İSTANBUL (İHA) - Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Başkanı Levent Bıçakçı, FIFA tarafından Türkiye-İsviçre maçıyla ilgili verilen cezanın 'hiç suçu olmamasına rağmen' en çok Türk seyircisini etkilediğini belirtti.
Bıçakçı, verilen cezanın indirilmesi konusunda hukuki süreçte Türkiye'nin şansının yüksek olduğunu söyledi. Aralık ayının Ayın Altın Yöneticisi ödülünü almak üzere Memorial Hastanesi 11 Altın Adam Yarışması jüri toplantısına katılan TFF Eski Başkanı Levent Bıçakçı, İsviçre maçı nedeniyle verilen cezaların çok ağır olduğu hususunda tüm dünya futbol kamuoyunun fikir birliği içerisinde olduğunu söyledi. Bıçakçı, "Seyircisiz oynama cezası verilebilir ama hem seyircisiz hem de 500 km dışarıda başka ülkede maç oynama cezası ilk defa veriliyor. FIFA ve UEFA'da böyle bir uygulama yok. Hukuki süreçte şansımızın fazla olduğuna inanıyorum. En az cezalandırılması gereken Türk seyircisiydi. Çünkü olaylarda suçu yok. Ama en çok cezayı alan Türk seyircisi oldu" dedi.
Basın mensuplarının 'kişilik olarak tasvip edilmesine ve bilgisine güvenilmesine rağmen' neden bu duruma gelindiği şeklindeki sorusuna Bıçakcı, "Arkadaşlarla zihniyet farklılığı oluştu. Zaman içinde belirginleşti ve çözülemez hale geldi. Devre arası yapmak zorunda kaldık. Ben devam etmedim. İsteyenler devam etti" cevabını verdi.
Bıçakcı, şiddet yasasının neden uygulanamadığı şeklinde yöneltilen bir soru karşısında ise şunları söyledi:
"Bu yasada özel güvenlik kullanılması öngörülüyordu. Ancak bunun için 2 bin özel güvenlikçiye ihtiyaç var. Henüz böyle bir şirket yok. Kulüplerimizin bu güvenliğin yapılması için özen göstermesi gerekiyor. Bu bilincin oturması zaman alacak"
Toplantıya onur konuğu olarak katılan uluslararası spor mahkemeleri Türk üyesi Av. Kısmet Erkiner de, FIFA Tahkim Kurulu'nda görülmekte olan bir davanın üst mahkeme olan CAS'a intikal etmesi halinde neler olacağı hakkında şu tespitlerde bulundu:
"Davanın CAS'a intikal edip etmeyeceği henüz belli değil. Eğer FIFA Tahkim Kurulu'nun vereceği karar Türkiye'yi tatmin etmezse CAS'a gitme ihtimali var. CAS, esastan ve usulden davayı yeniden ele alacak; tahkikatini yapacak ve tanıkları dinleyecektir. Yani yeniden karar verecektir. Ceza düşebilir de artabilir de. Ancak şu bilinmelidir ki CAS'a yapılacak müracaat nihai hukuki girişim değildir. CAS, İsviçre Federal Mahkemesi'nin denetimi altındadır. Mahkemenin vereceği karar için de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidilebilir. CAS'a gitmediğiniz takdirde bu 2 hukuki yoldan da vazgeçmiş oluyorsunuz. Bunda karar TFF'nin hukukçularına ait"
CAS'taki süreci de açıklayan Erkiner, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye CAS'a müracaat ettiği takdirde CAS'ta oluşacak 3 hakemlik kurulun 1 hakemini kendi seçme hakkı var. Diğer hakemi davanın karşı tarafı olan FIFA'nın seçme hakkı olacak. Başkanı da CAS Temyiz Dairesi Başkanı atayacak. Duruşmalı bir davadır. Duruşmada CAS'ın davayı usulden ve esastan yeniden ele alma yetkisi var. Dosya iadesi yapabilir ama çoğunlukla kararı bizzat verir"