Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Habip Asan, "Fikri ürünler, patent, marka ve tasarımlar dünya ekonomisinin merkezinde. Türkiye'nin de böyle bir ekonomik yapıya geçmesi gerekiyor." dedi.
Asan, Malatya Turgut Özal Üniversitesinde Kariyer ve Marka Sohbetleri kapsamında düzenlenen, "Ar-Ge ve Yenilik Ekosisteminin Fikri Mülkiyet Odaklı Dönüşümünde Üniversitelerin Rolü" konferansında, 1970'li yıllarda şirketlerin fikri varlıklarının yüzde 20 civarında olduğunu söyledi.
İşletmelerin sahip olduğu fikri varlıkların 2010'lu yıllarda yüzde 90'lara kadar çıktığına değinen Asan, "Maddi varlıklar yüzde 20'lerin altına inmiş durumda. Aile şirketlerinin herhangi bir şekilde ayrılması durumunda bizim kurum nezdinde zaman zaman takip ettiğimiz davalarda şirket sahipleri veya aile bireyleri artık şirketlerin patent, marka ve tasarımları üzerinden kavga ediyor. Şirketin markası, tasarımı ve patenti kimde kalacak, bunun üzerinden daha büyük bir mücadele olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Asan, dünya ekonomisinde marka değerlerinin her geçen gün arttığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"2018 yılında ilk defa gayrimaddi varlıklar, yani marka, tasarım ve patent değerleri 50 trilyon doları geçti. Ülkeler için bu konu bu kadar hayati bir şey. Katma değeri yüksek ürün derken anlattığımız markalaşmak, katma değeri yüksek patentler ve tasarımlar üretmek. Dünyada bu şekilde bir yarış var ve bu yarışı doğru anlamayarak ıskalayan ülkelerin dünya rekabet sahnesinde kalma şansları yoktur. Fikri ürünler, patent, marka ve tasarımlar dünya ekonomisinin merkezinde. Türkiye'nin de böyle bir ekonomik yapıya geçmesi gerekiyor."
Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut da mevcut 5 bin 200 öğrenci sayılarının 5 yıl içerisinde 10 binlere ulaşacağını ifade ederek "Günümüzde bilgi teknolojileri rekabet avantajlarının en önemli kaynaklarından birisi haline gelmiştir. Bilginin öneminin arttığı bu çağda, fikri haklar da her geçen gün değer kazanmaktadır. Bu kapsamda, patent, marka ve tasarımlar günümüzün ekonomi, kalkınmışlık ve refah düzeyinin göstergeleri olarak görülmektedir." diye konuştu.
Programda, Karabulut ve Asan tarafından iş birliği protokolü imzalandı.
Asan, üniversitenin Kayısı Araştırma ve Geliştirme Uygulama Merkezini ziyaret ederek acı kayısı çekirdeğinden yapılan probiyotik kayısı ekstresinin üretimini de inceledi.