SAMSUN (İHA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fethi Bayraklı, Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı olduğunu belirterek, iktidarın ortaya attığı bu yatırımı biran önce hayata geçirmesi, sürüncemede bırakmaması gerektiğini söyledi.
Bilimin uygun gördüğü gerekli tedbirler alındıktan ve temiz teknoloji kullanıldıktan sonra nükleerin herhangi bir sakıncası olmadığını, nükleer santrallere karşı olmanın bilgisizlikten kaynaklandığını dile getiren Prof. Dr. Fethi Bayraklı, "Bu kadar enerji krizinin yaşandığı, nüfusun hızla arttığı, enerjiye bu kadar ihtiyaç duyulan bir devirde her kaynaktan yararlanmak ve onun gereğini yerine getirmek insanlığın boynunun borcu. Aksi halde müreffeh toplumları oluşturamazsınız. Toplumumuz gelişemez. Dolayısıyla bilgisizce bir şeye karşı çıkmanın bir anlamı yok. Bilgiyle donanmadan konuşmamalıyız" dedi.
Nükleer santrallere karşı olanların temiz teknolojiyi, çekirdek enerjisinden hangi hallerde ne şekilde yararlanılması gerektiğini öğrenmesinin zorunluluğunu anlatan Prof. Dr. Bayraklı, bazı şeylere körü körüne karşı çıkmak veya alkışlamanın çok yanlış olduğunu vurguladı.
"SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ ÖNCE ÖĞRENSİN" Her işte konunun aslını öğrenmek gerektiğini kaydeden Bayraklı, "Bu sivil toplum örgütleri dediğimiz örgütler de buna göre hareket etmeli. Önce öğrensinler. Yani popülizm toplumları hiçbir yere götürmez. Ondan sonra, kömüre, nükleer enerjiye, altına karşı çık. İki çiçekle dört böcekle bu toplum gitmez ki. Elbette tabiatın neyi varsa korumakla görevliyiz. Her birinin çeşitli ödevi, görevi var. Ama insanoğlunun geleceği açısından da bazı noktaları bilimsel olarak oturup tartışmak lazım. Yoksa sokağa dökülmek, gereksiz yere insanları acite etmenin, sızlandırmanın bir manası yok. Yani toplumun enerjiye ihtiyacı var. Bu enerjiyi nereden sağlayacak? Nükleerden sağlayacak. rüzgardan, hidrolikten, kömürden sağlayacak. Bu kaynaklar değerlendirilmeli. Bu alanda popülizm olmaz. Bir konu olumlu veya olumsuz olarak tartışılmadan çıkılıp popülizm yapılmasına ben karşıyım" diye konuştu.
Nükleerin ne olduğunu bugün herkesin bildiğini ifade ederek, "Yani 21. yüzyılda Afrika'yı, Amerika'yı yeniden keşfedecek değiliz" diyen Prof. Dr. Fethi Bayraklı, Japonya'nın, Fransa'nın, Almanya'nın, İspanya'nın nükleer santralleri bulunduğunu, dünyanın dört bir yanında bu enerjiden faydalanıldığını dile getirdi. Bayraklı, "Bırakın gelişmiş ülkeleri çevremizdeki Bulgaristan, Yunanistan, Ermenistan'ın bile nükleer santrali var. Türkiye'nin neden olmasın? Eylem yapanlar gitsinler Ermenistan'da çürümüş nükleer santrali kapattırsınlar" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, dünyanın en çevreci ülkesi olmasıyla nükleer santral kurulması arasında bir bağ olmadığını, nükleer santral kurmanın çevreyi katletmek anlamına gelmediğini vurgulayan Bayraklı, gerekli önlemler alındıktan, bilimsel gereklere uyulduktan sonra nükleer enerjinin hiçbir sakıncası olmadığını vurguladı.
"NÜKLEER SANTRAL SÜRECİ HIZLANDIRILMALI" Prof. Dr. Fethi Bayraklı, Ermenistan'ın Türkiye'nin hemen yanında olduğunu, orada eski teknolojiyle çalışan büyük bir nükleer santral bulunduğunu da hatırlatarak, şunları söyledi:
"Nükleer santrale karşı çıkacak olanlar gitsinler Ermenistan'daki eski teknoloji santrale karşı çıksınlar. Gitsinler yürüyüş yapsınlar. Oradan o pis teknolojiyi kaldırsınlar. Çernobil faciasını bu ülke yaşadı. Bugün yeni kurulan ve kurulacak nükleer santrallerde her türlü tedbir alınmıştır. Bu santrallerin çekinilecek, korkacak bir tarafı yok. Türkiye ileriye bakmak durumundadır, artık anam babam çağı geçti. Çünkü dünya hızla teknolojiye bilgiye koşuyor. Türkiye'de nükleere karşı çıkmak bence abesle iştigalden başka bir şey değil. İktidarlar da ortaya attıkları işleri biran önce yapmalı. Toplumları sürüncemede bırakmaya gerek yok. Buna kimsenin hakkı da yok. İyi veya kötü kararı verilmiş bir şey uygulanmalı. Hızlandırılmalı. Karar safhasına kadar her türlü fizibilite inceden inceye elenmeli, karar verildikten sonra geri adım atılmamalı. Nükleer konusunda karar alınmıştır. Dünyada örnekleri vardır. Biz ayı yeniden keşfetmiyoruz. Türkiye enerji çeşitliliği bakımından buna muhtaçtır. Türkiye jeostratejisi yönüyle çok hassas bölgede. Petrolde dışa bağımlı. Gerçi dost Türk Devletleri'yle boru hatları kuruyoruz, gelecek planlamaları yapıyoruz ama geleceğin ne olacağı özellikle Ortadoğu'da enerji bazında belli değil. Türkiye enerji çeşitliliğini sağlamalıdır. Bunlardan bir alternatif de nükleer enerjidir. Kurulmasında hiçbir sakınca yoktur. Biran önce kurulmalıdır. Süreç hızlandırılmalıdır."