ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanlığı, Tayland, Vietnam, Honk Kong ile Çin başta olmak üzere tüm Asya ülkelerinde ölümcül boyutlara ulaşan ve kamuoyunda 'kuş gribi' olarak bilinen 'Avian İnfluenza' salgınına karşı Türkiye'de gerekli tedbirlerin alındığını açıkladı.
Bakanlığın, 'saglik.gov.tr' isimli internet sitesinde yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de tavuk vebası veya kuş gribi olarak bilinen İnfluenza' vürüsüyle ilgili bir tehlikenin bulunmadığı bildirildi. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi kuş gribinde de korunma önlemlerinin çok önemli olduğunu belirtirerek, "Bunun için tavuk çiftliklerinde çalışanların hijyen kurallarına uymaları, eldiven ve maske gibi ekipmanlarla gerekli diğer korunma önlemlerini almaları sağlanmalı ve bu kişilerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi konusunda hassasiyet gösterilmelidir" denildi.
Açıklamada ayrıca şu görüş ve önerilere yer verildi: "Kamuoyunda tavuk vebası veya kuş gribi olarak da bilinen, influenza A virüslerinin neden olduğu, kanatlıların, solunum ve sinir sistemine ait belirtilerle seyreden akut bulaşıcı bir hastalığı olup, insanlara da bulaşabileceği bildirilen viral bir enfeksiyondur. İnfluenza virüsünün A, B, C olmak üzere değişik tipleri mevcut olup, B ve C tipinin sadece insanlarda hastalık oluşturduğu, A tipinin ise kanatlılarda solunum ve sinir sistemine ait belirtilerle karakterize Avian İnfluenza (Kuş Gribi, Tavuk Vebası) hastalığına sebep olduğu bilinmektedir. Hastalığın saklayıcısı göçmen su kuşları, özellikle de yaban ördekleridir; etken bu hayvanların bağırsaklarında yaşar ve gaitaları ile atılır. Enfekte olan kuşlar virüsleri salya, burun akıntısı ve dışkılarıyla atarlar; bunlarla temas eden duyarlı kanatlı hayvanların hastalığa yakalanmasıyla büyük salgınlar ortaya çıkabilmektedir. Kanatlı hayvanların avian influenza virüsü ile bir maruziyetinin söz konusu olması halinde hastalığa yakalanma ve ölüm yüzde 100'dür. Hastalığın kanatlı hayvanlardaki belirtileri hayvan türüne ve virüsün hastalık tipine göre değişmekte olup, hayvanlar genellikle belirtilerin ortaya çıkmasından iki gün sonra ölmektedir. İnsanlardaki İnfluenza A virüsünün H5N1 alt tipinin (serotip) neden olduğu hastalıklarda ateş, boğaz ağrısı, öksürük, solunum güçlüğü, kas ağrısı, ve viral pnömoni (zatürree) görülmektedir. Avian influenza virüsünün normal olarak kuşlar ve domuzlar dışındaki türlerde hastalık yapmadığı bildirilmekle beraber, 1997 yılında Hong Kong'da kümes hayvanlarında meydana gelen ve virüsün H5N1 alt tipinin sebep olduğu salgında 18 kişide şiddetli solunum yolu enfeksiyonu belirlendiği, bunlardan 6 kişinin öldüğü ve etkenin de kümes hayvanlarında salgına neden olan etkenle aynı olduğu ilk defa bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda da bu kişilerin enfekte kümes hayvanlarıyla çok sıkı temasta olduğu anlaşılmıştır. Daha sonra 1999'da yine Hong Kong'da avian influenza A virüsünün H9N2 alt tipinin neden olduğu iki vaka bildirilmiştir. Avian influenza A virüsünün H5N1 alt tipinin neden olduğu ve Çin'e seyahati söz konusu olan Hong Konglu bir ailenin iki ferdinde 2003'te hastalık belirlenmiş olup, bu kişilerden birisi ölmüştür.
"GELİŞMELER ULUSLARARASI SALGIN HASTALIKLAR OFİSİ'Nİ BİLDİRİLDİ" Yine aynı yıl Hollanda'da H7N7 alt tipinin yol açtığı ve tavuk çiftliklerinde çalışanlar ile bunların ailelerinde görülen vaka bildirimleri yapılmış, bu salgında bir kişi ölmüştür. Ocak 2004'te Vietnam'dan bildirilen ve insanlarda şiddetli solunum yolu hastalıklarına neden olan vakalara kuş gribi virüsünün H5N1 alt tipinin sebep olduğunun laboratuvar testleriyle doğrulandığı bildirilmektedir. Hastalıktan ölenlerin sayıları ile ilgili olarak Dünya Sağlık Teşkilatı'ndan alınan bilgiler (06.02.2004 itibariyle) Tayland'da 5 vaka 5 ölüm, Vietnam'da 15 vaka 11 ölüm şeklindedir. Avian influenza virüsünün, genetik materyalindeki değişiklikle (mutasyonla) insanlara yönelik olarak da hastalık yapıcı nitelik kazanabileceği ve salgınlara yol açabileceği ifade edilen bilgiler arasındadır. İnsandan insana bulaşmanın olmadığı virüsün, mutasyonla insandan insana bulaşma özelliğine de sahip olabileceği ve asıl tehlikenin bundan sonra başlayabileceği belirtilmektedir. Hastalıkta önemli olan, tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi, korunma önlemleridir. Bunun için tavuk çiftliklerinde çalışanların hijyen kurallarına uymaları, eldiven ve maske gibi ekipmanlarla gerekli diğer korunma önlemlerini almaları sağlanmalı ve bu kişilerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi konusunda hassasiyet gösterilmelidir. Hastalığın kanatlılarda belirlenmesi halinde ise enfekte kanatlılar itlaf edilmeli, karantina uygulanmalı ve hastalığın çıktığı çiftlikler ile alet-ekipman, elbise, vb. dezenfekte edilmelidir. Ayrıca, virüs alt tipi belirlendikten sonra, mevcutsa etkili il olmadığı belirlenmiş ve bu durum Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisine de bildirilmiştir. Ayrıca, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan mevzuatla, hastalığın ülkemizde görülmemesi için, korunma ve mücadele faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, gerekli çalışmalar da sürdürülmektedir".