ANKARA(ANKA) – PKK'nın varlığı nedeniyle Kuzey Irak konusunda yaşanan sıkıntılar ve bu konuda yapılan diplomatik girişimler, Türkiye'nin 2007 yılındaki dış politikasına damgasını vurdu.
Kıbrıs sorununun çözümü için kayda değer bir adım atılamadığı 2007 yılında en önemli dış politika gelişmeleri, Kuzey Irak cephesinde yaşandı.
Yoğunlaşan PKK saldırıları ile karşı karşıya kalan AKP Hükümeti, içteki seçim kaygıları ile Washington ve diğer Batılı başkentlerin geniş sınır ötesi harekata olumsuz bakışları nedeniyle muhalefetin bu yöndeki taleplerine uzun bir süre direndi.
Bu arada, Kuzey Irak krizi, Ankara'nın, PKK'ya karşı önlem almadıkları gerekçesiyle eleştirilen Iraklı Kürt liderleri ile ilişkilerini bozarken Türkiye-Irak ve Türkiye-ABD ilişkilerinde sıkıntılar yarattı.
Sonunda AKP'nin sınır ötesi operasyonlara ilişkin tezkereyi TBMM'den geçirme yoluna girmesinden sonra tek taraflı bir harekatı önlemek isteyen Bush yönetimi ile yoğunlaştırılmış istihbarat işbirliğine gidilmesi kararlaştırıldı.
Bu konudaki kararların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kasım ayının ilk yarısında Beyaz Saray'da Başkan Bush ile yaptığı görüşmede alındı.
ABD, Türkiye'ye "gerçek zamanlı" istihbarat sağlamaya başlarken bu konudaki çalışmalar için Ankara'da bir "merkez" oluşturuldu.
Ankara ile Washington arasındaki yoğun işbirliği kararının ardından Türk Hava Kuvvetleri geniş bir hava harekatı gerçekleştirdi. Bu operasyon, ABD ile sağlanan mutabakat sayesinde de Türkiye'nin kayda değer bir dış tepkisi ile karşılamadı.
AB SÜRECİNDE YAVAŞ İLERLEME
2007 dış politikasının dikkat çeken başka bir yönü de, Türkiye'nin AB üyeliği karşıtı Nicolas Sarkozy'nin Fransa Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin Türkiye'nin AB süreci üzerindeki olumsuz etkileri oldu.
Zaten hız kaybetmiş olan AB süreci, Sarkozy'nin koyduğu yeni engeller ile daha da yavaşlaması kaygısı doğdu. Yeni müzakere başlıkları, ancak Fransa'nın "Akil Adamlar" talebinin diğer AB ülkelerince kabul edilmesi ile açılabildi.
AKP Hükümetinin Sarkozy ile en üst düzeyde yaptığı temasların ve Türkiye'yi destekleyen AB ülkelerinin çabalarıyla müzakere sürecinin tamamen durmaması önlenmiş ise de Fransız engellerin tümüyle kaldırılması sağlanamadı.