Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde yenilenen CMK, tutukluluk sürelerini sınırlayarak düzenleyen 102. maddesi yürürlüğe girdi. Maddenin yürürlüğe girmesinin ardından kanunda öngörülen süreleri dolduran tutuklular tahliye olmaya başladı.
Geçerli olacak düzenlemeye göre, Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıl olarak düzenlendi. Bu süre “zorunlu hallerde” gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek. Uzatma süresi toplam 3 yılı geçemeyecek. Devlete karşı suçlarda bu süre 2 katına kadar uzayabilecek.
Hırsızlık, görevi kötüye kullanma, taciz gibi asliye ceza mahkemesi kapsamındaki suçlarda sanıklar davaları sonuçlanmazsa, en fazla 1 yıl 6 ay cezaevinde tutuklu kalacaklar. Yargıtay önceki gün bu kapsamda 6 kişiyi 1.5 yıllık tutuklama süresi aşıldığı için tahliye etti.
Hukukçular, özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren suçlarda, tutuklama sürelerinin devlete karşı suçlarda 2 katının 4 yıl olarak uygulanması gerektiğini belirtiyor. Bazı hukukçular ise 2 yıllık süreyi uzatma süresiyle toplayıp 5 yıl hesabı yaparak, 2 katının 10 yıl olduğu görüşünü savunuyor. 3 yılı esas alan hukukçular ise 2 katının devlete karşı suçlarda 6 yıl olması gerektiğini söylediler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin de önceki gün verdiği kararlar “örgütlü suçlarda” tutukluluk süresinin 10 yıl olacağına hükmetti. Daire, Hizbullah Ana Davası sanıklarının tutukluluk sürelerini aştıkları belirleyerek salıverilmesiyle tartışmalar arttı.
Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin bu kararıyla Ergenekon, KCK, PKK, Hizbullah ve DHKP-C gibi örgüt suçlarından yargılananlar için azami tutukluluk süresi 10 yıl olacak.
Adam öldürme, tecavüz gibi suçlarda 5 yıldır tutuklu bulunanlar davaların uzun sürmesinden faydalanarak tahliye olurken hiçbir şiddet eylemine karışmamış “örgüt suçu” sanıkları bu haktan faydalanamıyor.
Öte yandan “Ergenekon” davası tutuklu sanıklardan Ergün Poyraz’ın avukatı Hüseyin Buzoğlu, konuya ilişkin mahkemeye herhangi bir başvurularının olmayacağını, 102’nci maddenin yürürlüğe girmesiyle mahkemenin resen bir değerlendirmede bulunması gerektiğin ifade etti. Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey ile Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın avukatı Serdar Özersin de şimdilik başvuruda bulunmayacaklarını açıkladılar.
AİHM’nin Türk yargıcı Işıl Karakaş, Türkiye’deki tutukluluk süresinin uzunluğuna dikkat çekerek, düzenlemeyi olumlu bulduklarını açıklamış ve “Sürenin 3 yıla indirilmesi olumlu bir adım ancak örgütlü suçlarda 6 yıl olması hâlâ sakıncalı. AİHM için 6 yıl da uzun bir tutukluluk süresi” demişti.
ANKA