Türkiye tarihi bir karar alarak Mavi Marmara baskınından sonra özür dilemeyen, tazminat ödemeyen İsrail’e yönelik yaptırım kararları aldı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM’nin oluşturduğu soruşturma komisyonunun raporunun ABD basınına sızdırılması sonrasında iki ülke ilişkilerinin yeni yol haritasını açıkladı. BM raporunun kabul edilemez olduğunu belirten Davutoğlu, alınan tedbirlerin mevcut İsrail hükümetinin tutumuyla bağlantılı olduğunu belirtti. Uygulamaya konulacak yol haritası şöyle:
[
****](https://www.mynet.com/gul-rapor-bizim-icin-yok-hukmundedir-110100589965)
[
****](https://www.mynet.com/israil-medyasi-tek-ses-110100589986)
Türkiye İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler ikinci kâtip düzeyine indirilecek. İkinci kâtip düzeyinin üzerindeki tüm görevliler başta büyükelçi Gaby Levy olmak üzere en geç çarşamba günü ülkelerine dönecek. 14 Eylül’de İzmir’de İsrail’in fahri konsolosluğunu açacağını açıklayan Levy, erken gönderilecek. İki ülke arasında 1980’de İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesiyle yaşanan gerginlikte de ilişkiler ikinci kâtip düzeyine indirilmiş, ikinci kâtip olarak da Ahmet Bülent Meriç görevlendirilmişti. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde ilişkiler yeniden elçi düzeyine yükseltilmişti.
Türkiye İsrail arasındaki askeri anlaşmaların tümü askıya alındı.
Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunan sahildar devlet olarak Türkiye Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi (gidiş geliş güvenliği) için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacak. Bu kapsamda alınacak önlemlerin neler olduğuna yönelik soruları ise Dışişleri yetkilileri yanıtsız bıraktı.
Türkiye, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımıyor. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmesi için Türkiye girişim başlatacak. Bu kapsamda BM Genel Kurulu da harekete geçirilecek.
İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine Türkiye her türlü desteği verecek.
Yorum yapmadı
İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy, Bakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarının ardından yorum yapmaktan kaçındı. Hürriyet’in telefonla ulaştığı Levy, sadece “Yorum yapmayacağım” dedi.
Geri dönüş olmaz
Ahmet Davutoğlu, dün Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında İsrail’le gelinen noktaya ilişkin şunları söyledi:
İşlenen basit bir suç değildir
“Hukuk dışı saldırının üzerinden yaklaşık 15 ay geçti. Ancak somut gerçekler değişmedi. Savaş insanlık tarihinin acı bir gerçeğidir, insanın yaşam hakkına en ağır tecavüzdür. Savaşın meşru olduğu hallerde dahi masum sivillerin öldürülmesi savaş suçu olarak kabul edilmiştir. İsrail ise savaşta değil barış zamanında, askeri değil sivil yardım konvoyuna katılan insanları katletmiştir. Tablo budur. İsrail’in işlediği suç basit bir suç değildir. Çiğnenen uluslararası hukuktur, çiğnenen insanlık vicdanıdır. Silahsız kişilere ensesinden defalarca ateş edip öldürmek bir insanlık suçudur. Hiçbir devlet hukukun üstünde değildir. Kaldı ki insanlık vicdanında zaten mahkum olmuşlardır. İsrail hükümetinin, Türk halkından özür dilemek, saldırıda ölenlerin ailelerine ve yakınlarına tazminat ödemek perspektifiyle Türkiye ile görüşmeye hazır olduğunu bildirmesi üzerine, farklı zamanlarda toplam 4 tur görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde, anlaşma metinleri üzerinde birkaç kez mutabakat oluştu. Mutabakat İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından da onaylandı. Bilahare anlaşmanın imzalanması konusunda İsrail Bakanlar Kurulu içinde çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle bu anlaşma uygulamaya konulamadı.
Tek sorumlu İsrail
Taleplerimiz yerine getirilmedikçe, bu noktadan geri dönülmesi söz konusu olmayacaktır. İsrail, kendisine tanınan bütün fırsatları heba etmiştir. İsrail hükümetinin, kendini uluslararası hukukun üzerinde gören, insanlık vicdanını hiçe sayan gayrı meşru eylemlerinin sonuçlarına katlanmasının ve bir bedel ödemesinin vakti gelmiştir. Bu bedel, her şeyden önce Türkiye’nin dostluğundan mahrum kalmaktır. Bu noktaya gelinmesinin tek sorumlusu İsrail Hükümetidir. Amacımız, tarihe mal olmuş Türk- Yahudi dostluğuna halel getirmek değil, İsrail hükümetinin bu istisnai dostluğa sığmayan bir yanlışını düzeltmeye sevk etmektir.”
Gazze görüşü kabul edilemez
Bakan Davutoğlu, BM raporunda Gazze’ye uygulanan ambargonun hukuka uygun bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Davutoğlu, “BM İnsan Hakları Konseyi’nin alanlarında uzman ve son derece ehil hukukçulardan oluşan Veri Toplama Misyonu, Gazze ablukasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu açık bir biçimde ortaya koymuştur. Hal böyle iken, BM panelinin Başkan ve Yardımcısı’nın, panele verilen yetkileri aşmak suretiyle, farklı ve son derece tartışmalı bir takım görüşler ileri sürmelerinin, hukuki olmaktan ziyade, bir takım siyasi saiklere dayandığı anlaşılmaktadır” dedi.