"Türkiye'de Yüksek Din Öğretimi, Sorunlar Ve Gelecek" Çalıştayı

Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Türkiye İmam Hatipliler Vakfı işbirliğiyle düzenlenen "Türkiye'de Yüksek Din Öğretimi, Sorunlar ve Gelecek" konulu Çalıştay gerçekleşti.

Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, bir otelde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önemli bir fırsatı çok yakın zamanda idrak ettiğini ifade etti.

Dünya değişirken Türkiye'nin dünyanın değişim hızına uygun davranamadığını belirten Doğan, şunları kaydetti:

"Eğitim alanında yapılan çalışmalar yeni düzenlemeler bu çerçevede düşünülmesi gereken işler olarak düşünüyorum. Bizim açımızdan artık vazgeçilmez haline dönüşen şey değerler eğitimidir. Sokağa çıktığımızda yabancılaşmış bir toplumla karşı karşıyayız. Bizim kendi değerlerimizi saygılı olmayı içselleştirmiş bir yeni nesil problemimiz var. Bunun içinde iyi bir değerler eğitimi sitemine ihtiyacımız var."

Necmettin Erbakan Üniversitesi Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise üniversite olarak böyle bir çalıştayı düzenlerken nelerin amaçlandığını anlattı.

Ülkede güzel gelişmeler olduğunu ve son yıllarda kurumlar arasında iş birliğiyle bilgi paylaşımının üst düzeye çıktığını hatırlatan Şeker, "Geleceğe yönelik nasıl bir yüksek öğretimi yapılması üzerine çalışmalar yapmak üzere bir araya gelen üniversite temsilcileriyle memnuniyet duyuyoruz. Geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Bu anlamda biz önümüzdeki 2013 yılı içerisinde alanda tüm dinleri kapsayacak şekilde yüksek din öğretimi kongresi de planlıyoruz" diye konuştu.

AK Parti Konya Milletvekili Cem Zorlu da bu çalıştayın önemli bir çalıştay olduğunu, Türkiye'de yüksek din öğretiminin yol haritasını oluşturmada önemli katkıları olacağına inandığını dile getirdi.

Bazı olayların toplumda fazla bilinmediğine dikkati çeken Zorlu, "Sonuç ortaya çıkarken bu çorbada tuzu biberi olanlar fazla bilinmez. Başkalarının da bu çorbada tuzu olmuştur elbette, herkes kendi gücünce bu noktaya katkı vermiştir" dedi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Saim Arıtan, Türkiye'nin son 10 yıldır büyüdükçe hem kendi ülkesine hem yakın komşularına hem de geniş bir anlayışla tüm İslam ülkelerine karşı sorumluluklarının olduğunu belirtti.

İlahiyat fakültelerinin kontenjanlarının bir dönem otuzlara kadar düşürüldüğünü hatırlatan Arıtan, "Kontenjan sayımız bugün üçyüzlere ulaşmış durumda. Cemiyet olarak istediğimiz seviyelere ulaştık. Türkiye büyüdükçe ilahiyat fakülteleri olarak bu sorumluktaki payımızı elbette yüklenmek durumundayız" dedi.

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı Genel Başkanı Ecevit Öksüz, özellikle son 15 yılda ülkede gerek imam hatipler özelinde, gerekse ilahiyat fakülteleri din öğretimi özelinde ciddi problemler yaşadıklarını ifade etti.

Son dönemde gelmiş oldukları noktadaki kazanımlara ve normalleşmeye dönülüp bakmak ve normalleşmeyle birlikte elde edilen kazanımların hem ülkede hem insanlığın hizmetine bir değer olarak sunabilecek çalışmaların yapılması gerektiğine inandığını dile getiren Öksüz, şunları kaydetti:

"Çünkü bugün burada sadece Türkiye'de din öğretimi açısından değil gençliğimiz adına ülkemiz adına ve daha makro planda değerlendirecek olursam eğer ülkemiz adına önemli bir çalışmayı önemli bir çalıştayı birlikte gerçekleştireceğiz. Neden insanlık için bu kadar önemli meseleyi makro plana neden taşıdığımı ifade etmek isterim. Bir anlamda geleceğimiz bunun için bu toplantının ayrı bir değeri olduğunu düşünüyorum hayatın yeniden ya da sıfırdan inşası açısından insanlığın ve inanan insanların ortak ruhi şekillenmesinde ortak sorumluluklarında bulunduğunun böyle bir toplantı göstergesi olduğunu düşünüyorum."