Tütsülenmiş cesetler görenleri şoke etti

Köylüler ölü adam, kadın ve çocukları balık gibi tuzlayıp tütsülüyor. Bunu yapmadan önce ölü bedendeki yağı akıtıp yemek yağı olarak kullanıyor.

Köylüler ölü adam, kadın ve çocukları balık gibi tuzlayıp tütsülüyor. Bunu yapmadan önce ölü bedendeki yağı akıtıp yemek yağı olarak kullanıyor.


Bu gelenek 1975'ten beri yasaklandı ancak uzak bölgelerde hala devam ediyor. Papua Yeni Gine'nin Morobe dağlık bölgesindeki kayalıklardan geçen yolcular bu kavrulmuş cesetlerle karşılaşabilir.


Etleri kırmızıya boyalı ve yukardan düşmemeleri için konuldukları bamboo kafeslerin içinde hapsedilmiş gibi görünüyorlar. Bu da başıboş dolaşmakta olan kaşif ve gezginler için oldukça ürkütücü bir görüntü oluşturup onları köyden uzak tutuyor.

Reklam
Reklam

Ancak bu cenaze ritüeli sadece yabancıları korkutup kaçırmak için yapılmıyor. Ülkenin bu bölgelerinde yaşayan Anga insanlarına göre bu, ölülerine bağışlayabilecekleri en büyük onur.


Ölü erkek, kadın ve çocuklar etkin bir şekilde, tütsülenmiş ringa balığı pişirme tekniğiyle aynı işleme tabi tutuluyor.


İlk olarak deneyimli mumyalayıcılar kadavraların ayak, diz ve dirseklerinde vücuttaki yağın akması için kesikler açıyor ve bamboo direklerini bağırsaklarına sokarak kalan damlaları topluyor.


Bu yağ, cesedin yaşayan yakınlarının ciltlerine ve saçlarına sürülüyor böylece ölünün gücünün yaşayana geçeceğine inanılıyor. Geri kalanı da aynı sebeple yemek yağı olarak kullanılıyor.


Sonrasında cesedin içine hava girip çürütmemesi için göz, ağız ve anüs kısımları dikilerek kapatılıyor. Ayak tabanları, avuç içleri ve dil kesiliyor ve yaşayan eşine takdim ediliyor.


Vücudun kalanı ise ateş çukurunun üzerinde tütsülenerek kurutuluyor ve leşçil hayvanları uzak tutması için balçık ve toprak boyasıyla kaplanıyor.

Reklam
Reklam

Bu ölü bekçilerin, köyün koruyucuları olduğuna inanılıyor. En saygı duyulan savaşçıları, kayalıkların en çarpıcı yerlerine istilacıları gözlemeleri için yerleştiriliyor.


Bu ritüel Katolik Kilisesi tarafından hoşnutsuzlukla karşılanıyor ve Papua Yeni Gine bağımsızlığını aldığı 1975'ten beri yasaklanmış durumda.


Ancak misyonerlerin bile girmeye korktuğu bazı uzak ve özerk bölgelerdeki kabileler belki de papazları uzak tutmak için bu geleneğe devam ediyor.