Yazı: Selcen Küçüküstel
Fotoğraf: Güler Fedai/Köksal Dinç
Nogaylar, bugün ana kitle olarak Kafkasya’da Karaçay Çerkez Cumhuriyeti ile Stavropol ve Dağıstan’da yaşıyor. Ayrıca zorunlu göçler sonucu kopuntular halinde Romanya ve Türkiye’de nüfusları bulunuyor.
Türkiye’ye on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda göçen Nogaylar, çoğunlukla Konya, Ankara, Eskişehir, Afyon, Adana ve Gaziantep’in bazı köylerinde ve ayrıca Tuz Gölü çevresindeki kimi köylerde yaşıyorlar.
Türk dilleri içinde Kazakça ve Karakalpakçaya çok yakın olan Nogayca, Kıpçak grubuna dahil bir dil. Nogayca bugün kaybolma tehlikesi altında görülüyor. Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Profesör Ülkü Çelik Şavk ve ekibi, Türkiye’de yaşayan Nogayların dili üzerine bir araştırma başlattı.
Türkiye Nogaycası, Türkiye Türkçesinden bazı özellikleri de dillerine ekleyerek bugün çok az kişi tarafından konuşuluyor. Tübitak’ın desteklediği "Yok Olma Tehlikesindeki Türkiye Nogaycası" projesinde çoğunluğunu dilbilimcilerin oluşturduğu bir ekip, araştırma için Nogay köylerinde hâlâ çalışmalarını sürdürüyor.
Proje yürütücüsü Profesör Ülkü Çelik Şavk, araştırmayı Magma’ya şu şekilde anlattı:
“Türkiye’de yaşayan Nogayların tamamı dillerini çok büyük ölçüde unutmuş. Uzun yıllardır yaşadıkları topluma uyum sağlayan Nogaylar artık kendi kültürlerini yaşatamıyor. Yaşlılar mülakatlar esnasında bu durumdan sıkça şikâyet ediyor. Ne doğum, ne düğün, ne de cenaze törenleri Nogay âdetlerine uygun yapılmakta. Kendi ifadeleriyle artık özlerini kaybetmiş durumdalar. Ancak dillerinin yaşatılması için hâlâ umutları var.”
Tehlikedeki dil ve lehçelerin tespit edilmesi, tehlike derecelerinin belirlenmesi, koruma altına alınması, günümüz bilim çalışmaları arasında özel alan oluşturmakta ve dünyada bu amaçla birçok bilimsel yayın ve proje yapılmakta. Türkiye’de yapılan bu projelerden biri Tehlikedeki Diller Dergisi.
Ayrıntılı bilgi için www. turkiyenogaylari.hacettepe.edu.tr ve www.tehlikedekidiller.com sitesine bakabilirsiniz.