MERSİN (İHA) - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, terör örgütü PKK ile mücadele konusunda Irak kanadında çok ciddi bir kararlılığın ortaya konulduğunu ve bu durumu da samimi bulduğunu ifade ederek, "Sonuçta o bebek katilleri ya silahları bırakacaklar ya da Irak'ı terk edecek" dedi.
29 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde partisinin Mersin'de yürütmüş olduğu çalışmalara katılan Bakan Tüzmen, Mersin Barosu'nu ziyaretinde gazetecilerin Irak'taki 'Terör Zirvesi' ile ilgili olarak yöneltmiş olduğu sorulara da yanıt verdi. Tüzmen, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin, terör örgütü PKK'ya yönelik; "Ya silahları bırakın ya da Irak'ı terk edin" şeklindeki çağrısını hatırlatarak, bu noktada da teröre karşı çok ciddi bir kararlılığın olduğunu gözlemlediklerini anlattı.
Söz konusu kararlılığın da sadece Irak'ın kuzeyi, güneyi, doğusu veya batısı için değil ülkenin tamamında hakim olduğunu ifade eden Kürşad Tüzmen, "PKK'nın silah bırakması, ülkeden gönderilmesi veya başka şekilde pasifize edilmesiyle bu işin çözülmesi gerektiği Irak cephesinde çok iyi bir şekilde anlaşıldı. Sonuçta o bebek katilleri ya silahları bırakacaklar ya da ülkeyi terk edecekler. Bu, Irak'taki en yetkili isimler tarafından da çok net bir şekilde dile getirildi. Ben de bunun samimi bir açıklama olduğuna inanıyorum" diye konuştu. Irak ile Türkiye arasında bölücü terör örgütü PKK konusunda, daha önce yapılan görüşmelerde belirli bir aşamaya gelindiğine dikkat çeken Tüzmen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Irak ziyaretiyle birlikte bu çalışmaların önemli bir aşama kaydedildiğini dile getirdi.
Türkiye ile Irak'ın geçmişte tek bir millet olduğunu ve 622 yıl birlikte yaşadığını hatırlatan Tüzmen, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bu coğrafyada, 3 kıtada şanlı bir tarihe imza atmış insanlarız. Oralardan geliyoruz. Dolayısıyla biz oradan geliyoruz ve konuya hiçbir zaman ayrı gayrı bakmadık. Kürt, Arap, Gürcü hangi kökenden olursa olsun, hangi dinden ve hangi dilden olursa olsun beraber yaşamaya, bir arada yaşamaya ve beraberce adaletli bir ülkeyi yönetmeye her zaman talip olmuş bir ülkenin ferdiyiz. Bizim bu tarihten gelen bilgi birikimimizin, özellikle 21. yüzyılda Türkiye'nin önünü açacağına inanıyorum."
Mersin'i örnek veren Kürşad Tüzmen, farklı kültür ve farklı dinlere mensup insanların Mersin'de bir arada ve kardeşlik içinde yaşadığına işaret ederek, bu durumun da çok büyük bir bilgelik olduğunu savundu. Tüzmen, Mersin'in önemli bir örnek olduğunu ve bu gerçekten yola çıkılarak hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bizim işadamlarımız Irak'ta kendi dillerini çok rahat bir şekilde kullanabiliyor. Suriye'de de aynı şekilde. Suriye'ye Arap kökenli iş adamlarımızı götürüyorum hiçbir sıkıntı yok.
Akrabalarıyla buluşuyorlar. Gürcü kökenli arkadaşımızı alıp Gürcistan'a gidiyoruz orada da akrabalar bir araya gelip ticaret yapıyorlar. İşte Türkiye'nin dış ticaretteki sırrı da burada. Komşu ve çevre ülkelerde bu kadar başarı kazanmamızın nedeni, kendi ülkemizdeki insanların akrabalarıyla ticaret yapmamızdır" dedi.