"Türkiye'nin seferberliğe ihtiyacı vardır"

ANKARA (İHA) - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur, dünyadaki hızlı değişim ve rekabet koşulları altında Türkiye'nin iş ve aş kaygısına girdiğini belirterek, "Türkiye'nin uluslararası değişime ve sorunlarını hızlı bir şekilde çözmeye dönük bir seferberliğe ihtiyacı vardır" dedi. Baydur, Kıbrıs meselesinin de acilen çözülmesi gerektiğini söyledi.

Baydur, bugün TİSK'in yeni hükümetten beklentilerini dile getirmek amacıyla TİSK Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Baydur toplantıda, hızlı değişim ve rekabet koşulları altında Türkiye'nin iş ve aş kaygısına girdiğini öne sürerek, "Türkiye'nin uluslararası değişime ve sorunlarını hızlı bir şekilde çözmeye dönük bir seferberliğe ihtiyacı vardır. Bu seferberlik ise ekonomide, sosyal hayatta yeni yaklaşımları katılımcı yönetimle hayata geçirmeyi gerektirmektedir. Bu seferberlik zorunluluktur ve yeni Hükümet bu değişimi oluşturacak tedbirleri almalıdır" diye konuştu. İktidarın önünde gerçekten zor bir geçit ve problemlerin mevcut olduğuna işaret eden Baydur, söz konusu problemleri aşabilmenin tek yolunun birlik ve akılcılık olduğunu, bunun için de iktidara yardımcı olmak konusunda kararlı olduklarını ifade etti. TİSK Başkanı Baydur, Türkiye'nin önceliklerini şöyle sıraladı:

Reklam
Reklam

"AB'ye kararlı ve haysiyetli bir yaklaşım, mevcut olanaklarla reel sektöre ciddi destek, istihdamı artıracak akılcı girişimler, çağdaş bir İş Kanunu'nu 15 Mart'tan önce uygulamaya koymak, ihracatın önünü, formaliteleri kolaylaştırarak ve uygun kredi desteği ile açmak, Kıbrıs konusunun akılcı ve yapıcı bir tarzda yeniden değerlendirilmesi, KOBİ'lere ve özellikle organize sanayi bölgelerine acil çareler aramak."

Tek parti iktidarlarının en büyük dezavantajlarının, gücüne güvenerek istediğini yapma yanlışlığı ve paylaşmama eğiliminin olduğunun altını çizen Baydur, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) seçim bildirgesinde; şeffaflığın tesisi, karar ve denetim süreçlerinde, piyasa ve sivil toplum işbirliğinin sağlanması konusuna yer verilmesinin olumlu bir başlangıç olduğunu söyledi. Baydur, "Ülke yönetiminde çağın gereği olan 'katılımcı yönetim' anlayışının benimsenip uygulanması halinde, yaşadığımız sorunlara çok daha güçlü çözümler bulabiliriz" dedi.

Yeni hükümetin ekonomik hedefinin, Türkiye'yi iş ve yatırım yapmada en çekici ülke haline getirmek olması gerektiğini ileri süren Baydur, konuya ilişkin şunları söyledi: "AK Parti'nin seçim bildirgesinde, 'reel sektörün canlandırılmasının öngörülmesi fevkalade olumludur. Bu kapsamda, 4743 sayılı kanunun uygulanması hızlandırılmalı ve bankaların bu konudaki yavaş ve isteksiz yaklaşımları kırılmalıdır.

Reklam
Reklam

Ayrıca, bankaların teminat anlayışlarına yeni bir yaklaşım kazandırılmalıdır. Özellikle satışı ve nakde çevrilmesi güç diyerek fabrika ve tesislerin teminat kabul edilmemesi yanlış bir uygulamadır".

İşsizliğin, Türkiye'nin geleceğini tehdit eden boyutlara ulaştığını da hatırlatan Baydur, kurulacak olan AK Parti Hükümeti'ne şu önerilerde bulundu:
"Aktif istihdam politikalarını öne çıkartan yeni ve çağdaş düzenlemelere ihtiyaç vardır. İşletmelerin ihtiyaçlarını yönlendireceği yeni bir meslek eğitimi sistemi içinde, Türk insanına dünyada geçerli bilgi ve becerileri kazandıracak eğitimi vermek, işsizlikle mücadelenin kilit önemdeki gereğidir. Çağdaş ve esnek nitelikteki İş Kanunu Taslağı, bir an önce yasalaştırılmalı. Türkiye'nin rakibi olan tüm ekonomilerin elde ettiği esneklik imkanı, artık ülkemize de tanınmalıdır. Vergi, SSK primleri, fon ve tazminatların yükü OECD ortalamalarının altına indirilmelidir. Kayıt dışılığı azaltmanın başlıca yolu budur. Reel sektörün enerji maliyetleri dünya fiyatlarına çekilmelidir.
Girişimcilik gücünü tüketen bürokratik kaosa son verilmeli, formaliteler asgariye indirilip kolaylaştırılmalıdır. İşletmede çalışan personel sayısı arttıkça yasal ve mali yükümlülüklerde nispi azalışı sağlayacak bir sisteme geçilmelidir. İlave istihdam oluşturan işveren, AB ülkelerindeki gibi, SSK primleri, altyapı giderleri ve vergiler azaltılarak özendirilmeli, bu tedbirler kalıcı olmalıdır. Organize sanayi bölgelerinin kurulmasına ilişkin karışık ve dağınık uygulama tek elde toplanmalı ve basitleştirilmelidir. BDDK'nın ve bankaların bir türlü anlayamadığı veya anlamak istemediği 'İstanbul Yaklaşımı' artık hızla uygulanmalıdır. Reel sektör - bankacılık sistemi arasındaki uyumun özel sektörün istihdam artışına olumlu yansımaları olacaktır."

Reklam
Reklam

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Refik Baydur, Kıbrıs sorununa ilişkin bir soru üzerine, "Biz politikacı değiliz, bu nedenle Kofi Annan'ın Kıbrıs konusunda getirdiği teklifi net kriterlerle değerlendirmemiz mümkün değildir. Ama aklın gerektirdiği bir yolla düşünürsek, Kıbrıs problemini bitirmemiz lazım. Kıbrıs'ın da Türkiye'ye mutlak güvenceyle çizmeyi taşıran davranışlardan vazgeçmesi lazım. Türkiye, borç para alarak Kıbrıs'ı beslemektedir. Kıbrıslı da elini cebine atıp vergi yükümlülüğünü kabul etmek zorundadır" diye konuştu.