Tutulmanın depremle ilgisi bulunmuyor

İSTANBUL (İHA) - Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, güneş tutulmasının depremle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, bu konuda büyük bir kavram kargaşası ve bilgi eksikliği olduğunu söyledi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 29 Mart'taki tam güneş tutulmasına ilişkin yaptığı hazırlıklar ve "tutulma-deprem" konusunda, rasathanede basın toplantısı düzenlendi.

Öncelikle Rasathane Müdürü Prof.Dr. Gülay Barbarosoğlu söz aldı. Güneş tutulması ile deprem ilişkisini bilimsel ve istatiksel olarak açıklayan bir ilişki olmadığını belirten Prof.Dr. Barbarosoğlu, "29 Mart'ta izlenecek olan güneş tutulması insanları heyecanlandırıyor ve korkutuyor. Güneş tutulması muhteşem bir doğa olayıdır. Bizim açımızdan da çok önemli bir olay. 29 Mart'ın ardından Türkiye'den izlenebilecek ilk güneş tutulması 2060 yılında olacak. Biz, 29 Mart'taki tutulma için gerekli hazırlıkları ve çalışmaları yaptık" dedi.

Reklam
Reklam

Gülay Barbarosoğlu, tutulmanın çıplak gözle izleneceği bölgelerde çalışma yapacaklarını belirterek, "17 Ağustos depreminin güneş tutulmasının hemen akabinde olması halkı kötümserliğe itti ve güneş tutulmasının tetikleme etkisi yönünde halkı endişelendirdi. Böyle bir ortamda, kurumsal ve toplumsal bir sorumlulukla bu toplantıyı düzenledik. İki sistem arasında ilişki kurmanın iki yolu vardır. Ya matematiksel bir metotla ya da istatiksel olarak incelenir. Güneş tutulmasıyla deprem ilişkisini bilimsel ve istatiksel olarak açıklayan bir ilişki yoktur. Burada ciddi bir bilgi eksikliği ve ciddi bir bilgi kirliliği vardır" diye konuştu.

Daha sonra kürsüye gelen Kandilli Astronomi Laboratuarı Başkanı Doç.Dr. Atilla Özgüç, tam güneş tutulmalarına çıplak gözle bakılmaması gerektiği konusunda vatandaşları uyararak, "Bu olaylar hep tekrarlanıyor ama insanlar bu olaydan korkuyor. Gökyüzünün kararıp yıldızların çıkması ve sonra tekrar eski haline dönmesi insanları korkutuyor. Eskiden tanrıların gazabı diye düşünüyorlardı. Bu düşünce ülkelere göre farklılık gösteriyor" dedi.

Reklam
Reklam

Güneş tutulmaları hakkında teknik bilgiler veren Doç.Dr. Özgüç, "Bir güneş sistemimiz var. Bunun ortasında güneş ve etrafında dönen dünya ve onun etrafında dönen ay var. Bunların 3'ü bir hizaya geldiği zaman güneş tutulması yaşanıyor. 3 cisim normal olarak yılda 12 defa bir hizada, 12 defa da başka hizada zaten diziliyorlar ama her zaman güneş tutulması yaşanmıyor. Çünkü düzlemler arasında 5 derecelik açı var. Eğer bu açı olmasaydı, her yıl 12 defa tutulma yaşanırdı. Güneşin kütlesi, ayın kütlesinin 400 katıdır. Ayın düyaya uzaklığı ile güneşin dünyaya uzaklığı 400 kat mertebesinde. Bu sayı eğer farklı bir sayı olsaydı, yani ay dünyaya bu kadar yakın olmasaydı o zaman güneş tutulması tam güneş tutulması olmayacaktı" şeklinde konuştu.