TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Ergenekon davası ile ilgili AİHM’e iki müracaat oldu. Oradan çıkan kararlar bizim anladığımız tarzda, bizim düşüncemizi, bizim temennimizi kuvvetlendirecek, doğrulayacak kararlar olmadı.” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Plan Bütçe Komisyonu’ndaki Meclis bütçesi görüşmelerinde milletvekillerinin sorularına cevap verdi. Tutuklu vekiller konusuna da değinen Çiçek, daha önce de bu konuda açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı. Konunun insani, siyasi ve hukuki boyutu bulunduğunu söyleyen Çiçek, “İnsani boyutu konusunda kimsenin özgürlüklerden yoksun kalmasını vicdanen kabul etmesi mümkün değildir. Bu ister milletvekili, ister sade vatandaş olsun. İnsan dünyaya bir defa geliyor. Ömrünün belli kısmını cezaevinde geçirmiş olması doğru bir şey değil. Kimse arzu da etmez, temenni de etmez. Bu milletvekili ise bu konuda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerekir.” ifadesini kullandı. Türkiye’de tutukluluk meselesinin tartışılan konuların başında geldiğini kaydeden Çiçek, “İşin siyasi yönü ile hukuki yönünü örtüştüremediğimizde siyaseten bunu söylem konusu yapıyoruz. Ben de yaptım. Söyledim, 10 defa söylemek yerine 15 defa söylemek fayda getirecekse her sabah toplanalım…” diye konuştu.
CHP’li Mevlüt Aslanoğlu’nun, “Söyleyelim” şeklinde araya girmesi üzerine Çiçek, “İyi de bunun kuralını da sen koyacak değilsin ki. Lafın tamamı deliye söylenir. Bir defa söylersin anlar, anlamayacaksa 10 defa söylersin.” diye karşılık verdi.
“AİHM’DEN BEKLENTİLERİMİZİN TAM TERSİ İKİ KARAR ÇIKTI”
Bu konuda çok çaba sarf ettiğini ifade eden Çiçek, şöyle devam etti: “Aksini söyleyen günahımı almış olur. Neticede belli noktalarda da zorluklarla karşılaştık. Bu zorluklardan birini de söyleyeyim. Adına Ergenekon davası denilen (ben demiyorum, kamuoyunda öyle algılanıyor) bu konuyla ilgili AİHM’e iki müracaat oldu. Oradan çıkan kararlar bizim anladığımız tarzda, bizim düşüncemizi, bizim temennimizi kuvvetlendirecek, doğrulayacak kararlar olmadı. Maalesef… Yani AİHM, şikayet edilen hususların uzun tutukluluk süresi dahil, o sözleşmeye aykırılık ile ilgili bir tartışma başladı. Bir kişi 4 sene tutuklu olabilir mi? Milletvekili olsun ya da olmasın. Bununla ilgili AİHM’in verdiği karar, bizim beklentilerimizi karşılamak yerine tam tersi yönünde iki karar çıktı."
Konuyla ilgili tartışmaların seçimden önce başladığını hatırlatan Çiçek, seçimden evvel, bir kısım saygın hukukçuların ‘Siz 83. ve 14. maddeyi değiştirmezseniz istenilen sonucu elde etme şansınız yok. Yani kural değişmezse sonuç da değişmez. Bu maksatla yapılıyorsa istenilen sonuç alınamaz.’ dediğini aktardı. Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu, içtüzük, milletvekili statüsü, 83 ve 14. maddeler dahil siyaset hukukunu düzenleyen ve günümüz şartlarına ters düşen çok sayıda hüküm bulunduğunu kaydeden Çiçek, “Dört siyasi parti buna evet diyorsa, ben bu çalışmayı başlatayım. Değilse, geçmişte oldu, hep beraber yola çıktık, sonra ben yarıda tek başıma kaldım. Yani beklenti içinde olduğunuz makamın da karşılaştığı zorluğu sizin takdirlerinize bırakıyorum. Bu konularda siyasi partilerimiz çalışma yaparlarsa, bana müracaat ederler ben de işin gereğini yaparım. Yoksa tek başıma ben bu Meclis’te bir şey yapma imkanım ne Anayasa ne içtüzük gereği var. Biz ancak birlikte bir şey yapabiliyoruz. Birlikteliği sağlamak noktasında da teşebbüslerimiz oldu.” şeklinde konuştu.
“ERKLER ARASINDAKİ DENGE BOZUK”
82 Anayasası’nda erkler arasındaki dengenin bozuk olduğunu dile getiren Çiçek, “Hem de yasamanın aleyhine bozuk. Ben bunları söylüyorum. İki gün önce yine açıklama yaptım. Hemen güncelle bağdaştırdılar. Hayır, güncelle alakası yok. Yarın başka güncel konular çıkacaktır. 2014’ten sonra bu Anayasa’daki dengeler yeni baştan ele alınmadığı sürece her gün yeni Anayasal sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bu Anayasa’nın değişmesini zaruri kılan en önemli sebeplerden birisi de budur.” diye konuştu.
“YUMRUK VURMAK, ŞARK VARİ BİR ÜSLUPTUR”
CHP’li Mevlüt Aslanoğlu’nun, “Yumruğunuzu vuracaksınız” sözleri üzerine Çiçek, “Yumruk vurma işi şark vari bir üsluptur. Demokrasilerde yumruk yerine dil kullanılır. Ben dil kullananlardanım.” ifadesini kullandı. Çiçek ardından, “Bu tür görüntülerle, sözlerle yarın medyada benden fazla yer alırsın, hiç merak etme.” diye ekledi.
Çiçek’in demokrasilerde en yegane aracın dil kullanmak olduğunu yinelemesi üzerine bir CHP’li vekil, “Ama hükümet biber gazı kullanıyor.” diyerek araya girdi. Çiçek, “O ayrı bir konu. İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi de var. Hangi arkadaşımız bir sıkıntıya maruz kalsa ben kendisini aramışımdır. Teşekkür eden de oldu, etmeyen de oldu. Sağ olsun, Mevlüt Bey bize bir teşekkür etti… Ama şu yemin meselesinde… Vurmaya gelince yumruğu vuruyorsunuz Meclis Başkanı’na ama teşekküre gelince de iki kelimeyi söylemekte… Marifet iltifata tabidir. Bunu da yapmadınız, onu da ben söyleyeyim.” serzenişinde bulundu.
(CİHAN)