Türkiye'nin tek astım kampı

Avrupa ve Amerika'da yıllardır düzenlenen Astım Kampları, Türkiye'de de başarıyla gerçekleştiriliyor! Çocuk Solunum Hastalıkları Derneği tarafından her yıl geleneksel olarak gerçekleşen ve bu yıl Merck Sharp&Dohme İlaçları tarafından desteklenen Astım Kampı'nda 40 astım hastası çocuk, aileleri yanlarında olmaksızın doktor gözetiminde, tenisten yüzmeye, resimden satranca kadar dolu dolu bir hafta geçiriyorlar.

1996'dan bu yana Çocuk Solunum Hastalıkları Derneği'nin kurulmasıyla başlatılan ASTIM KAMPI, Türkiye'de yaklaşık 10 yıllık geçmişe sahip ama kampa gösterilen ilgi büyük! Kampa katılan astımlı çocuklar laborantlar, hemşireler, doktorlar ve tıp fakültesi son sınıf öğrencilerden oluşan büyük bir ekip tarafından tamamen gönüllü olarak hem tıbbi kontrollere tabi tutuluyorlar hem de "Astımlı çocuk spor yapamaz" iddiasını bol bol spor yaparak - ve de eğlenerek - çürütüyorlar!

8-13 yaş arası 40 çocuk... Ortak özellikleri astım hastası olmaları... Ve onlar, tıpkı sağlıklı yaşıtları gibi gönüllerince yaşamanın keyfini çıkarıyorlar! Çocuklar kampta yüzme, masa tenisi, Dart, satranç, basketbol, voleybol gibi sportif ve sosyal faaliyetlerde bulunmanın yanı sıra daha yüksek yaşam kalitesine sahip olma yolunda önemli adımlar atıyorlar.

Reklam
Reklam

İst. Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Alerji ve Akciğer Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ülker ÖNEŞ, Uludağ Üniversitesi (U.Ü) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Sapan ile Yrd. Doç. Dr. Yakup Canıtez kamp süresi boyunca çocuklarla bir aradalar!

Neden Bursa?

Prof. Dr. Öneş, öncelikle ulaşım kolaylığı nedeniyle İznik'teki tesisleri tercih ettiklerini ifade ediyor. Bir olimpik yüzme havuzu, 3 tenis kortu, 2 masa tenisi masası, 1 voleybol sahası, 1 basketbol sahası, plajı, konferans salonu ve TV odasının yer aldığı DSİ Tesisleri'ndeki ekonomik fiyatlar da Prof. Dr. Öneş ve derneğin burayı tercih etmelerinde bir diğer önemli etken.

Amaç hayat kalitesini yükseltmek!

Prof. Dr. Öneş kampla hedeflediklerini şöyle açıklıyor:

"Astımlı çocukların sporla kaynaşarak hayat kalitelerini yükseltmeleri çok önemli. Bir çocuk astım olabilir. Tedavisine de başlanmış olabilir. Ancak bu yeterli değil. Evde kapalı vaziyette oturması bizim amacımız değil. Aksine diğer normal çocuklar gibi koşup oynayabilmeli, spor yapabilmeli. Burada da oldukça yoğun, düzenli ve disiplinli bir program var. Kısaca diyebiliriz ki, astımlı çocukların doğru ve düzenli tedavi ile sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmeleri mümkün""

Reklam
Reklam

Hastalıklarını öğreniyorlar

Prof. Dr. Öneş, kampta sadece spor, eğlence değil, bilgi de verildiğinin altını çiziyor. Çocuklar gün içinde mutlaka astıma dair bilgilendiriliyorlar. TV odasında barkovizyonda bu bilgileri sunuyoruz. Üstelik merak ettikleri sorulara da cevap alıyorlar.

Bu kamp tek!

Astım Kampı, Türkiye'de ilk ve tek! Çocuk Solunum Hastalıkları Derneği tarafından düzenlenen kamp, 1996'dan sonra Haziran'a, okulların kapanmasından sonraki haftaya alınarak geleneksel hale getiriliyor.

Öneş, çocuk sayısıyla ilgili olarak da şunları söylüyor:

"2 sene önce 60 çocuğumuz vardı ama kontrol altında tutmak gerçekten çok zor oluyor. Her 4 çocuğa bir hemşire, doktor bakmalı. Oda sayısı da yeterli olmuyordu. Bu nedenlerle bu sene 40 çocuğumuz var."

En düzgün odaya ödül var!

Kamptaki aktivite seçenekleri bol, bol olmasına ama çocukların disiplinli ve düzenli yaşama alışkanlıkları kazanmaları adına da çeşitli çalışmalar yapılıyor. Üstelik başarılı çocuklar ödüllendiriliyor. Sözgelimi, en düzenli en düzgün odanın sahibi ödüllendiriliyor!.

Reklam
Reklam

Çocuklar sigortalı!

Prof. Dr. Öneş kamp süresi boyunca tüm çocukların kaza ve hastalık sigortalı olduklarını belirterek şunları söylüyor:

"Kampı ilk düzenlediğimiz yıl bir çocuğumuz kaza geçirmişti. O zaman anladık ki dernek olarak mesuliyetimiz çok çok büyük. Sonraki yıldan itibaren her yıl çocuklarımızı kamp süresi boyunca sigortalattık!"

Astımlı hasta sayısı giderek artıyor!

"Türkiye'de astımlı kişi sayısı hakkında sağlıklı bilgi vermek mümkün değil ama İstanbul hakkında verilerimiz var" diyen Öneş, 1995'te yapılan prevelans çalışması sonucunun yüzde 9.8 iken 2005 başında - daha geniş çaplı bir tarama sonucu - yapılan prevelans sonucunun yüzde 25 olduğunu ifade ediyor. Nedenleri ise:

"Hava kirliliği giderek artıyor. Trafiğe çıkan araç sayısı da aynı şekilde. Eski arabalar da hayli fazla. Bunlar önemli ölçüde olumsuz etkilerdir."

Astım krizi
Erken teşhis önemli!

Prof. Dr. Öneş, "Ufak yaşta başlama süt bebeklik döneminde bile olabilir. Çocukta nefes darlığı, nefesine doyamama, burun akıntısı, hışıltılı soluma gibi sorunlar artarak süregeliyorsa çocuk hava açlığı içinde krize giriyor. Buna "astım krizi" diyoruz" diyerek krizlerin kişiden kişiye değişen periyotlarda tekrarlandığını vurguluyor.

Reklam
Reklam

Erken teşhis koyulmadığı takdirde anfizeme (akciğer şişmesi) kadar geri dönüşü olmayan bir hastalığa yol açtığını söyleyen uzman, erişkinlerde genellikle alerjik nedenlere bağlı olmayan nedenlerden dolayı astım görüldüğünü, çocuklarda ise aksine yüzde 80 - 90 allerjik nedenlere bağlı astım görüldüğünü ifade ediyor.

Kampta Solunum Fonksiyon Testi

"Teşhis etmek için her türlü metot, donanım elimizde mevcut. Kampta da yanımızda bulunan Solunum Fonksiyon Testi yapılarak çocuğun astım olup olmadığı anlaşılabilir. Ama 5 yaşın altındaki çocuklarda başka aletler kullanıyoruz. Onları yaş aralığımıza uymadığı için buraya getirmedik."

Tedavi seçenekleri bol ama

Uzmanlar, astım hastalarının mutlaka doktorlarının reçetelediği ilaçları kullanmaları yönünde uyarıda bulunuyorlar. Prof. Dr. Öneş'e göre astım öncelikle iyi anlatılır, tanıtılır ve erken teşhis edilirse tedavisi mümkün olan bir hastalık. Bazı hekimlerin yanlış yönlendirmeleri sonucunda pek çok çocukta teşhisin geciktiğine de değinen Prof. Dr. Öneş, ülkemizde ölüm oranlarının batı'ya oranla daha az olduğunu söylüyor. "Ölümlerin bronş genişletici, sprey şeklinde bazı ilaçların aşırı kullanımından da kaynaklanabiliyor. İşte amaç bu tarz ilaçlara daha az ihtiyaç duyacak hale gelmek ve başka tür ilaçlarla tedaviyi sürdürmek. Dolayısıyla erken teşhis şart!"

Reklam
Reklam

"Yeni ve güvenilir tedaviler de mevcut . Ağızdan verilen yeni tedaviye büyük oranda geçiş var. Ya da vakaya göre iki tedavili - kombine tedavi - önerebiliyoruz. Ancak şöyle sıkıntılar var: Sağlık sigortası ağızdan verilen tedavi gibi ilaçları karşılamıyor. Evet bunlar pahalı ilaçlar ama çok önemli tedaviler. Bir de illa alerji uzmanının reçetelemesi şart koşuluyor. Ancak alerji uzmanı sayısı çok az."

Dernekten yine bir ilk! İstanbul Polen Haritası

Çocuk Solunum Hastalıkları Derneği'nden başka bir ilk daha: Polen çalışmaları. Uludağ Ün. İle ortaklaşa İstanbul'da 3 farklı noktaya yerleştirilen - yurtdışından özel olarak getirtilen - özel polen aletlerinden her gün numuneler alınarak Uludağ Ün.deki Biyoloji Departmanı'na gönderiliyor, özel mikroskoplarla inceleniyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen çalışmanın 3 yıl sürmesi planlanıyor.

Hedef, İSTANBUL'UN POLEN HARİTASINI ÇIKARMAK!

Anahtar Kelimeler: