Türkler, içlerine kapanıyorlar

İZMİR (İHA) - 40 yılı aşkın bir süredir Almanya'da yaşayan Türkler'in 'yabancı' olduklarını her geçen gün biraz daha derinden hissettikleri ve toplumlararası çatışmaların arttığı ortaya çıktığı bildirildi.

Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) tarafından Almanya'daki Türk göçmenlerin uyumunu teşvik etmek amacıyla Federal Almanya İçişleri Bakanlığı adına yürütülen 'Çok Kültürlü Çatışma Çözümleri' projesinin ilk sonuçları TAM Direktörü Faruk Şen ve Proje Yöneticisi Dirk Halm tarafından açıklandı. Dinlerarası diyaloğun yanı sıra, Türk ve Alman toplumları arasındaki ilişkilerin de yer aldığı ilk veriler, iki toplum arasındaki ilişkilerin kötüye gittiğini gösteriyor.

Reklam
Reklam

Araştırma sonuçlarına göre, iki toplum arasındaki ilişkiler Almanya'nın en büyük eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya'da giderek kötüleşiyor. Üç nesildir Almanya'da yaşıyor olmalarına rağmen, Türkler hala kendilerini bu ülkede yabancı hissediyor. Asıl sorun, ayrımcılığın giderek daha yoğun bir şekilde hissediliyor olması. TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, bu sonuçların endişe verici olduğunu söyledi.

Birbiriyle diyalog kuramayan büyük bir kesimin zaten var olduğunu belirten Prof. Dr. Şen, "İki toplumun gönüllü olarak ilişki içerisine girdikleri alanlar 1999 yılından beri azalmaya devam ediyor. Bu her iki toplum için de aşılması gereken bir sorun. TAM olarak tüm Almanya'da yürüttüğümüz projedeki bulgularımızı, uyum ve çok kültürlü diyaloğun gelişmesine katkı amaçlı kullanmaya devam edeceğiz. Workshop, sempozyum, konferans ve bilgi toplantıları gibi faaliyetlerimizle toplumsal diyoloğa katkımızı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

ANKETLER ÜRKÜTÜYOR TAM'ın Federal Almanya İçişleri Bakanlığı adına uyumu teşvik etmek amacıyla yürüttüğü araştırma projesinin ilk sonuçları, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki bin Türk göçmeni arasında 1999, 2000 ve Eylül 2001'de yapılan anket sonuçlarına dayanıyor. Proje yöneticisi Dr. Halm, sorunu "subjektif ayrımcılık" olarak tanımlıyor. Bunun 1999 yılından bu yana artan bir sorun olduğunu söyleyen Dr. Halm, "1991 yılında Türk göçmenlerin yüzde 51'i ayrımcılık mağduru olduğunu belirtirken, bu oran 2001 yılında yüzde 59'a ulaştı. Ayrımcılık konusunda, birinci ve ikinci kuşağında farklı düşündüğünü tesbit etmiş bulunuyoruz. Genç kuşak ayrımcılıkla daha çok karşılaştığından şikayet ediyor. Yine araştırma sonuçlarına göre, özellikle Alman kültürü ile iç içeliğin artması bu sorunu beraberinde getiriyor" dedi.

Reklam
Reklam

Ayrımcılık tecrübelerinin, Türk ve Almanlar'ın ilişki içerisinde bulunduğu alanlara göre değiştiğini de vurgulayan Dr. Halm, "Polis teşkilatı, yargı ve gastronomi, ayrımcılığın nisbeten az görüldüğü alanlar. Asıl ayrımcılık Alman toplumu ile günlük olağan buluşma alanlarında ortaya çıkıyor. Türklerin yarısı, özellikle sosyo-ekonomik rekabetin olduğu alanlarda, yani kaynakların sınırlı olduğu alanlarda, örneğin ev, iş yeri veya meslek eğitimi yeri ararken, ayrımcılık gördüğünü ifade ediyor. Genel tesbitimiz ise 1999 yılından bu yana ayrımcılık deneyimlerinin arttığına yönelik. Son dönemde kötü giden ekonomik durum nedeniyle, mevcut ayrımcılık deneyimleri ve toplumlararası çatışmalar daha da artabilir" şeklinde konuştu.

Her iki kesimin de okullardan spor kulüplerine ve huzurevlerine kadar her düzeyde, birbirlerinin problemlerine karşı duyarlı hale getirilmesi gerektiğini belirten Dr. Halm, aksi takdirde bu çatışmaların göçmenleri, kendi etnik yapılarına kapanmaya zorlayacağının altını çiziyor.

Reklam
Reklam

Araştırmanın ortaya koyduğu, endişe oluşturan bir diğer gelişme de iki toplumun ilişki içerisinde olduğu alanların azalmaya başlamış olması. Örneğin arkadaş ve tanıdık çevresinde 1999 yılında ilişki oranı yüzde 76 iken, bu 2001 yılında yüzde 73.5'e kadar gerilemiş. Diğer yandan komşuları, iş yeri, aile ve akraba çevresinde Almanlarla ilişki kuranların oranının da yine aynı şekilde 1999'dan 2001 yılına kadar gerilediği ortaya çıktı.

Prof. Dr. Şen, 2002 yılında da bu trendin aynı şekilde devam ettiğini belirterek, "Özellikle 11 Eylül sonrası iki toplum arasındaki ilişkilerin nasıl değiştiğini bir araştırmayla önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Sonuçlar ortada, bu trend böyle devam ederse Türklerin Alman toplumundan izolasyonu artarak devam edecek" dedi.