2 gün sürecek olan Sanayici ve İşadamları Derneği (SİAD) Platformu, 6. SİAD Zirevisi Başkanlar Kurulu Toplantısı Mardin'de başladı. Mardin Serbest Bölge Toplantı salonundaki toplantıya Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Mardin Valisi Temel Koçaklar ve 29 SİAD saşkanı katıldı.
Son ekonomik ve siyasi gelişmeler, AB ilişkileri ile Kıbrıs sorununun görüşüldüğü zirvede konuşan Tuncay Özilhan, siyasetçileri eleştirdi. Seçimlerin ertelenmesinin ekonomide kaotik denebilecek sarsıntılar oluşturacağını savunan Özilhan şunları söyledi:
"IMF ANLAŞMASINCA HEDEFLER TUTURULMALI"
"Eğer ekonomide hala bir anda çok büyük çalkantılar yaşanabiliyorsa, bu bize makro ekonomik dengelerin hassasiyetini ve kırılganlığını koruduğunu, istikrar sürecinin tamamlanması için hala çok zamana ihtiyaç olduğunu gösterir. IMF anlaşması çerçevesinde belirlenmiş olan hedeflerin tututurulmasına dikkat edilmeli. Gerek peroformans kriterleri, gerekse yapısal kriterler yerine getirilmelidir. AB adaylık sürecinde gelinen aşama da dikkate alınarak seçim sonrasında Türkiye ekonomisinin AB ekonomisi ile uyumlulaştırılması çalışmalarına hız verilmelidir. Şimdi yapılması gereken, AB ülkelerinde çok ciddi bir bilgilendirme atağı başlatarak, çözümsüz bir Kıbrıs'ın AB-Türkiye ilişkilerinden başlayarak Akdeniz, Avrupa hatta tüm dünyada istikrarsızlığı artıracağını anlatmaktır."
"ASGARİ SİYASİ AHLAKIN YANINDAN BİLE GEÇEMİYORUZ"
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, konuşmasında siyasileri de sert bir biçimde eleştirdi. Eğitimden, sağlıktan, verimli devletten, bilgi toplumundan söz edemediklerini kaydeden Özilhan, böyle bir tablo ortaydayken siyasetçilerin yaptığının ahlaki olmadığının altını çizdi. Seçim hesapları uğruna erteleme girişimlerinin ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini belirten Özilhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ANAP Genel Başkanı Masut Yılmaz ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i isim vermeden eleştirerek, şöyle dedi:
"Artık alıştığımız, halen kabullenmediğimiz ve bu şekilde sürmesini istemediğimiz sorumsuzluk örneklerini size büyük bir pişkinlikle sunmaya devam ediyorlar. Biri Türkiye'nin AB'ye yaklaştığı bir noktada, kendisini kurtarmak için Türkiye'yi, yani çocuklarımızın geleceğini feda edebiliyor. Bir başkası hiç bir tutarlılık kaygısı olmadan ertesi gün seçime karışı olabiliyor. Bir diğeri ise 2 ay için dahi olsa Başbakan olma arzusunu gizlemeye çalışarak, her değişik oyunda kendine bir rol bulmaya çalışıyor. Her biri, bir diğerinin oyununu bozmak için yeni oyunlar sergiliyor. Milletvekili seçilemeyeceğini anlayanlar çareyi seçimleri iptal ettirmekte buluyor. Seçmenin verdiği vekalate ihanet ederek bir partiden ötekine fütursuzca geçebiliyorlar. Kısacası ulusal meseleler etrafında değil, dar siyasi çıkarlar etrafında stratejiler kuruluyor. Bu stratejileri hayata geçirmek için her gün yeni oyunlar sergileniyor. Bu ortamda asgari siyasi ahlakın yanından bile geçemiyoruz. Hal böyleyken, siyaset kurumunu bugünkünden daha da bulaşık bir çamurun içine çekmeye kimsenin hakkı yoktur. İnaniyoruz ki, sonuçları ne olusa olsun sağlıklı bir seçim yapmış olmak bile siyaset kurumunun üzerindeki kir tabakasını kaldıracaktır."