BURSA (İHA) - Türkiye'nin gündemini değiştiren Hrant Dink cinayeti zanlısı Ogün Samast'ın yakalanmasında güvenlik kameralarının oynadığı rol, suç ve suçluyla mücadelede teknolojinin önemini birkez daha gözler önüne serdi.
Uzmanlar, şehir hayatının "olmazsa olmazları" arasına giren güvenlik kameralarının son 5 yılda kullanımının arttığına dikkat çekerek, her yıl yüzde 20 büyüyen güvenlik kamerası pazarının 300 milyon doları bulduğunu ifade ediyor. Polis şefleri ise, insanının gözünün atlayabileceği bir detayın kameralar tarafından saniye saniye kayıt edildiğini hatırlatarak, kamera bulunan yerlerde daha az olay yaşandığına temas ediyor. Güvenlik kamerası kurma maliyetlerinin de dünyadaki gelişmelere paralel olarak 200 dolara kadar düştüğü belirtiliyor.
Güvenlik Sistemleri Şirketi Sahibi Abdullah Lermi, güvenlik kameralarının birçok olayın aydınlatılmasında büyük rolü olduğunu ifade ederek, fiyatlardaki düşüşle birlikte taleplerde de artış yaşandığını söyledi. Lermi, "Dünyada 130 kişi başına bir güvenlik kamerası düşüyor. Birinci sırayı 2 milyonu aşkın kamerayla İngiltere alıyor. Bir İngiliz günde ortalama 300 kez kameralar tarafından görüntüleniyor.
Bu sistem Türkiye'de çok yeni, henüz 5-10 yıllık geçmişi var. Doymuş pazar olan İngiltere'de her yıl yüzde 20 artış sağlanırken, bu oran Türkiye'de de yüzde 20 civarında. Günlük hayatımızda her şey kayıt altında. Toplumsal olaylarda caydırıcılığın yanı sıra olay meydana geldikten sonra da aydınlatılması yönünde büyük faydaları var.
Kimi şirketler de internet üzerinden ya da network ağlarıyla uzaktan izleme yaparak işyerlerini kontrol altında tutuyorlar" diye konuştu. Lermi, güvenlik kameralarının fiyatının 150-200 dolar seviyesinde olduğunu, kalitesine, görüntülerin kayıt edilmesi ve uzaktan izlenebilmesi yöntemine göre fiyatın bin dolar ile 3 bin dolara kadar yükselebildiğini kaydetti.
Osem Şirketi yetkilisi elektronik mühendisi Fethi Demir de, güvenlik kameralarının kamu kurum kuruluşlarının yanı sıra şirketler ve evlerde de güvenlik ve takip amaçlı kullanıldığını kaydederek, "Herhangi bir olaydan sonra geriye dönük çok net bilgiler, data ve doneler elde edilebilir. İşyeri ortamlarında da kullanılıyor. Birincisi güvenlik amaçlı, ikincisi de personelin takibiyle ilgili kullanılıyor.
Kamera bulunan işyerlerinde personelin randımanının yüzde 25-30 arttığını söyleyebiliriz. Türkiye bu konuda 10-15 yıllık geçmişe sahip. Gelişen teknolojiyle birlikte fiyatlarında düşüş de kaydediliyor. Bu da güvenlik sistemlerine olan ilgiyi ve talebi arttırıyor" diye konuştu.
Polis yetkilileri de suç ve suçlularla mücadelede teknolojiden istifade edilmesinin sonuçlarının güzel bir şekilde alındığını ifade ederek, "Bir olay yerindeki detay görevli polisin gözünden kaçabilir, ancak kameradan asla kaçamaz. Bir de kamera kayıtlarının bilgisayarın hafızasında tutulması da çok güzel. Bir yıl geçse bile geriye yönelik sorgulama tarama imkanınız oluyor.
Bir olayla ilgili bir görüntü elinizde varsa, onunla ilgilenen memurun tayini başka bir kente çıksa bile; arşivinizden o görüntüyü çıkartarak araştırma şansınız oluyor. Suç işlemeye meyilli kişilere yönelik tedbirleri teknolojiyle birlikte en üst düzeyde kullanmak gerekiyor. İstanbul'daki Mobesse ve Bursa'daki Bemtap projeleri bunun en güzel örnekleri. Türk Polisi de zaten, özel güvenlik kapsamında alınan teknolojik yapılanmayı destekliyor. Ayrıca güvenlik kameralarıyla tedbir alınmış yerlerde de olay sayısında azalma yaşanıyor. Örneğin bir hırsız, güvenlik kamerası bulunmayan bir yere girmeyi daha çok tercih eder" dedi.
GÜVENLİK KAMERASININ HAYATIMIZA GİRİŞİ
Güvenlik kameralarının mazisi ise şöyle: "İlk kapalı devre güvenlik kamerası 1942'de Alman Nazi Ordusu tarafından V2 füzelerinin denemeleri sırasında teknik hataları yakından görmek amacıyla kullanıldı. İngiltere, 1956'da kraliçenin geçit töreni sırasında 4 güvenlik kamerası yerleştirerek kamusal alanda izleme sistemine geçiş yapan ilk ülke oldu.
Günümüzde dünya genelinde 45 milyon adet güvenlik kamerası var. Yani her 130 insana 1 kamera düşüyor. İngiltere'de ise 4.2 milyon kamera bulunuyor. Londra'da bir İngiliz sokağa çıktığında gün boyunca 300 kez, yani 4.8 dakikada bir güvenlik kameralarına yakalanıyor. Her 14 İngiliz vatandaşına karşılık 1 kamera bulunuyor. 10 yıl içinde kamera sayısının dünyada 65, İngiltere'de 6 milyona çıkması bekleniyor. İzleme sistemleri sadece kent içi kameralarla sınırlı değil.
Otoyollardaki hız kameraları dünyada hergün 150 milyon, İngiltere'de ise 35 milyon kez otomobillerin görüntüsünü alıyor. 5 yıl içinde AB ülkelerinde, trafiğin düzenlenmesi gerekçesiyle otomobillere uydu konumlarda (GPS) sistemleri takılması amaçlanıyor. Dünyada 2 milyar cep telefonu kullanıcısı var. Sinyaller aracılığıyla kişinin yeri 400 metrelik hata payıyla bulunabiliyor."