Türkiye'de transgenik bitki yok

ANKARA (İHA) - Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, "Transgenik çeşitlerin tescili, üretim izni, sertifikasyonu ve tüketimi konularında Türkiye'de yürürlükte olan herhangi bir mevzuat bulunmadığnıdan, transgenik çeşitlerin tesciline, üretimine, ithalatına ve ticaretine izin verilmemekte olup, Türkiye'de tescilli veya üretimde olan hiçbir transfenik bitki mevcut değildir" dedi.

Bakan Güçlü, Antalya Milletvekili Nail Kamacı'nın "ABD ve Arjantin'den yıllar itibariyle son 10 yılda ne kadar soya fasulyesi ve mısır ithal edilmiştir ve bu ülkelerden yapılan ithalatın toplam ithalata oranı nedir? İthal edilen ürünler yıllar itibariyle hangi ürünlerin üretiminde kullanılmıştır? Arjantin ve ABD'den ithal edilen ürünler yağ, bebek maması ve kolalı içecekler gibi ürünlerin üretimlerinde kullanılmakta mıdır?" sorusu başta olmak üzere bu merkezli sorularının bulunduğu önergeyi cevaplandırdı.
Güçlü, bu sorulara verdiği cevabında, "Ülkemizde ithal edilen mısır ve soya daha çok yem sanayiinde kullanılmaktadır.

Reklam
Reklam

Halen ülkemizde yetiştirme amaçlı olanlar (tohum) hariç, GMO'lu ürünlerle ilgili herhangi bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, gerek iç piyasada gerekse ithalat aşamasında buna ilişkin özel bir kontrol yapılmamaktadır" dedi. 2003 yılının 1'nci ve 2004 yılının 6'ncı ayı arasında soya fasulyesine ABD'den 306 bin ton için kontrol belgesi düzenlendiğini, bunun 103 bin tonunun fiili ithalatının gerçekleştiğini, Arjantinden ise 303 bin ton için kontrol belgesi düzenlendiğini, bunun da 109 bin tonunun fiili ithalatının gerçekleştiğini ifade ederek, "Söz konusu tarihler arasında 139 bin ton için kontrol belgesi düzenlenmiş olup bunun 92 bin tonunun fiili ithalatı gerçekleşmiş, Arjantin'den ise 342 bin ton için kontrol belgesi düzenlenmiş, bunun 14 bin tonunun fiili ithalatı gerçekleşmiştir. Soya fasulyesine toplam 545 bin ton için kontrol belgei düzenlenmiş, buun 229 bin tonunun fiili ithalatı gerçekleşmiş, gıdalık mısıra ise toplam 1 milyon 237 bin ton için kontrol belgesi düzenlenmiş 98 bin tonunun fiili ithalatı gerçekleşmiştir" ifadelerine yer verdi.

Reklam
Reklam

Bakan Güçlü, açıklamalarında, Ulusal biyogüvenlik Çerçevelerinin Geliştirilmesi Projesi faaliyetleri kapsamında 'Ulusal Biyogüvenlik Kanun taslağı' hazırladığına dikkat çekerek, şöyle dedi: "Genetik olarak değiştirilmiş ürünlerle ilgili olarak insan sağlığı ve çevreye etkileri özellikle ABD ile AB ülkelerinde araştırılmakta, Bakanlığımızca bu çalışmalar yakından takip edilmektedir".

TANSGENİK NEDİR? 'Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü haricinde bir türden gen aktarilarak belirli özellikleri degistirilmiş bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara genel olarak 'Genetigi degistirilmiş organizma, GDO (Genetically Modified Organism, GMO) ya da kısaca transgenik'adi verilmektedir. Modern Biyoteknoloji en geniş kullanım alanını tarım ve hayvancılıkta bulmuştur. Yüksek miktarda ve kalitede ürün almak amaci ile geleneksel kültür çesitlerinin veya bunların yabanı akrabalarının genetik yapıları değiştirilmektedir. Tarımsal biyoteknolojide en çok üzerinde çalışılan özellikler, hastalıklara ve zararlılara karşı dayanıklılık, yabancı ot ilaçlarına (herbisit) dayanıklılık, meyve olgunlaşma sürecinin değiştirilmesi, besin ögelerince zenginleştirilmesi ve iyileştirilmesi, raf ve depolama ömrünün uzatılmasi ve aromanın arttırılmasıdır. İlk transgenik bitkiler 1985 yılında tarla denemelerine alınmis olmasına rağmen, üretimine 1996 yılında başlanmıştır. 2002 yılında ise dünyada transgenik bitkilerin ekim alani 58.7 milyon hektara ulaşmıştir. Dünya transgenik bitki ekim alanının yüzde 99'una Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 66), Arjantin (yüzde 23), Kanada (yüzde 6) ve Çin (yüzde 4) sahip olmuştur. Diğer tarnsgenik bitki üretenler ise Güney Afrika, Avustralya, Meksika, Bulgaristan, Uruguay, Romanya, Ispanya, Endonezya, Almanya, Hindistan, Brezilya, Kolombiya ve Honduras olarak bildirilmektedir.

Reklam
Reklam

Ülkemizde ise yürürlükte olan "Transgenik Kültür Bitkilerinin Alan Denemeleri Hakkında Talimat" 'a göre trasngenik bitkilerin ithalati için, önce belli yerlerde Arastırma Enstitülerince alan denemelerine alınmalarına izin verilmektedir. Halihazırda ülkemizde araştırma enstitülerince transgenik pamuk ve misir çesitlerinin sadece alan denemeleri yürütüldüğü alınan bilgiler arasındadır. Ayrıca Çevre ve Orman Bakanlığında da tavuk geni ve insan geni aktarılmşı kavak agaçları üzerinde çalışılmaktadır.