İş Kanunu’ndaki geçici madde gereğince işverenler işçisini koşulsuz bir şekilde ücretsiz izne çıkarabiliyordu. Alınan yeni kararla beraber, artık ücretsiz izin için işçiden onay alınması gerekiyor. İşçinin onayı olmadan, işveren çalışanını ücretsiz izne yollayamıyor. Ücretsiz izin dönemi artık sona eriyor.
İş Kanunu’nun geçici onuncu maddesi gereğince işverenlere getirilen ücretsiz izne gönderme hakkı, 30 Haziran’da sona eriyor. Uzatma olmaz ise bu tarihten sonra ücretsiz izin için işçinin de rızasının alınması gerekiyor.
Türkiye Haziran ayı ile birlikte yeni bir normalleşme dönemine de girdi. Bu noktada sosyal hayattaki yeniliklerle birlikte çalışma düzeninde de bazı değişiklikler yapıldı. Pandemi ile birlikte İş Kanunu'na eklenen geçici onuncu madde ile getirilen fesih yasağı, daha sonra gelişmelere göre uzatılmış ve son tarih olarak da 30 Haziran 2021 açıklanmıştı.
Fesih yasağının yani işten çıkartma yasağının olması, işverenler açısından bir zorluk oluşturacağı için yasa koyucu burada işverene tek taraflı ücretsiz izne gönderme hakkı da tanımıştı. Yasa gereği ücretsiz izin tek taraflı olamazken burada işveren ve işçinin karşılıklı rızası aranıyor. Ancak bu dönemde fesih yasağı olduğu için bu hak geçici olarak tanındı.
Bu durumda çalışanlar mağduriyet yaşayacağı için bu kez yasa koyucu nakdi ücret desteğini getirerek ücretsiz izinde olan çalışanlara karşılıksız maaş ödenmesine karar verdi. Bu sayede işveren işçiyi işten çıkartamadı ama ücretsiz izne yollayabildi, işçi de ücretsiz izindeyken son artışla birlikte aylık 1.500 TL ücret alabildi.
30 HAZİRAN’DAN SONRA NE OLACAK?
30 Haziran itibariyle fesih yasağı ve dolayısıyla tek taraflı ücretsiz izne gönderme hakkı veren geçici onuncu madde hükümleri ortadan kalkıyor. Yeni bir uzatma kararı alınmaz ise bu tarihten sonra artık normal düzene geçiliyor Kısa Çalışma Ödeneği de biteceğinden işçilerin primleri 30 gün üzerinden yatırılacak, mesailer haftalık 45 saat olarak uygulanıp maaşlar ise tam ödenecek.
Bu durumda işten çıkartma uygulaması da eskisi gibi yasalar çerçevesinde gerçekleşecek. Yine işçiler kendi istek ve kusurları dışında çıkartılırlarsa kıdem tazminatlarını yasanın çizdiği çerçeve dahilinde alacak. Ücretsiz izin uygulaması da yine İş Kanunu'nda tarif edildiği gibi yapılacak.
İş Kanunu'nun 22. maddesi "Çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından 6 işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21' inci madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir" hükmünü getirmiştir.
Ücretsiz izin işçinin ücretini almasını engelleyen bir durum olarak işçi aleyhine esaslı değişiklik niteliği taşımaktadır. Bu yüzden işçinin rızası olmadan ücretsiz izin uygulaması yapılamayacak, yapılırsa işçiye haklı fesih ile tazminat hakkı verecektir.
30 Haziran'dan sonra yapılacak işten çıkartmalarda da işverenlerin çok dikkatli olması gerekiyor. Sebepsiz yapılan işten çıkartmalarda mutlaka işçinin tazminatı tam ve zamanında ödenmelidir. Bu şekilde ödenmeyen tazminatlar için işçilerin arabulucuya gitme hakları bulunmaktadır. Sadece ekonomik sıkıntılar gerekçe gösterilerek yapılan işten çıkartmalar sebepsiz sayılacaktır. İşçiler açısından da 1475 sayılı yasanın 14. Maddesinde sayılan istisnalar dışında istifa etmek suretiyle ayrılmak tazminat hakkını öldürmektedir. Bu yüzden istifa ederken bunlara dikkat etmek gerekmektedir.
Yeni Asır'dan Faruk Erdem'in haberine göre