Ankara - Türkiye, dijital radyo ve televizyon yayıncılığı açısından hayati önem taşıyan frekanslar konusunda 21 ülkeyle çetin bir pazarlık yapıyor. İsviçre'nin Cenevre kentinde devam eden görüşmelerde, Türkiye, anlaşmazlık bulunan 1180 frekans noktasına ilişkin en iyi sonucu almaya çalışıyor.
Anlaşmazlıklar 16 Hazirana kadar olumlu sonuçlanmazsa, frekanslara ilişkin son kararı Dünya Telekomünikasyon Birliği (ITU), simülatör programları yardımıyla verecek.Telekomünikasyon Kurulu 2. Başkanı Galip Zerey, ITU'nun, kıyı bölgelerindeki radyo ve televizyon verici istasyonlarının komşu ülkelerin yayınlarını etkilememeleri için önemli olduğunu, bu istasyonların frekanslarının ülkeler arasında çözüme kavuşturulmasının istendiğini belirtti.
Türkiye'nin komşu ülkeleriyle tek tek görüşmeler yaptığını, üzerinde anlaştığı frekansların ITU tarafından rezerve edildiğini kaydeden Zerey, anlaşmazlık durumunda ITU'nun simülasyon programları aracılığı ile ülkelere frekans tahsislerine gittiğini, ancak bu durumda ülkelerin istedikleri sonuçları elde edemediklerini ifade
etti.
Zerey, karasal radyo ve televizyon yayınlarına ilişkin frekans tahsislerinin en son 1961 yılında yapıldığını belirtti. 45 yıl sonra tekrar frekanslar için masaya oturulduğunu dile getiren Zerey, "Buradaki başarımız ya da başarısızlığımız radyo ve televizyon yayıncılığımızı 20-30 yıl etkileyecektir" dedi.
Türkiye'nin 21 ülkeyle anlaşmazlık bulunan frekans noktalarına ilişkin anlaşma zemini aradığını bildiren Zerey, Türkiye'nin radyo ve televizyon yayınları konusunda daha fazla frekans kazanabilmek için bu ülkelerle çetin pazarlıklar yürüttüğünü söyledi. Zerey, "Herkes savaş veriyor. Onlar da uğraş veriyor. Anlaşmaya çalışıyoruz" dedi.
Türkiye'nin en çok frekans probleminin Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi ile ilgili olduğunu vurgulayan Zerey, Dışişleri Bakanlığı'nın da bu konuda devrede olduğunu, KKTC'nin haklarının da temsilci bulundurularak Türkiye tarafından görüşmelerde savunulduğunu bildirdi.