"Türkiye'nin Nüfusu Sadece Yenileniyor"

ZEHRA MELEK ÇAT - Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yakup Kumtepe,

ZEHRA MELEK ÇAT - Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yakup Kumtepe, "Ülkemizin doğum oranı sanılanın aksine çok düşüktür. Ülkemizin nüfusu şu an ancak yenilenebilir durumdadır. Her iki kişiden ortalama iki çocuk oluyor. Artık nüfusumuz artmayacak. Artan nüfus yaşlı olacak" dedi. Kumtepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 7 bin kadın doğum uzmanı olduğunu, bunun 3 bin 500'ünün kadın olduğunu belirtti. Kadınların genelde hemcinsi doktorlara muayene olmak istediğini ifade eden Kumtepe, "Yıllardır Erzurum'da çalışıyorum. Herhangi bir nedenle bana gelip de erkek olduğum için vazgeçen bir tek kadına bile rastlamadım. Derdinizi bir hemcinsiniz ile daha rahat paylaşabilirsiniz. Ama önemli olan hekimin cinsiyeti değil hastaya yaklaşımıdır" dedi. Türkiye'de doğum oranının yüksek olduğu gibi bir algı olduğunu vurgulayan Kumtepe, nüfus artış hızında da doğu batı arasında fark olmadığını söyledi. Kumtepe, Türkiye'nin doğusunda nüfus artış hızının yüzde 3,1, batıda da ise yüzde 1,7 olduğunu ifade ederek, "Ülkemizin doğum oranı sanılanın aksine çok düşüktür. Ülkemizin nüfusu şu an ancak yenilenebilir durumdadır. Her iki kişiden ortalama iki çocuk oluyor. Artık nüfusumuz artmayacak. Artan nüfus yaşlı olacak. Çünkü bu ülkedeki yaş ortalaması artıyor" diye konuştu. Türkiye'nin genç nüfusuyla övündüğünü hatırlatan Kumtepe, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her aileden 3-4 çocuk istemesinin doğru bir yaklaşım olduğunu söyledi. Genç nüfus oranının hızla düştüğünü belirten Kumtepe, şöyle devam etti: "Bu ülkenin sorunu terör değil, ekonomi değil. Bunlar zamanı geldikçe çözülecektir. Bu ülkenin sorunu genç nüfustur. Bizim genç nüfusumuz olmayacak. Doğurganlık hızımız çok düşüyor. 2025 yılında bu ülkedeki her iki kadından birinin çocuğu olmayacak. Her iki kadından biri çocuk isteyecek ve olmayacak. Bu ülkenin çöküşü demektir. Bununla ilgili önlem alınmalı." Kumtepe, nüfus artış hızının düşmesinin en önemli etkilerinden birinin de kadınların evlilik yaşının yükselmesi olduğunu belirterek, kadınların iş hayatına atılarak çocuk sahibi olmayı ertelediğini ifade etti. Kadının üreme ömrünün 20 yaşında başlayıp 35 yaşında sona erdiğini anlatan Kumtepe, şunları kaydetti: "Kadınlar iş hayatına atılıyor. 'Biraz kariyer yapayım, sonra çocuk yaparım' durumuna geliyor. Kadının üreme ömrü 15 yıldır. Kadınlar üreme ömrünü 40-50 yıl zannediyor. 30 yaşında evleniyor, 1-2 yıl korunuyor. Sonra çocuğu oluyor, '5-6 yıl bu çocukla ilgileneyim' diyor. Yeniden çocuk istiyor, yaş oluyor 37-38. Ondan sonra doktora gidiyor. 38-39 yaş bir kadının doğurganlık için çok geç bir yaştır. İsteyenlerin ancak yüzde 10'u başarabilir. Bu iş gücü ve tıp ekonomisi açısından maddi kayıptır. Tek bir çocuk olduğu için çocuğun öz güveni olmuyor, paylaşmayı bilmiyor." Kumtepe, doğum kontrol yöntemlerinin tekrar gözden geçirilmesi, kişiye özel yöntemler geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: