Türkler için İngilizce öğrenmek diyet gibi

Türkiye’de yabancı dille ilgili en çok tekrarlanan cümleler “Dil hapı çıksa da İngilizce konuşsak, Dil öğrenemiyorum, Anlıyorum ama konuşamıyorum” oluyor.

Her yıl yüzlerce kursiyer yabancı dil kurslarına başlıyor ancak henüz ilk 3 ay tamamlanmadan pek çok kişi kursu ya tamamen bırakıyor ya da devamsızlık yapıyor. Türk insanının yabancı dil kurslarından uzaklaşmasını, British Time Dil Okullarının Kurucusu ve Yöneticisi Mehmet Karataş bir hevesle başlanan ve yarım bırakılan diyetlere benzetiyor.

British Time Dil Okullarının Kurucusu ve Yönetici Mehmet Karataş; Türk insanının duygularıyla hareket eden bir millet olduğunu, ani kararlar aldığını, hevesle başlanan işlerin biranda bırakıldığına değiniyor. Pek çok alanda uygulanan bu davranışların özellikle dil kurslarında kendini gösterdiğine vurgu yapıyor. Yabancı dil öğrenmenin yetenekle değil planlı programlı çaba ile olabileceğini, öncelikli olarak eğitim alınacak merkezlerin araştırılmasını, uygulanan metotların kendi öğrenme yöntemlerine uygun olup olmadığını tespit edilmesi gerektiğini belirtiyor. Mehmet Karataş dil öğrenme konusunda ki genel davranışların diyet yapmaya benzediğini, bir hevesle başlanan diyet programlarının 2 gün sonra bozulduğunu, sadece yemeyerek kilo verileceği düşüncesiyle spor yapılmadığı gibi dil öğrenmeye de aynı zihniyetle başlandığına dikkat çekiyor.

Reklam
Reklam

Hafta Sonu Kurslarını Sevmiyoruz

Karataş; Türk insanının dil eğitimi için en çok tercih ettiği zaman aralığının genellikle hafta sonları olduğunu ve devam etme oranının ise en düşük olduğu zaman diliminin ise hafta sonu kursları olduğunu belirtiyor. Özellikle çalışanlar tarafından tercih edilen hafta sonu dil eğitimlerinin, haftanın yorgunluğu ve ev işleri gibi sebeplerden ötürü dil öğrenimlerini yarıda bırakıldığını söylüyor. Karataş, süreklilik olmadığı takdirde de dil öğrenmenin mümkün olmadığını sözlerine ekliyor.

Eğitimini bilgisayar mühendisi olarak tamamlayan British Time dil okullarının kurucusu Mehmet Karataş, 15 senedir Türkiye’de ki dil okullarını incelediğini, dünyada ki örnekleri araştırdığını ve neden dil öğrenmede zorlanıldığını, kolay yöntemler için ne yapılması gerektiğini içeren eğitim modelini kendi merkezlerinde uyguladıklarını söylüyor.

Neden Yabancı Dil Öğreniyorsunuz?

Karataş; yabancı dil öğrenmek isteyenlere öncelikle niçin dil öğrenmek istediklerini belirlemelerini ve buna göre bir hedef saptamalarını öneriyor. “Hedefiniz mutlaka anadiliniz gibi konuşmak olmayabilir. İhtiyacınız olan seviyeyi belirlediğinizde kursa devam etmek sizin içinde daha keyifli ve kolay olacaktır” diyor. İnsanların yabancı dil eğitimlerini yarım bırakma nedenlerinden birinin de, “kendimi kurtaracak kadar İngilizce biliyorum” düşüncesinden kaynaklandığını belirtiyor. Bu düşünce biçimini değiştirmenin önemine değinerek, dil öğrenmeyi severek işe başlamalarını tavsiye ediyor. Bir yabancı dili öğrenmenin en kolay ve pratik yolunun; film izlemek, müzik dinlemek, kitap okumak, pratik yapmak ve kelime hazneleri geliştirmek olduğunun altını çiziyor.

Reklam
Reklam

Kısa Sürede Dil Öğretmeyi Vaat Edenlere İnanmayın!

Kısa sürelerde dil öğrenmeyi vaat eden sistemlere de değinen Karataş; dil öğrenmenin zor olmadığını, herkesin öğrenebileceğini fakat emek ve zaman harcamak gerektirdiğini belirtiyor. Kendi anadilini öğrenmenin bile zaman aldığını anlatan Karataş, söz konusu sistemlerin temel bir eğitim vermekten ileri geçemeyeceklerini sözlerine ekliyor.

Anahtar Kelimeler: