Çocukken kim sevmez kurabiyeyi? Çocukluğumuzun tadları kurabiyeler Türkiye’de hızlı yiyecek sektöründe önemli bir yere tutuyor. Kurabiyenin yeraldığı pazarda Türkiye’de son 4 yılda 35’lik bir büyüme yaşanıyor. Bu ilgi artışı ile birlikte yeni firmalar da bu lige katılıyor, rekabette yerini alıyor.
Yıllık hacmi 2.5 milyar dolara ulaşan unlu mamuller sektöründe kurabiye segmentiyle ön plana çıkmaya çalışan firmalar, cazip ambalajlar, rekabetçi fiyatlar ve de Televizyonlarda reklam bombadırmanına dönüşen tanıtım kampanyaları eşliğinde satışlarını gün geçtikçe katlıyorlar. İç piyasadaki üreticiler çok Avrupa, Asya ve Arap ülkelerine de çok miktarda ihraç ediyorlar.
Peki kurabiye sektörü her ne kadar yükselişte olsa da acaba Dünya’da kurabiye tüketiminde hangi noktadayız? Hazır yiyecek sektöründe ne kadar kadar sıra atladık? Üretici olarak sektörün önde gelen firmalarının verileri geleceğe ne kadar ışık tutuyor? Yıllık kişi başına kurabiye tüketiminde 41.528 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan Hollanda ilk sırada bulunuyor. 2011 yılı verilerine göre 16 milyon 684 bin insanın yaşadığı Hollanda’da yıllık kişibaşına tüketim miktarı tamı tamına 14.5 kilo. Hollanda’yı izleyen bir diğer ülke ise kişibaşına yıllık 12.9 kilogram tüketimle bir başka orta Avrupa ülkesi olan Belçika. 10 milyon 827 bin nüfusa sahip olan Belçika, kurabiye tüketiminde ikinci sıra ile Hollanda’yı yakından takip ediyor. Kurabiye tüketiminde üçüncü sırada olan ülke ise 49 milyon 138 bin nüfusuyla İngiltere. İngiltere’de kişi başı yıllık kurabiye tüketim miktarı 11.5 kilo. 640 milyon 679 kilometrekare toprakları üzerinde 66 milyon 616 bin insan yaşayan Fransa’nın yıllık kişi başına kurabiye tüketim miktarı 9.5 kilogram. Fransa’yı takip eden bir başka ülke ise İtalya. 60 milyon 813 bin nüfusa sahip İtalya’da kişi başına düşen Kurabiye miktarı 8 kilogram olarak gerçekleşiyor. Türkiye’de ise yıllık kişibaşına kurabiye tüketim ortalaması 4.8 kilogram. Türkiye bu kategoride sıralamada Avrupa’da 14’ncü sırayı alıyor. Her ne kadar gelişim gösterse de kurabiye konusunda Türkiye’nin daha önünde alması gereken çok yol olduğu ortaya çıkıyor.