Behçet Uz Çocuk Hastanesi Büyük Çocuk Klinik Şefi ve Endokrin-Metabolizma Ünitesi Sorumlusu Dizdarer, 18 bin çocuk üzerinde gerçekleştirilen tarama sonuçlarına göre, 2-15 yaş arasındaki her 10 çocuktan 1 tanesinin obez olmasını, toplumun geleceği açısından ciddi bir risk olarak nitelendirdi. "Kilonun boya göre yüzde 20'den daha fazla olması" olarak tanımlanan obezitenin, kızlar için 7-8 yaş, erkekler için de 9-10 yaşları arasında çok daha riskli sayıldığını kaydeden Dizdarer, bu yaşlarda görülen hastalığın kalıcı olabileceğini belirtti. "Yaşamak için yemek" zorunda olan insanın, çağımızda adeta "yemek için yaşar" hale geldiğini söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dizdarer, hızlı ve atıştırma usulüyle beslenme olarak bilinen 'fast food'un da, "en kolay kandırılan kitle" olarak çocuklar üzerindeki etkinliğini giderek artırdığını kaydetti.
Dizdarer, konuşmasında, "Bu tür yiyecekler asla doğal değiller ve gereksiz kalori içeriyorlar. 10 yaşındaki bir kız çocuğunun günde ihtiyaç duyduğu kalori miktarı 2000 iken, sadece bir hamburger menüsünde 1500 kalori var. Ve bunlar hiç de ucuz sayılmazlar. Ama daha da önemlisi, 'fast food' gıdaların pek çoğu kanserojen ve allerjen madde içeriyor" dedi. Gereksiz kalori içeren gıdalar arasında gazlı içeceklerin de önemli bir yer tuttuğunu hatırlatan Doç. Dr. Dizdarer, "Bunların içinde katkı maddesi olduğu gibi bağımlılık yaratıyorlar, kemik sağlığını ve beyin fonksiyonlarını bozuyorlar" diye konuştu.
Güzelyalı Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu Başmüdür Yardımcısı Mehmet Dalgıç ise, öğrencilerinin sağlıklı beslenmeleri konusundaki bilinçlendirme çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek, "Yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızın dengeli beslenmesi ve sağlıklı büyümesi, hepimizin ortak politikası olmalı" şeklinde konuştu. Dalgıç, bu konudaki konferansları sürdüreceklerini de sözlerine ekledi