Türkmenistan uyruklu 31 yaşındaki Süheyla H., 2013 yılında ülkesinden ayrılıp çalışmak için Ankara'ya geldi. Yaptığı iş başvuruları sonucu genç kadın Çankaya ilçesi Kızılay semtinde eczanesi ve restoranı bulunan 10 yıl önce ölen eşinin ardından tek başına yaşayan 70 yaşındaki S.K.H.'nin evinde, ev işlerinde çalışmaya başladı. Türkmenistan uyruklu kadın, belirli süreli iş sözleşmesi imzalayıp bu doğrultuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan çalışma ve ikamet izni aldı.
Hayatını kaybeden eşinden 2 çocuğu olan eczane sahibi işadamı S.K.H., iddiaya göre evinde çalışan Türkmenistanlı Süheyla H. ile evlenme vaadiyle birliktelik yaşamaya başladı. Süheyla H., evinde çalıştığı S.K.H.'nın Kızılay'da bulanan eczanesinde ve restoranın da çalışmaya başladı. Süheyla H. ile eczaneci ve işadamı S.K.H. arasında iddiaya göre yaklaşık 2 buçuk yıl birliktelik yaşanırken bu birliktelik sonucu genç kadın 2 defa hamile kaldı. S.K.H.'nın baskıları ile genç kadının 2 defa kürtaj olarak bebeği aldırdığı ileri sürüldü. Süheyla H. iddiaya göre kürtajlar ve S.K.H.'dan gördüğü kötü davranışlar nedeniyle Gölbaşı'nda yaşadıkları evde, 26 Eylül 2014 tarihinde, bileklerini keserek intihara kalkıştı. Kaldırıldığı Gölbaşı Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Süheyla H., sağlığına yeniden kavuştu.
ÇOCUĞU RED ETTİ
Yaşanan olaydan sonra iddiaya göre, tekrar Süheyla H.'yi evlenme vaadiyle kandıran ve gönlünü almak için Dubai'ye tatile götüren S.K.H., birlikteliklerini sürdürüp Süheyla H.'li üçüncü kez hamile bıraktı. Bu sefer kürtaj olmayan genç kadın, S.K.H.'ya çocuğu üzerine alması gerektiğini söyledi. İddiaya göre S.K.H., Süheyla H.'ye ev ve araba alacağını söyleyip çocuğu üzerine almaması konusunda anlaşmak istedi.
Türkmenistan uyruklu kadın, çocuğu kendi üzerine yazdırması gerektiğini bildirmesi üzerine S.K.H., iddiaya göre Süheyla H.'yi zorla yıllık izne ayırtıp çocuğu Türkmenistan'da doğurması için genç kadını Türkmenistan'a gönderdi. Süheyla H., gittiği Türkmenistan'da 11 Kasım 2015'te bir erkek çocuğu doğururken S.K.H.'nın koyması istediği 'Ediz' ismini koydu. 2 ay sonra tekrar Ankara'ya dönen Süheyla H., S.K.H.'ye çocuğu üzerine almasını söyledi. İddiaya göre çocuğun kendisinden olmadığını belirten S.K.H., çocuğu red etti.
ÇOCUĞA NAFAKA BAĞLANDI
Bunun üzerine avukatı ile Ankara Adli Tıp Kurumu'nda DNA testi yaptıran Süheyla H., çocuğun S.K.H.'den olduğunu kanıtlayan yüzde 99.9 eşleşen raporu aldı. Ancak S.K.H yine çocuğu kendi üzerine yapmayıp çocuğu inkar etti. Süheyla H. avukatı aracılığıyla ile S.K.H.'ya babalık davası açtı. Ankara 1. Aile Mahkemesi'nde görülen dava ile anne Süheyla H. davayı kazanırken mahkeme S.K.H.'ye bilirkişi raporu ile çocuğun doğmasından itibaren babalık masrafı olarak genç kadına 4 bin 700 lira para verirken çocuğa aylık 400 lira nafaka bağladı. Öte yandan S.K.H.'nın 10 yıl önce vefat eden karısının isminin de Süheyla olduğu öğrenildi.
Ayrıca Süheyla H.'nin avukatı Varol Turbay, Süheyla H.'yi hem evinde, hem eczanesinde hem de restoranında çalıştırıp sigortasını ve tazminat parasını ödemediği için Ankara İş Mahkemesi'nde dava açarken dava hala görülmeye devam ediyor.
MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇACAK
Süheyla H.'nin avukatı Varol Turbay, S.K.H.'ye babalığı benimsemediği için manevi tazminat davası açacak. Avukat Varol Turbay, "Babalık davalarında, Anayasa Mahkemesi'nin iptal hükmü ile zaman aşımı ortadan kalktı. Ayrıca babalığın benimsenmemesi nedeniyle, manevi tazminat davaları açılabiliyor. Yine altışar haftalık doğum giderleri isteniyor, bu nedeniyle biyolojik babaların DNA testinden kaçmadan davayı sonlandırması, hukukumuzun adına faydalı olacaktır" dedi. (İHA)