikliniklerinde düzenli olarak takip edilmesinin gerekli olduğunu kaydetti. Uzun süre çok fazla alkol tüketenlerde, sigara içenlerde ve aflatoksine maruz kalan kişilerde karaciğer kanseri gelişme risk artığını ifade eden Karabıçak, "Karaciğer kanseri daha çok sirozlu hastalarda görülse de hiçbir risk faktörü taşımayan hastalarda da gelişebilmektedir. Karaciğer kanseri spesifik bir bulgusu olmamakla birlikte sağ üst kadran ağrısı, halsizlik, kilo kaybı, kansızlık, ilerlemiş vakalarda da sarılık sık görülen başvuru bulgularıdır. Siroz hastalarının dışındaki hastaların büyük bir kısmı ise hiçbir şikayeti olmayan ve karaciğer kanseri tanısı rastlantısal olarak konulan hastalardır" dedi.

Reklam
Reklam

"Karaciğer kanserinde erken tanı çok önemlidir" diyen Karabıçak, "Dinamik MR karaciğer kanserinin tanısında ve ameliyat planlanmasında en iyi görüntüleme yöntemidir. Karaciğer kanserinin temel tedavisi cerrahi yöntemlerdir. Tümörün yerleşim yerine göre farklı cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Karaciğer dokusunun kendini yenileyebilmesi nedeniyle karaciğerin yüzde 60'ının çıkartılması bir sorun oluşturmayabilir. Geride kalan karaciğer dokusu büyüyerek 6-8 hafta içinde orijinal haline yakın bir büyüklüğe ulaşmaktadır. Erken tanı konulan ve cerrahi tedavi uygulanan hastalarda 5 yıllık hastalık sağ kalım yüzde 70 civarındadır" diye konuştu.

Sirozlu hastalarda ise hem sirozun hem de kanserin tedavisi için karaciğer nakli yapılmasının gerekli olduğunu dile getiren Karabıçak, cerrahi uygulanamayan hastalarda tümörün özel aletlerle yakılması, dondurulması ve tümör içine kemoterapi ilaçlarının verilmesi gibi alternatif tedavi yöntemlerin uygulanması gerektiğini belirtti.