Yolcu uçaklarında kullanılan teknolojiler büyük gelişim gösterdi. Böylece zaman içinde havayolu ulaşımı, yolcular için dünyanın en güvenilir ve konforlu ulaşım aracı haline geldi. Yine de pek çok yolcu, uçakların güvenli ve rahat yolculuk yapılmasını hedefleyen özelliklerini bilmedikleri için yolculuk esnasında strese girmekten kurtulamıyor.
Bir uçağın tuvalet kapısı bile hayatınızı kurtarabilir. Aslında uçaklarda kimsenin bilmediği gizli güvenlik özellikleri var ve bunlardan 8 tanesini sizler için derledik. İşte o güvenlik önlemleri...
Pilotun acil durumlarda uçağı suya indirmesi gerektiğinde görselde yer alan sarı kancalar, hayat kurtarmak için kullanılıyor. Uçağın kanatlarında yer alan kancaların sayısı ve yerleşimi uçaktan uçağa değişse de hepsi aynı işi görüyor. Bu kancalar halatlar kullanılarak yolcuları cankurtaran botuna güvenle indirmeye yarıyor. Ayrıca yolcuların inişi esnasında botları sabitlemek için de kullanılıyor.
Diyelim ki uçaktaki basınç gitgide düşmeye başladı. Böyle bir durumda yolcuların başının üstündeki kapaklar otomatik olarak açılarak oksijen maskeleri geliyor. Yolcuların bu maskeleri çekerek burnunu ve ağzınızı kapatacak şekilde takmaları gerekiyor. Peki neden maskeyi aşağı çekmeleri gerekiyor?
Uçaklarda oksijen tankı yok. Çünkü uçağa yerleştirmek için çok ağır ve hantallar. Yukarıdaki panel aslında kimyasal bir oksijen jeneratörü içeriyor. Bu jeneratörler sodyum klorat, baryum peroksit ve biraz da potasyum perklorat içeren küçük bir kutu ve maske çekildiğinde üçü karışarak, kimyasal reaksiyonla oksijeni açığa çıkarıyor.
Apollo ay görevi için 1967 yılında yapılan bir test sırasında, kapsülde yangın çıktı ve üç astronot öldü. Bir araştırma kapsülün, koltuk minderlerindeki köpük de dahil olmak üzere oldukça yanıcı malzemelerle doldurulduğunu gösterdi.
Yaşanan üzücü olay NASA'nın yangına dayanıklı bir malzemeler için araştırma yapmasına neden oldu. Böylece 1984 yılında Federal Havacılık İdaresi uçak koltuklarının yanmaz malzemeden yapılmasına ilişkin yeni düzenlemeler yayınladı. Uçaktaki koltuklar yanmıyor ve her yıl 20 ila 25 can kurtardığı tahmin ediliyor.
Aleve dayanıklı koltuklardan bazılarının üst kısmında siyah veya kırmızı bir üçgen görebilirsiniz. Aslında bu küçük siyah üçgen, uçağın içerisinden kanadın en iyi bir biçimde gözlemlenebildiği yeri belirtiyor. Bu hizaya denk gelen pencereden bakarak, kanatta herhangi bir problem olup olmadığını ve gerektiği şekilde çalışıp çalışmadığını görebiliyorsunuz.
Özellikle sık uçan yolcular, uçak pencerelerinin alt kısmındaki küçük deliği mutlaka fark etmiştir. Uçak seyir irtifasına çıktığında, bu deliğin etrafında buz kristalleri oluşuyor. Peki; bu küçük deliğin ne işe yaradığını biliyor musunuz?
Bu küçük boşluk, aslında "tahliye deliği" şeklinde adlandırılabilir ve uçak pencerelerinin patlamasını engeller. Bir uçaktaki pencereler iç, orta ve dış olmak üzere üç bölmeden oluşur. Dış bölme basıncı alır, orta bölme güvenlik işlevi görür. İç kısım sadece yolcuları koruma amaçlıdır. Delik ayrıca nemin tahliye edilmesini sağlar ve böylece pencereler buğulanmaz veya donmaz.
Gece olmadan önce mürettebat genellikle kabin ışıklarını kısar ve yolculardan gölgelikleri açmasını ister. Bu, gözlerin karanlığa uyum sağlamasını sağlar ve tahliye durumunda, yolcuların gözleri dışarıdaki karanlığa alışmış olur. Işıklar açık kalırsa, gözlerin karanlığa alışması zaman alır ve hızlı tahliyelerde yolcular panikle tökezleyebilir.
Bir mürettebat üyesi, kilitli olsanız da olmasanız da, tuvalet kapısını her an açabilir. Çoğu uçakta tuvalet kapılarının dışında "Lavatory" yazan küçük bir tabela var. Bu küçük plakanın altında, kapıyı dışarıdan açan bir mandal var. Mandal acil bir durumda mürettebatın tuvalete erişmesini ve acil durumlarda yolcuya ulaşmasını sağlar.
Uçakta sigara içmenin cezası oldukça yüksek. Ancak para cezası tehdidine rağmen tuvalette görülebilen bu küllükler minimum güvenlik ekipmanlarını karşılamak için yasal olarak gerekli. Uçaktaki çöp kutuları çoğunlukla peçete, tuvalet kağıdı gibi yanıcı malzemelerle doluyor ve sigara izmaritini atmak felaketle sonuçlanabilir.