Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, çay sektöründe uluslararası rekabet için teknolojik yenilenmeye ve yapısal reformlara açık olunması gerektiğini belirtti. Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın en büyük çay üretici ülkeleri arasında yer almasına rağmen Türkiye’nin dünya çay ihracatında yeterli düzeyde pay alamadığını, bugüne kadar istenilen düzeye ulaşılamadığını vurguladı. Türkiye’nin, Avrupa’ya en yakın çay üreticisi ülke konumunda olmasına karşın bunun gibi pek çok avantajını da uluslararası pazarlarda yeterince kullanamadığını savunan Gürdoğan, şöyle devam etti: "Avrupa Birliği’ne üye olunması halinde de AB ülkeleri içinde çay üreten tek ülke konumunda olacağız. Bu durum Türkiye’nin AB pazarına sıfır gümrükle ürün sunma imkanına da kavuşmasına vesile olacak. Bu duruma şimdiden hazır hale gelmek için özel sektörün hızlı bir şekilde adaptasyonunu tamamlaması gerekmekte. Rekabet edilebilir bir fiyata erişmedeki zorluklar, uluslararası rekabet ortamını göğüsleyecek kalite seviyesinden yoksunluk ve tüketim alışkanlıkları talebini karşılayacak ürün standartlarının geliştirilememesi, ihracatta sorunlar oluşturuyor. Türk çay sektörü, mevcut yapısını günümüz pazarlama trendlerine dönüştürmek, teknolojik yenilenmeye ve yapısal reformlara açık olmak zorundadır. Bu zorunluluk sektörün dünya pazarlarında varlığını sürdürülebilir kılmasının temel şartıdır." - "Çaydan, yüksek katma değer ihtiva eden ürünler geliştirilmeli" Gürdoğan, Türkiye’den 12 milyon dolarlık çay ihracatı gerçekleştiğini bildirerek, şunları kaydetti: "Ne yazık ki dünya üretiminde ilk 5 sırada yer alan Türkiye’nin diğer üretici ülkelerin aksine dünya çay pazarında herhangi bir varlığı bulunmamaktadır. Buna karşılık imalatı olmamasına rağmen en önemli ihracatçı ülkeler arasında modern pazarlama, üretim ve kümeleme modellerinin benimsenmesinin yanı sıra dünya çapında güçlü reklam ve pazarlama stratejisiyle İngiltere ve Dubai gibi ülkelerin ihracatta nüfuz gücünün ne derece kuvvetli olduğu dikkat çekicidir. Türkiye’de en büyük sorun, çay üreticisi ülkelerin kümelenme modeli ile çalışmaması ve dünya gerçeğinden ayrı bir üretim ve yönetim modeli benimsemesi ile yakından alakalıdır. Bölgemiz için altın değerinde bulunan çaydan sıcak içecek dışında yüksek katma değer ihtiva eden ürünler geliştirilmesi gerekmektedir. Faydaları sayılamayacak düzeyde olan çaydan diğer bitkisel ürünlerde olduğu gibi gerek gıda gerekse sağlık ve kozmetik alanında ürünler geliştirilmesi için ivedilikle bir güç birliği veya enstitü tarzı bölge STÖ’lerinin ve özel sektörün iştiraki ile Ar-Ge imalat faaliyetinde bulunacak bir birimin kurulması gerekmektedir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz