"Türkülerin aslı bozulursa memleketin kokusunu vermez"

2. Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"nü Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın elinden alan Türk halk müziğinin önemli isimlerinden Bedia Akartürk, türkülerin yapısının bozulmaması çağrısı yaptı - Akartürk: - "Türkülerin aslını bozmasınlar. Gençlere bu tavsiyede bulunabilirim. Aslını bozdukları zaman, bazı arabesk nağmeler falan koyduklarında türkünün özelliği gidiyor. Yörenin tavrından çıkıyor" - "Bir Kayseri, Kırşehir türküsünü arabesk tarzında okursan hiçbir tadı kalmaz. Memleketin kokusunu vermez. Onun için yapısını bozmamaları lazım"

KIRŞEHİR (AA) - ERGÜN HAKTANIYAN - Türk halk müziğinin efsane isimleri arasında yer alan, sahnede 57'nci senesini dolduran 77 yaşındaki Bedia Akartürk, zaman zaman arabesk nağmelerle seslendirilerek aslından uzaklaştırılan türkülerin memleketin kokusunu vermeyeceğini söyledi.

Sanat hayatına doğup büyüdüğü İzmir'in Ödemiş ilçesinde başlayan, 7 ilde "Fahri hemşehrilik" unvanına layık görülen, Türkiye başta olmak üzere dünyanın 4 kıtasında çeşitli konserler veren Akartürk, 2. Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü.

Reklam
Reklam

Ödülünü Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın elinden alan Akartürk, AA muhabirine sanat yaşamını anlattı, Türk müziğini değerlendirdi.

Akartürk, müzik hayatına İzmir'in Ödemiş ilçesindeki Ödemiş Müzik Cemiyeti'nde dersler alarak başladığını belirtti.

İzmir Radyosu'nda açılan sınava yaşının küçük olması nedeniyle giremediğini dile getiren Akartürk, şunları kaydetti:

"Yaşımı 4-5 yaş büyüterek İzmir Radyosu'na girdim. Daha sonra Ankara Radyosu'na tayin oldum. Çok çalışarak İzmir Radyosu'nda tam anlamıyla sesimle ilgili alt yapıyı sağladım. Ankara Radyosu'nda duyulmaya başlandı sesim. Aşağı yukarı 30 sene Anadolu turnesi gezdim. Sanat hayatımda 57'nci seneye girdim. Bu zamanı söylemek dile kolay. Avrupa'da turnelerim oldu, bütün Avrupa'yı gezdim. Paris'te Olympia salonu vardır orada ilk konseri veren kişi benim. Dört kıtayı dolaştım her yerde konser verdim."

- "Arabesk tarzında okursan hiçbir tadı kalmaz"

Neşet Ertaş ile hatıralarını anlatan Akartürk, büyük ustanın radyoda seslendirdiği eserleri ertesi gün kendisinin radyoda okuduğunu ifade etti.

Reklam
Reklam

Akartürk, Neşet Ertaş'ın bütün türkülerini okuma fırsatını yakaladığını belirterek, şöyle konuştu:

"(Tatlı dillim güler yüzlüm) türküsünü plakta okuyan ilk benim. Neşet Ertaş ile beraber yürüdüğümüzü söyleyebilirim. Neşet Ertaş'ın okuyuş, gırtlak şekli, tarzı ve havası var. Onun türkülerine çok çalışmak lazım. Ben Neşet Ertaş'ın türküsünü aldığım zaman en az bir ay çalıştım çünkü onun tavrı tamamen başka. Şimdi okuyup da çalışan gençlerimizden de çok kişi var ancak Neşet Ertaş'ın tavrını alıp kendinden bir şey verip öyle okusun isterim. Neşet Ertaş'ın tavrı başlı başına bir şey, onu taklit etmek hoş olmaz. Türkülerin aslını bozmasınlar. Ben gençlere bu tavsiyede bulunabilirim. Aslını bozdukları zaman bazı arabesk nağmeler falan koyduklarında türkünün özelliği gidiyor. Yörenin tavrından çıkıyor. Bir Kayseri, Kırşehir türküsünü arabesk tarzında okursan hiçbir tadı kalmaz. Memleketin kokusunu vermez. Onun için yapısını bozmamaları lazım."

- "57 yıldır sahnedeyim"

2. Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldüğünü anımsatan Akartürk, "Bana bu ödülü layık gördükleri için teşekkür ediyorum. 57 yıldır sahnedeyim. Yine de Allah kuvvet veriyor türkülerimi okuyorum. Allah'ıma şükrediyorum. Bu Allah'ın bir lütfu, herkese nasip değil bu yaşta bu ödülleri alıp sahnede türküleri okumak." dedi.

Reklam
Reklam

Akartürk, sağlıklı olduğu, gücünün yettiği ölçüde sahnede yer alacağını sözlerine ekledi.