Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası öncesinde, doğru tuz tüketimi hakkında bilgi verdi.
Günlük ihtiyacın 3 katından fazla tuz tüketiliyor
Günlük tüketilmesi gereken tuz miktarı 5 gr iken, ülkemizde kişi başına 18 gram tüketilmektedir. Tuz tüketimi öncelikle tansiyonu yükseltir, damarlardaki basıncı artırır. Tansiyon yüksekliği de böbreklere, aynı zamanda böbreğin yapısına zarar verir. Böbrekler, vücudun tuz ve su dengesini ayar. Yani vücutta fazla su olduğu zaman onların atılmasına yardımcı olur. Ayrıca potasyum-sodyum denilen tuzların vücuttan uzaklaştırılması ya da gerekli olan kıskın tutulumunu sağlar. Fazla tuz tüketilmesi, vücutta aşırı su tutulumuna neden olduğundan, bu durum böbreklere aşırı yük binmesine neden olur. Böbreklerin çalışma fonksiyonu bozulduğunda, böbrek yetmezliği ortaya çıkar.
Gizli tuz kaynaklarına dikkat!
Tuz bir noktaya kadar vücut için gerekli ve yararlı bir kaynaktır. Özellikle iyotlu tuz, guatr hastalığı oluşmasını engellemek açısından oldukça değerlidir. Burada önemli olan, tuz miktarının günlük ihtiyaca göre ayarlanmasıdır. Tuz; vücuda sadece sofra tuzuyla alınabileceği gibi, birçok gizli tuz içeren besinlerden de karşılanabilir. Özellikle tuzlu peynir ve zeytinler, salamura edilmiş yiyecekler (balık, turşu, asma yaprağı vb.), salça, kuruyemiş, işlenmiş paketli yiyecekler (sodyum glutamat içerikleri nedeniyle yoğun miktarda tuz içermektedir.
Hipertansiyon hastaları tuzu dikkatli kullanmalı
Fazla tuz tüketimi ile ilgili bilinen en yaygın hastalık hipertansiyondur. Hipertansiyon vücuttaki kan basıncı değerinin 140/90 mmhg üzerinde olmasıyla kendini gösterir. Hipertansiyon hastaları, ilaçlarını düzenli kullansa bile tuz tüketimi yine de kısıtlanmalıdır. Tuz tüketimi, vücutta su tutulumuna ve buna bağlı olarak ödeme yol açar. Ödem, herhangi sağlık sorunu olmayan kişilerde görülebileceği gibi kalp yetmezliği hipotiroidi gibi durumlarda da ortaya çıkabilir.
Tuz tüketimini azaltmak için…
Sofradan tuzu kaldırın: Son yıllarda restoranlarda masalardan tuzlukların kaldırılmasıyla, tuz tüketiminin azaltılması amaçlanmıştır. Bu sayede tüketimin %15 azaldığı tespit edilmiştir. Evde de aynı şekilde masada tuz bulundurmamak, yemeklerin tadına bakmadan tuz atma alışkanlığının da önüne geçecektir.
Baharat kullanın: Kekik, taze nane, fesleğen, maydanoz gibi tat verme özelliği olan baharatlar yemeklere aroma vereceği için tuz ihtiyacınızı azaltacaktır.
Gizli tuz kaynaklarından kaçının: Tuzlu peynir, zeytin, salamura yiyecekler, turşu, kuruyemişler gibi içeriğinde yoğun tuz bulunan yiyecekler ölçülü oranda tüketilmelidir.
Paketli gıdalara dikkat edin: Paketlenmiş gıdalarda, raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılan “sodyum glutamat” vücutta tuz olarak işlenmektedir. Bu nedenle paketli gıdaların sınırlı tüketimi ya da hiç tüketilmemesi önerilmektedir.
Sodaya dikkat: Maden suları yoğun mineral içeren sulardır. Günlük 1-2 adet tüketimi oldukça faydadır. Fakat özellikle yaz aylarında serinlemek için su yerine çok sayıda soda içilmesi, içeriğindeki sodyum nedeniyle vücut için zararlı olabilir.