Tüsiad'dan "Hindistan" konferansı

İSTANBUL(ANKA)- TÜSİAD, son yıllarda küresel rekabette adından söz ettiren ve inşaat sektörüne 495 milyar dolarlık yatırım öngören yükselen ekonomilerden Hindistan'ı mercek altına aldı.

TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu ve Boğaziçi Üniversitesi-TÜSİAD Dış Politika Forumu, Hindistan'ı küresel rekabet çerçevesinde masaya yatırdı. Düzenlenen "Hindistan Konferansı"nda dünyadaki hızlı büyüyen ekonomilerden biri olan Hindistan çeşitli yönleriyle değerlendirildi.

-İNŞAAT SEKTÖRÜNE 495 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM-

Reklam
Reklam

Konferansta konuşan Dışişleri Bakanlığı Güney Asya Genel Müdür Yardımcısı Babür Hızlan, Hindistan'la Türkiye'nin ortak değerleri paylaştığını, bunun da ortak sınır paylaşımından daha önemli olduğu belirterek, bu ülke ile yapılacak siyasi ve ekonomik işbirliği için hukuki zeminin hazırlandığını kaydetti. Bu kapsamda, Türkiye'nin Mumbai'de 2008'de bir konsolosluk açmaya karar verdiğini ifade eden Hızlan, her iki ülkenin özel sektör kapsamında da ilişkilerinin gelişmesini öngördüklerini dile getirdi. Hızlan, akademik kadroları da ilişkileri geliştirmeye davet ettiklerini ve Nehru Üniversitesi'nde Türk çalışmaları bölümünün tamamlanmak üzere olduğunu aktardı. Hindistan'da inşaat alanında 495 milyar dolarlık bir yatırımın öngörüldüğünü ifade eden Hızlan, "Türkiye'de de Hindistan yatırımlarını görmek istiyoruz. Çin ile Hindistan'ın aralarında uyguladıkları işbirliği modeline uygun bir model uygulamak istiyoruz her iki ülke de ılımlı ülke olduğu için işbirliğine her alanda hazırız" dedi.

Reklam
Reklam

-"HİNDİSTAN BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNDEKİ REKABETLE BÜYÜDÜ"-

McKinsey & Company Mumbai Ofisi'nden Noshir Kaka, dünyanın en büyük 12. ekonomisi olan Hindistan'ın satın alma gücü göz önüne alındığında ABD ve Çin'den sonra üçüncü sırada yer aldığını kaydetti. Kaka, Hindistan'da 1960-1985 dönemindeki kişi başına gelirin yıllık ortalamasının yüze 1.5 oranında arttığını, 1985'den bu yana ise yıllık ortalama yüzde 4.1 oranında büyüdüğünü söyledi. Kaka, özellikle son üç yılda, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ortalama büyüme hızının yüzde 6.9'a ulaştığı Hindistan'ın, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki rekabet gücüyle ön plana çıktığını ifade etti. Bilgi teknolojilerinin, Hindistan'ın büyümedeki motor gücü olduğunu söyleyen Kaka, "Özellikle, GSMH ve döviz büyümesine etki ediyor. Eğitim sistemi ve alt yapı gelişimi için tek sektör bu ve 8 misli daha büyüme potansiyeli var" diye konuştu.

"TÜRKİYE, ELİNDEKİ İŞ GÜCÜ POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRMELİ"

Reklam
Reklam

Kaka, Türkiye'nin iş gücü potansiyelinin, elinde önemli bir silah olduğunu belirterek, Türkiye'nin, dünyadaki en büyük 5. iş yeteneğine sahip ülke olduğunu ifade etti. Türkiye'ye önerilerde bulunan Kaka, "Uygun, istekli ve erişebilir istekleri geliştirin. Çok geniş ve yetenekli nüfusunuz var. Politikalarda, mevzuatta mutlaka rekabetçi olun. Altyapı hayatidir, bu hizmet için hükümetle işbirliğine ihtiyacınız vardır. Çok uluslu şirketleri ülkenize çekin" dedi.

"YABANCI YATIRIM, EKONOMİK BÜYÜMEYLE GELİYOR"
MIT Sloan School of Management'ten Prof. Yasheng Huang da Hindistan'ın Çin'le kıyaslandığında oldukça ileri, soft alt yapıya sahip olduğunu belirtti. Alt yapının, ekonomik büyümeyi izlediğini ifade eden Huang, önce ülkenin büyüdüğünü, sonra kaynak biriktirildiğini ve en son da alt yapı çalışmalarına başlandığını dile getirdi. Huang, Hindistan'la kıyaslandığında Çin'in 10 kat daha fazla yabancı sermaye çektiğini ve bundan dolayı Çin'in daha rekabetçi olduğunu kaydederek, "Yabancı yatırım, ekonomik büyümeyi takip ediyor. Çin'deki 10-12 yıllık ciddi bir ekonomik büyümeden sonra yabancı yatırımcılar geldiler" diye konuştu. Hindistan'ın, şu an 1990'ların başındaki Çin'in durumunda olduğunu söyleyen Huang, Hindistan'a 8 milyar dolarlık yabancı sermaye geldiği ve bu tutarın 3 katına çıkılabileceğine işaret etti. Huang, Çin'in, Hindistan'a göre eğitim ve sağlık sektörüne çok daha fazla yatırım yaptığını ve emek yoğun sektörü desteklemenin bir ülke açısından önemini belirterek, "Hindistan'da teknolojiye öncelik verildi. Bu nedenle fakirliği azaltamadılar. Hindistan'daki reformlar hep kentte oldu ve kırsal yararlanamadı. Çin'deki kırsal alan ise kendi sanayisini geliştirdi" dedi.

Reklam
Reklam

-"ABD, HİNDİSTAN'IN BÖLGESEL GÜCÜNE SAYGI GÖSTERMEDİ"-

Güney Asya Analiz Grubu Danışmanı Dr. Subhash Kapila da Hindistan'ın küresel güç olma yolunda ilerlediğini ve bunun da dış politika alanında uygulanan yöntemlerle sağlandığını ifade ederek, dış politikanın temelini bağımsız tutumun oluşturduğunu kaydetti. Kapila, Hindistan'ın dış politikasının küresel ve bölgesel olmak üzere iki boyutta geliştiğini, Güneydoğu Asya'daki sorunların Çin ve ABD'den kaynaklandığını, bu bölgedeki güç unsurunun yerleşmesine izin verilmediğini ve Pakistan'ın, Hindistan'ın eşit konumuna oturtulduğunu dile getirdi. Bu ülkelerin, Hindistan'ın Güneydoğu Asya'da güç olmasına engel teşkil ettiklerini vurgulayan Kapila, Hindistan'ın dış politikadaki bir atılımla bu ülkelerin Güneydoğu Asya'daki güçlerini ortadan kaldırması gerektiğine dikkat çekti. Kapila ayrıca, ABD'nin bölgesel anlamda hiçbir zaman Hindistan'ın üstünlüğüne saygı göstermediğini dile getirerek, "Hindistan'ın önündeki en önemli dış politika sorunu ABD'dir. ABD'nin bu tutumu, Çin'in, Pakistan'da nükleer adım atmasına neden oldu" diye konuştu.

Reklam
Reklam