Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci

BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Parlamentosu milletvekili ve Türkiye - AB Karma Parlamentosu Eş Başkanı Joost Lagendijk, "Her şeye rağmen 3 Ekim'de müzakereler başlayacaktır" dedi.

Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin ilk adımı olan 3 Ekim'deki müzakereler üstünde çok oyunlar oynandığını kaydeden Lagendijk, "Evet artık bunlar beni ilgilendirmiyor. Türkiye ile ilgili olduğunda çok toz kalkıyor. Bu, geçen yıl 17 Aralık öncesinde de böyleydi. Çok şey konuşuldu, yazıldı, basına açıklamalar oldu. Fakat Türkiye o zaman da tarih almıştı. Türkiye'yi AB'de görmek istemeyenler Türkiye'nin önünü kesmek için ellerinden geleni yaptılar ve yapmaya da devam ediyor. Bu durum beni artık şaşırtmıyor. Çünkü eninde sonunda olması gereken neyse o oluyor ve bugün '3 Ekim'de müzakereler başlamasın' diyen kimse yok" dedi.

Reklam
Reklam

Lagendijk, İHA muhabirinin "Avrupalı liderler neden Türkiye üzerinden prim yapmaya çalışıyor" şeklindeki sorusuna ise, "Basında her zaman 'bir şeylere karşı olmak' daha ilginç oluyor ve bu tarz haberler daha çok dikkat çekiyor. Bu da oldukça büyük bir şeymiş gibi geliyor insanlara ve bunu bilen bazı siyasetçiler Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac veya Alman Hıristiyan Birlik partilerinin Başbakan adayı Angela Merkel gibileri de bu durumu kullanmaya çalışıyor. Yapılan anketlerde Türkiye'nin AB'ye girmesini istemeyenlerin sayısı çokmuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ancak bu doğru değil, çünkü bu tip anketler anlıktır, gerçeği yansıtmaz. Bundan 15 yıl sonra AB'deki vatandaşlara 'Türkiye'yi AB'de görmek ister misiniz?' diye sorsak o zaman hepsi 'evet' diyecektir. Çünkü o zaman Türkiye, birçok sorunun üstesinden gelmiş olacaktır" şeklinde cevap verdi.

Avrupa'nın şu an için krizde olduğunu savunan Lagendijk, "Bu nedenle Fransa ya da Almanya gibi ülkeler Türkiye'ye 'hayır' diyebilir. Ancak şu bilinmelidir ki AB'ye üye olan ülkelerin büyük çoğunluğu şu an bile 'evet' diyor" dedi.

Reklam
Reklam

Almanya seçimlerini de değerlendiren Lagendijk, "Merkel, Türkiye karşıtı politikası ile prim toplayamazken, Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) de gerilemedi. Bu durum Almanya'da o kadar Türkiye karşıtı insan olmadığının açık bir göstergesidir. Avrupa'daki Türkiye karşıtları Türkiye'de meydana gelen olayları da iyi bir şekilde kullanarak aslında Türk halkının da AB'yi istemediği gibi bir hava oluşturmaya çalışıyor" dedi. Bu grupların başta bu tür gelişmeleri 'Ermeni ve Türk - Kürt' sorunlarına kaydırmaya çalıştığını ifade eden Lagendijk, "3 Ekim sonrasında da alışmalıyız. Bundan etkilenmemek lazım" şeklinde konuştu.

Lagendijk, Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanıması yönündeki telkinlerle ilgili olarak da, "Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Türkiye ile müzakere süreci kapsamında ilk imzayı attığında 'Rumları tanımasan da olur' demişti. Şimdi ülkesindeki siyasi havaya göre taraf değiştiriyor. Bu oportünizmin yüksek derecesidir" dedi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın bu işe tekrar eğilmesini olumlu bulduğunu ifade eden Lagendijk, "Umarım KKTC halkı 2004 yılındaki çözüm isteğini değiştirmeden bu durumun BM nezdinde yeniden sonuca ulaştırılması için çalışır" diye konuştu.

Reklam
Reklam