**
İstanbul, Tuzla'da yaşanan vahşetle çalkalanıyor. Kaybolduktan sonra ormanlık alanda cesedi bulunan Tarih Öğretmeni Fatma Kayıkçı'nın katil zanlısı olarak aranan Atalay F.'nin daha önce de arkadaşı Göktuğ Demirarslan ve onun sevgilisini öldürmek suçundan arandığı ortaya çıktı.
Üstelik zanlının Erasmus eğitimini tamamlamak için gittiği Paris'te birlikte yaşadığı Fransız sevgilisi de 3 yıldır kayıp. Yaşanan tüm bu gelişmeler, akıllara 'Türkiye yeni bir seri katil vakasıyla mı karşı karşıya' sorusunu getirdi.
GALATASARAY LİSESİ MEZUNU
Şu an hala dışarıda, elini kolunu sallaya sallaya gezen Atalay F. hakkında ortaya çıkan detaylar da şoke etti. Galatasaray Lisesi mezunu zanlı, zengin bir ailenin çocuğuydu. Doktora yaptığı sırada Göktuğ Demirarslan ve sevgilisi Elena Radchikova’yı öldürüp daha sonra kimlik değiştirerek yurt dışına kaçtı.
Bir süre sonra tekrar Türkiye'ye döndü. Ailesiyle irtibata geçmeyen Atalay F., yakalanmamak için sigortasız işlerde çalıştı. 3 cinayetten aranan şüpheli son olarak Fatma Öğretmen'i defalarca bıçaklayarak öldürdü.
BULMACALAR DİKKAT ÇEKTİ
Atalay F.'nin yaşadığı odanın görüntüleri de oldukça ilgi çekici. Düzenli bir odası olduğu görülen katil zanlısının odasında onlarca bulmaca olması dikkat çekti. Atalay F.'nin yeni bir cinayet daha işlemeden yakalanmasını temenni ederek, Türkiye'de şu ana kadar yaşanan seri katil vakalarını derledik.
ANORMAL KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VAR
Seri katil denilince akıllara nedense hep ABD gelir. Oysa her ne kadar bu kavrama uzak olsak da ülkemizde de 'seri katil' yok değil.
Öldürme nedeni çoğunlukla seksüel içerikli bir nedene dayanan seri katillerde, anormal kişisel bozuklukları görülüyor. Seri katil 30 günden daha uzun bir zaman diliminde ve arada bekleme dönemleri de olacak şekilde 3 veya daha fazla insanı öldüren kişi olarak tanımlanıyor. Cinayetler genellikle aynı kurguda ve benzer özellikler taşıyabilir.
Bir katil, ABD yasalarına göre;
- Cinayetleri işlediği sırada günlük yaşamına da devam ediyorsa,
- En az 3 cinayeti aynı yöntem, silah ve benzer törenle işlemişse,
-Kişi, kurbanları genellikle tanımadığı insanlar arasından seçiyorsa,
Bu kriterlere göre seri katil olarak tanımlanabiliyor. Kişilerin ortak bir özelliği de çoğunun çocukluğunda kötü muameleye veya tecavüze uğraması.
İşte Türkiye'nin seri katilleri
BEBEK YÜZLÜ KATİL, YAKIŞIKLILIĞI İLE TANINIYORDU
‘Bebek Yüzlü Katil’ lakabı ile anılan Ali Kaya, yakışıklılığıyla tanınıyordu. İlk kurbanı 1997 yıılında amcası Celal Kaya oldu. Tüm cinayetlerini Alanya’da işledi.
5 yıl hapis yatıp çıkan zanlı, Adana'da kendi annesine tecavüz eden Zeynel Abidin Gümüş'ü öldürdü. Akli dengesi bozuk raporu alarak akıl hastanesine yatan Kaya, hastaneden çıkarak 5 kişiyi daha öldürdü. Yeniden akıl hastanesine yatırılan katil, burada ‘çivici katil’ olarak bilinen Ayhan Kartal’ı bıçaklayarak öldürdü. Hapse atılan zanlı, firar etti ancak, 2004 yılında yakalandı.
YOL BOYUNCA ÖLDÜRDÜLER
52 saat içinde 7 kişiyi öldüren Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe seri cinayetlerine 20 Ekim 2006’da başladı. İkili, Bursa-Yalova kara yolunun Ovaakça beldesi yakınlarındaki kestane şekeri satış mağazasında tezgahtarlık yapan Hüseyin Çalışkan'ı öldürdü. 5 saat sonra, İzmitte bir pişmaniye dükkanına giren zanlılar, burada da Fatih Kılıç
ı öldürdü. 7 saat sonra Sakaryanın Hendek ilçesindeki bir akaryakıt istasyonuna giren zanlılar burada iş yeri çalışanı Mehmet Çakır
ı öldürdü.
Otomobille çıktıkları yolda uğradıkları duraklarda bir çok cinayet işleyen ikili Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Tömük beldesinde büfe işleten Özkan Köse'yi Pozantı - Çamalan mevkisinde Bekir Ciritçi'yi, Gölbaşı'nda Enver Aycık ile Necati Yücel'i öldürdü. Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, ilk cinayetten 52 saat sonra Kızılcahamam'da yakalandı. Zanlılar birkaç kez müebbet hapisle cezalandırıldı.
'SİLAHLARI ABDULLAH ÇATLI'DAN ALDIM'
1971 doğumlu Erdinç Tümer, Ocak-Ağustos 1999 arasında İzmir ve Bursa'da 5 kişiyi öldürdü. Yakalandığında, “Cinayetlerde kullandığımız silahlardan birini ve susturucuları Mehmet Özbay diye tanıdığım Abdullah Çatlı'dan almıştım. Onun emriyle Ukrayna'da Kiev'de biri subay üç askeri öldürdüm" demişti.
ÇİVİCİ KATİL: GÖRÜNCE DAYANAMIYORDUM
Elektrik Kurumu’nda hat işçiliği yaparken 31 bin 500 volt elektrik akımına kapılıp ağır yaralanan Süleyman Aktaş, 1986 yılında Antalya'da Nuri Keskin adındaki Başkomiseri öldürmekten cezaevine konuldu. Akli dengesi bozuk raporu alıp hapisten çıktıktan sonra 4 komşusunu boğarak öldürdü. Zanlı, "Çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafalarına çakmak istiyordum hep" diye ifade verdi.
Öldürdüğü kurbanlarının kafalarının çeşitli yerlerine ve gözlerine çiviler çakan zanlı, 'Çivici Katil' olarak hafızalara kazındı.
KUYUCU KATİL: ERKEKLERDEN NEFRET EDİYORDUM
Özkan Zengin 2 ayda 4 kişiyi öldürdü. İstanbul’da boğazlarını kestiği kurbanlarını su kuyusuna atan seri katil, ifadesinde “Erkeklerden nefret ediyorum. İlk cinayetin ardından adam öldürmek alışkanlık oldu. Onlardan nefret ettim, nefretim öldürme hissiyle birleşince öldürdüm. cinayetler gazetelerde haber olunca öldürmeye ara verdim. Yakalanmasaydım içimdeki nefret nedeniyle öldürmeye devam edecektim" dedi.
'KURBANLARIM AVDI, ÜSTLERİNDEN ÇIKANLAR GANİMET'
22 yaşındayken ilk cinayetini işleyen Hamdi Kayapınar öz kardeşini boğarak öldürdü. Kendisini 'insan avcısı' olarak tanımlayan zanlı 1998-Şubat 2001 yılları arasında Kayseri’de 6 kişiyi daha öldürdü. Yakalandığında, "Zaten avcıyım. Kurbanlarım av, avların üstünden çıkan para ve eşyalar da av ganimeti" dedi. Daha sonra mahkemedeki ifadesinde ise " Hastayım, beni tedavi edin, başkalarına zarar vermek istemiyorum" demişti.
TECAVÜZE UĞRAYAN ARKADAŞI İNTİHAR EDİNCE SERİ KATİL OLDU
İstanbul'da 1998 yılında 2 ay içinde üç mobilyacıyı dükkanlarının bodrum katında kafalarından tabancayla vurarak öldüren Seyit Ahmet Demirci'nin işlediği cinayetler çocukluğunda yaşadığı bir travmaya bağlanıyor. Seyit Ahmet'in anlattığına göre olaylar şöyle başladı;
Fatsa'da mobilya işleten bir adam dükkanının önünden geçen iki küçük çocuğu bodrum katına götürdü. Demirci kaçmayı başardı ancak arkadaşı tecavüze uğradı. Daha sonra üniversiteye giden arkadaşının intihar ettiği haberini alan katil zanlısı, seri cinayetlerine bu haberin ardından başladı.
TÜRK TARİHİNDE EN ÇOK KİŞİYİ ÖLDÜREN TORNAVİDALI KATİL
1994-2002 yılları arasında 43 kişiyi öldüren Yavuz Yapıcıoğlu, Cumhuriyet tarihinin en çok insan öldüren katili olarak biliniyor.
İstanbul’da 1994 yılında, aynı mahallede oturduğu bir genç kıza kendisine 'günaydın' dediği için nişanlısı ve arkadaşlarıyla kavga etti. Kavgaya karışan Yapıcıoğlu 3 kişiyi öldürdü. Pertevniyal Lisesi önünden geçerken bir hademe ile kız öğrencinin tartıştığını görüp olaya karıştı, hademeyi bıçakla öldürdü. Cinayetten sonra kaçtığı Adana’da saçma sebeplerle 3 kişiyi daha öldürdü
Adana’dan kaçarken otogarda mola veren otobüsten inen zanlı, simit almak için birinden para istedi, vermeyince adamı şişleyerek öldürdü. Görgü tanığı olan bir adamın da boğazını kesti. Ağabeyinin ve akrabalarının evini yaktı. Babasını öldürmeye kalkıştı, Balıkesir Edremit’e giden zanlı anneannesini, kül tablasını başına vura vura öldürdü. Olayı duyan annesi ise 2 gün sonra kalp krizinden öldü.
KURBANLARI YAŞLI İNSANLARDI
‘Artvin Canavarı’ veya ‘Baltalı Katil’ olarak bilinen Adnan Çolak 11 kişinin canına kıydı. Çolak'ın 'Yaşlı insanlari öldürüyorsam zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar bizim yerimize fazladan yaşıyorlar. Belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onlari öldürerek toplumu rahatlatıyordum.' ifadesi şoke etti 68 ile 95 arasında değişen 6 yaşlı kadını öldüren katil, zavallı kadınlara tecavüz etti. Çolak, öldürdüğü 6 kadına da tecavüz etti. Adnan Çolak'ı 6 kez idam, 112 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.
17 AĞUSTOS DEPREMİ DÖNÜM NOKTASI OLDU
Çocukken, babalarından kazma sapıyla sürekli dayak yiyen 8 kardeşten biri Orhan Aksoy'un, 17 Ağustos depreminden sonra işleri bozuldu, karısı ve 2 çocuğunu Romanya'ya gönderdikten sonra Ekim 2000-Ocak 2001 arasında 5 kişiyi öldürdü. Kurbanlarını boğduktan sonra koliye koyup şehrin tenha bölgelerine bıraktığı için ‘kolici katil’ diye tanınıyor.