TÜRSAB'da başkanlık yarışı kızışıyor

İSTANBUL (ANKA)-Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanlığı için 10-11 Kasım 2007'deki Genel Kurul'da yapılacak Başkanlık seçimlerinde şimdiki Başkan Başaran Ulusoy'a karşı 4 yeni aday çıktı. Retur Genel Müdürü turizmci İskender Çayla yeni dönem için TÜRSAB Başkanlığı için aday olduğunu ve başkanlık seçimini kazanacağı konusunda iddialı olduğunu söyledi.

İskender Çayla mevcut yönetimin değişmesi için TÜRSAB üyeleri arasında ciddi bir arayış ve beklenti olduğunu belirterek, "Biz yenilikçiliği, değişimi, katılımcı, demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışını TÜRSAB'a yerleştirmek için adayız" dedi. Çayla, TÜRSAB'ı sektörün temsilinde ve Türk turizminin gelişmesinde gerçek bir sivil toplum örgütü olarak konumlandıracaklarını kaydetti.

Reklam
Reklam

"KATILIMCI, ŞEFFAF, BİLGİLİ YÖNETİM
İskender Çayla önceki gün sektör basını ve medya mensupları ile düzenlediği toplantıda TÜRSAB Başkanlığı için neden aday olduğunu ve seçildikleri takdirde yapmak istediklerini açıkladı. TÜRSAB'ın Türk turizminin yapısal dönüşüm sürecinde üzerine düşen etkin rolü oynayamadığını, mevcut yönetimin katılımcı ve demokratik bir anlayışı temsil etmediğini ve TÜRSAB'da mevcut yönetimin başkan odaklı olarak sürdürüldüğünü belirten İskender Çayla, "TÜRSAB'a yeni bir yönetim anlayışı getirmek için Haziran'dan bu yanadır etkin olarak çalışıyoruz. İstanbul başta olmak üzere Türk turizminde önemli bir payı bulunan 20 ilde 200'ün üzerinde seyahat acentası ile yoğun ve yüz yüze görüşmeler yapmaktayız. Üyelerde ciddi bir değişim beklentisi olduğunu teşhis ettik. Katılımcı ve şeffaf bir yönetim politikasına bağlı kalacağımızı daha şimdiden TÜRSAB üyelerine göstermeye çalışıyoruz" diye konuştu.

- "TÜRSAB'DA TAZE KAN ARAYIŞI" -

İskender Çayla kendisiyle birlikte yönetim kurulunda yer alacak 7 ismin belli olduğunu, diğer isimlerin de çalışma programı ile birlikte 22 Ekim'de İstanbul'da yapılacak olan ve çok sayıda seyahat acentası temsilcisinin katılacağı toplantıda kamuoyuna açıklanacağını söyledi. "TÜRSAB üyeleri içinde hem yerel kültürü hem de dünyayı çok iyi tanıyan, yabancı dile hakim çok değerli üyelerimiz var. Biz yeni yönetimde yer alabilecek birçok değerli TÜRSAB üyesi olduğunu herkese göstermek istiyoruz" diye konuşan İskender Çayla, ilk işlerinden birinin turizm sektörüne yön veren sivil toplum örgütleri ve Turizm ve Kültür Bakanlığı ile işbirliği ve koordinasyon içinde etkin ve fonksiyonal bir "Turizm Konseyi" oluşturmak olduğunu açıkladı.

Reklam
Reklam

- "TÜRK TURİZMİ KANSER OLDU" -

Türkiye'de turizmin belirli bölgelerde yoğunlaştığını, dönemsel olarak iki aya sıkıştığını, her şey dahil sistemin de sisteme zarar verdiğini vurgulayan İskender Çayla, "Türk turizmi kanser olmuş durumda. Sağlıksız bir büyüme içindeyiz. Türkiye'nin turizmi kıyı şeridine ve belirli bölgelere yoğunlaşmış durumda. Türkiye'nin muhteşem bir turizm potansiyeli var ve biz bu değerleri bölgesel olarak bütün dünyaya tanıtmanın gereğine inanıyoruz. Merkezi yönetim yanı sıra yerel yönetimlere de Türkiye'nin turizm değerlerinin tüm dünyaya tanıtılmasında önemli görevler düşüyor. Biz yönetime geldiğimizde bu işbirliklerini daha da geliştirmeye kararlıyız" dedi.
İskender Çayla Türkiye'nin turizmde mutlaka risk ve kriz yönetimi örgütlenmesinin olması gerektiğine işaret ederek, "Ürün çeşitliliğini arttırmak, yumurtaları aynı sepete koymamak lazım. Türkiye sürekli olarak kriz riskleri taşıyor. Bu konuda sadece devletten bir şeyler beklemek yerine bu görevi sivil toplum örgütleri de üstlenmeli. Mevcut durumda TÜRSAB içinde risk ve kriz yönetimi örgütlenmesi bir yana, bir kriz yönetimi yaklaşımı bile yok. Esas olan riskleri krize dönüşmeden önlemektir" görüşünü savundu.

Reklam
Reklam