Güneydoğu Anadolu kültürünün mihenk taşı olan Mardin'de, Anadolu'dan geçen tüm uygarlıklardan izler bulmak mümkün... Taşın insan yaşamındaki yerini, insan emeğinin taşı nasıl şekillendirdiğini görmek için buraya ayak basmanız gerekiyor.
Dinlerin, mezheplerin harman olduğu Mardin'de gezilecek yerler ise saymakla bitmeyecek kadar çok. Önce Mardin kent merkezi içindeki önemli noktaları, evleri, medreseleri, kiliseleri, daha sonra Deyrulzafaran Manastırı başta olmak üzere Dara, Midyat, Nusaybin ve Hasankeyf’i içine alan geniş bir alanı gezilmeli.
Farklı Din ve Kültürlerin Harmanlandığı Yer: Mardin!
İlk çağlardan beri önemli bir kültür merkezi olan Harran, Şanlıurfa'nın 45 km. güneydoğusunda bulunuyor. Beş bin yıllık bir geçmişe sahip olan yer, Mezopotamya ile Akdeniz'i birleştiren önemli bir durak noktası.
Harran'da Yapılacak Çok Şey Var
Saklıkent Kanyonu, Fethiye’nin bitişi ile Antalya il sınırı arasında Eşen Çayı’nın kollarından Karaçay’ın oluşturduğu bir kanyon. Buraya ilk defa gidecek olanlar gördükleri karşısında şaşırabilirler. O sırada Antalya’da hava ne kadar sıcak olursa olsun kanyonun içinde bambaşka bir atmosfer var.
Saklıkent’te ilerlemek için kayalara tırmanmanız gerekiyor. Macera sevenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer!. Eğer kanyonun içindeki güzellikleri görmek istiyorsanız, buz gibi soğuk suların içinden yürüyerek ırmağın diğer tarafına geçmek zorundasınız.
Kanyonlar: Türkiye'nin Doğal Lunaparkları
Kuruluşu yaklaşık 1300'lü yıllara denk gelmekte. Bir vakıf köyü olarak kurulan köyde, tarihi doku çok iyi korunmuş ve Osmanlı döneminin kırsal kesim sivil mimari örnekleri günümüze ulaşmayı başarmıştır. Bu özelliği nedeniyle oldukça ilgi çeken ve ziyaret edilen bir yerleşim yeri Cumalıkızık.
Bu Osmanlı köyü, sık sık tarihsel filmlere mekan olmakta. Cumalıkızık meydanında, köy geçmişine ait eşyaların sergilendiği Cumalıkızık Etnografya Müzesi bulunuyor.
Köydeki evler ise tam bir görsel şölen sunuyor: Evler sarı, beyaz, mavi ve mor renklere boyalı. Resmen içimizi açıyorlar... Evlerin arasında kaldırımsız, taş döşeli, çok dar sokaklar bulunuyor. Cumalıkızık ziyaretinizi haziran ayına denk getirirseniz 'Ahududu Şenliği'ni de görmüş olursunuz.
Bursa Cumalıkızık: 700 Yıllık Bir Osmanlı Köyü
İzmir'in Efes Harabeleri'yle ünlü Selçuk ilçesinin 8 km. doğusunda üzüm bağları, şeftali bahçeleri ve zeytinliklerle çevrili tarihi bir Rum koyu Şirince.
Burada yapılan Şirince evleri de 19. yüzyıl Anadolu mimarisini yansıtıyor. Köy, Maya takvimine göre 21 Aralık 2012'de kopacak olan kıyamette güvenli bölge olduğu gerekçesiyle gündeme gelmiş. 21 Aralık 2012 günü, yaklaşık 150 polis ve jandarma biriminin yanı sıra 270 basın mensubu bölgeyi ziyaret etmişti.
Bir liman kenti olarak tarihi 4 bin yıla dayanan şehrin, tercih edebileceğiniz çok farklı özellikleri bulunuyor. Örneğin, Sultaniye Köyü'nde termal kaplıcalara gidebilir, Yayla Köyü ve Gökçeova'da safari yapabilirsiniz.
Datça merkeze 25 km. uzaklıktaki Palamutbükü'nde denize girebilir, şeffaf sularında balık avlayabilir ve yakın yerlere tekne turuna çıkabilirsiniz. Sit alanı olarak belirlenen köy, denizi ve doğayı sevenler için iyi bir tatil imkanı sunuyor.
Doğanın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği bir ilimiz Ordu. Karadeniz'in en temiz kumu ve en uzun sahil şeridine sahip, yeşil ile mavinin kucaklaştığı şehri, Boztepe'den seyretmenin keyfine doyum olmaz.
Anadolu'nun en eski yazılı kaynakları da Kayseri'nin 8 km. doğusundaki Kültepe'de bulundu. Kültepe kazıları, bütün dünyanın yakından takip ettiği bir çalışma.
Ayder, Rize’nin, Çamlıhemşin ilçesine 16 km. mesafede. Yayla, ladin ve kayın ormanları ile kaplı durumda. Ayder, zengin florasının yanı sıra, kaplıcası ile de bölgenin en çok tercih edilen tatil yerlerinden biri.
Gerçek Bir Doğa Harikası Rize ve Çevresi
Bolu'nun yanı başında kıvrıla kıvrıla çıkan bir yolla ulaşılan Gölcük, bir minyatür göl olarak karşınıza çıkıyor. Daha büyük bir gölün yer aldığı Abant ise, keyifli bir yürüyüş yapmak, pedal çevirmek, fayton gezintisine çıkmak için ideal...
Çanakkale ve Balıkesir arasında bulunan Kaz Dağları, yemyeşil doğası, tarihi kalıntıları, dereleri ve şelaleleriyle görülmeye değer bir belde. Trekking yaparken tarihi güzelliklere de şahit olacaksınız.
Kuşadası kara yolunun 66. kilometresinde Sığacık Limanı’nda bulunan Ekmeksiz Plajı, denize girip yaz aylarının tadını çıkarabileceğiniz harika bir dinlenme yeri. Plaj, mavi gökyüzünün ve yeşil doğanın tam ortasında bulunuyor. Ekmeksiz Plajı, Seferihisar ve berrak suyunda yılınızın tüm yorgunluğunu almaya hazır.
Pazar günleri ayrı bir güzel ve kalabalık olan Sığacık’ta; kalenin surları üzerine vuran tertemiz bir güneş ve karşısındaki yat limanını kuşatan masmavi deniz, kalpleri yerinden oynatacak güzellikte. Seferihisar’ın şirin yerinde, birçok otel ve pansiyon bulunuyor ve hepsi bütçenize uygun.
Bu kadar gezip tozunca gittiğimiz her yeri aklımızda tutabilmek tabii ki imkansız olacak. Bunun için yapmamız gereken tek şey ''Bi Sonraki Durak'' Türkiye haritasını yanımızdan ayırmayıp her gittiğimiz yeri işaretlemek, rengarenk boyamak :)
Haritalarımız sınırlı sayıda tükenmeden almak için www.bikutumutluluk.com'u tıklayabilirsiniz.