ANKARA (İHA) - Kapatılan DEP'in tahliye edilen eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak, AB'ye, "Türkiye AB'ye hazır. Bu yılın sonudaki müzakerelerde üyelik tarihi verilmelidir" mesajı verdi. AB'nin Türkler ve Kürtler için yeni bir hayat tarzı olduğunu belirten DEP'liler, Kürtlerin kendilerini Türkiyelilik üst kimliğinde ifade edebileceklerini söyledi.
DEP milletvekilleri, Ankara'da Washington Restoran'da AB ülkeleri büyükelçileri onuruna bir öğle yemeği verdi. Avusturya, Hollanda, Estonya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve İrlanda yemeğe büyükelçi düzeyinde katılırken, ABD, İngiltere ve Rusya diplomat düzeyinde iştirak etti. İspanya, Almanya ve Portekiz ise mazeret bildirerek yemeğe katılmadı. AB Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer'in de katıldığı yemeğe davetli olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yanısıra herhangi bir Türk diplomat da gitmedi.
Basına kapalı olan yemekte, DEP'liler adına bir açıklama yapan ve bu açıklaması yazılı olarak basına dağıtılan Leyla Zana, Avrupalı diplomatlara davete icabet etmeleri ve yargılama sürecindeki ilgileri nedeniyle teşekkür etti. 10 yıl cezaevinde kaldıklarını hatırlatan Zana, "Hapiste geçen kayıp yılları Türkiye'nin değişim sürecinde ve demokrasinin gelişiminde küçük bir katkı olarak algılıyor, ülkemizin kazanımında pay sahibi olmaktan onur duyuyoruz" dedi. Zana; demokrasi, barış, özgürlük ve kardeşliğe bedelsiz ulaşılamadığını belirterek, Avrupa'nın da bugünlere gelmeden önce yüzyıllarca kendi arasında savaştığına dikkat çekti.
"TÜM ACILARI YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ" Zana, dünyanın baş döndüren bir hızla değiştiğini, bu değişime ayak diretenlerin kendilerine rağmen aşıldığını, değiştirilip dönüştürüldüğünü vurguladı. Değişim için öncelikle geçmişin unutulması gerektiğini ve acıların ortaklaştırılarak kardeşçe yaşama gücüne dönüştürülmesi gerektiğini anlatan Zana, bu bağlamda Türkiye'de yaşanan tüm acıları yüreklerinde hissettiklerini, bunların bir daha yaşanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Zana, yemek salonunun duygu ve düşüncüleri doğrultusunda dizayn edildiğini anlatarak şöyle konuştu:
"Şu anda dinlemekte olduğumuz yemek müziğine Mozart'ın Türk Marşı ile başladık, kemanist Dirşat'ın otontik Kürt ezgileri ile devam ederek, kardeşlik ve birlik, Micos'un evrensel Akdeniz esintileri ile de evrensellik mesajı vermek istedik. Masa örtüleri ve çiçeklerde beyazı seçerek siyasette yeni bir sayfayı ve arınmış bir siyasal duruşu sembolize etmek istedik."
Birey-toplum-devlet ilişkilerine ve siyasal dilde gerçeklikten, şeffaflıktan, bilimden ve her koşuldan barış, uzlaşı, diyalogdan yana olduklarını belirten Zana, "Bu nedenle yeni bir dönemi başlatmak gerektiğine inanıyoruz. Önce, herkes kendi konumunda yeni bir sayfa açmalı ve bunu kollektif bir ruhsal bütünlüğe dönüştürerek barışçıl sürece egemen kılmalıdır" diye konuştu. Bu noktada herkese görev düştüğünün altını çizen Zana, uluslararası alanda AB üyelerinin Türkiye'deki temsilcilerine de büyük görev düştüğünü kaydetti. Zana, "Aksi takdirde bu arzumuz sadece bir ütopya olarak karşımızda durmaya devam edecektir. Bizler, bu yürüyüşte siyaseten tek başına kalma pahasına da olsa çağın, değişimin, yeninin ve barışın yanında olmaya devam edeceğiz. İşimizin gerçekten zor, ama çok zor olduğunu biliyoruz. Fakat bu zoru birlikte ve hiçbir çıkara dayanmadan dostane ilişkiler geliştirerek aşabileceğimize de inanıyoruz. Her türlü düşünce, öneri ve eleştiriye, açık olduğumuzun bilinmesini istiyor ve dostlarımızın bunu önemseyeceklerine inanıyoruz" ifadesini kullandı.
"KÜRTLER, KENDİNİ TÜRKİYELİLİK ÜST KİMLİĞİNDE İFADE EDEBİLİR" Zana konuşmasında, tahliye olduktan sonra yaptıkları 5 günlük Güneydoğu gezisindeki izlenimlerini de diplomatlarla paylaştı. Bölge insanının özgün dil ve kültürel haklarının Türkiyelilik üst kimliğinde ifade edebileceklerini düşündüklerini anlatan Zana, toplumda, eşit ve özgür birer yurttaş olarak coğrafi ve siyasal bütünlüğün daha da güçleneceğine inancının tam olduğunu vurguladı. Zana, "Bölge insanı, sorunların çözüm dilinin şiddet ve silah değil, her koşulda barış uzlaşı ve diyalog olduğunu karalılıkla ifade etmektedir. Ayrıca çatışma ortamının biran önce son bulmasını sağlayacak cesur adımların atılmasını beklemektedir" dedi. Kürtler'in Türkiye Cumhuriyeti'ni sembolize eden tüm değerlere bağlı ve saygılı bir duruş sergileyerek AB ile ilişkiler bağlamında atılan demokartik adımlara destek verdiklerini ifade eden Zana, bu çerçevede, hükümeti de demokratikleşme adımlarında cesur ve kararlı olmaya çağırdı.
Zana, arkadaşları adına yaptığı konuşmanın son bölümünde ise AB'nin Türkiye için ne ifade ettiği yolundaki görüşlerini aktardı. "AB, Türkler ve Kürtler için yeni bir hayat tarzıdır" diyen Zana, bu hayat tarzına ulaşmakta bazı zorlukların yaşanacağını ancak, Türk ve Kürt halklarının hassasiyetlerinin ortak bir paydada buluşturularak bu sorunların aşılabileceğini belirtti. Bu konuda, herkese görev düştüğünü söyleyen Zana, AB üyesi ülkelerin, bu noktada kolaylaştıreacıları yüreklerinde hissettıcı ve teşvik edici sorumlulukları olduğunu ifade etti. Zana, öncelikle yapılması gerekenin Kürt sorununu demokratik zemine çekmek ve bu zeminde barışçıl yöntemlerle kalıcı olarak çözmek gerektiğini kaydetti.
"TÜRKİYE'YE MÜZAKERE TARİHİ VERİN" "Bugün nasıl ki bir İngiliz veya Fransız için dünya sadece Londra ve Paris'ten ibaret değil ise bir Kürt yada bir Türk için de dünya yalnızca Diyarbakır ve Ankara'dan ibaret değil" diyen Zana, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ne Türk'ü Kürtsüz, ne Kürt'ü Türksüz, ne de her iki halkı Avrupa'sız düşünebiliriz. Bu yıl sonunda yapılacak AB Zirvesi'nde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin hemen başlatılmasına yönelik karar, değişim ve barış yanlılarını güçlendirecektir. Böylelikle, AB'ye tam üye bir Türkiye, Avrupa'da uygarlığını tamamlayan bir partner olarak layık olduğu yeri alacaktır. Bizler kültürel ve tahrilsel açıdan önemli bir birikim ve zenginliğe sahip olan Türkiye'nin demokratikleşme sürecine hız vererek iç barışı sağlayabileceğine inanıyoruz. AB hedefine ulaşan bir Türkiye'nin AB uygarlığını çağdaş ve demokratik uygarlığa dönüştüreceğini, tüm dost ülkeler ile 21. yüzyılın yükselen değeri ve çözüm gücü olabileceğini umut ediyoruz."
Yaklaşık 3 saat süren yemeğin ardından, Zana ve arkadaşları başka bir açıklama yapmazken, AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Sjoerd H. Gosses, Türkiye'ye ve AB konusunda mesajlar verdi. AB'nin, Zana ve arkadaşlarının tahliye kararını memnuniyetle karşıladığını belirten Gosses, "Bu insanlar demokrasi için önemli insanlardır. Türkiye'nin kendini modernize ettiğini görüyoruz. Terör yeniden ortaya çıkarsa geçmişe dönülür. Türkiye'de demokrasi tesis ediliyor. Bu yılın sonunda Aralık ayında Türkiye için bir çözüm bulunacağını düşünüyoruz. Zana ve arkadaşlarıyla yeniden bir araya geleceğiz" dedi.
Bu arada, yemekten sızan bilgiye göre, AB'ye üye ülkelerinin büyükelçileri Zana ve arkadaşlarına, 'bir daha teröre bulaşmayın' mesajını verdiler. Büyükelçiler "Bir daha teröre bulaşırsanız bizi yanınızda bulamazsınız. Bu yüzden adımlarınıza dikkat edin" dediler.