Bu virüsünden üstesinden gelmek bağışıklık sisteminin görevidir. Fakat virüsün tamamen vücuttan atılması mümkün değildir. Bundan dolayı bağışıklık sisteminin zayıfladığı zamanlarda ortaya çıkarak uçuk oluşumunu meydana getirir. Bulaşıcıdır; yakın temas veya öpüşme, virüsü taşıyan kişinin özel eşyalarının kullanımı virüsün bulaşmasına neden olur.
Genelde ağız çevresinde ve dudaklarda önce bir kaşıntıyla belirir. Daha sonra bir kabarcıkla kendini gösterir. İçi sıvı dolu olan bu kabarcıklar patlayıp yaraya dönüşür. Rahatsız edici bir görüntü ortaya çıkarır, acı ve ağrı verir. Gülmeyi, yemek yemeyi, konuşmayı, yemek yemeyi zorlaştırır. Çoğu insanda tekrarlar ve genelde iz bırakmadan birkaç haftada iyileşir.
Herpes simpleks isimli virüs vücuda girip enfeksiyona neden olduktan sonra sinir düğümlerinin içine yerleşir. Bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü zamanlarda çoğalır ve uçuğa neden olur. Uykusuzu kalmak, yorgun düşmek, regl dönemlerinde bağışıklığın zayıf düşmesi, aşırı güneş ışığına maruz kalmak, hamilelik ve stres gibi durumlarda virüs aktif hale geçebilir. İçi sıvı dolu olan kabarcıklar sıvı akıtıyorsa uçuk mevcut olduğu bölgenin etrafına da yayılabilir.
Stres birçok hastalıkta olduğu gibi uçuğun ortaya çıkmasında da etkili bir faktördür. Uçuğa neden olan vücuttaki virüs daima aktif değildir, stres bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açarak virüsü aktif hale getirir.
Yüksek ateş, uçuğun ortaya çıkmasındaki önemli faktörlerden biridir. Enfeksiyonların içinde bulunan virüsler, herpres simplek virüsünü tetikler. Bağışıklık sisteminin de zayıf düşmesiyle birilikte uçuk ortaya çıkar.
Vücutta adeta pusuda bekleyen herpes simplek virüsü, vücudun yorgun düştüğü ve bağışıklık sisteminin kendisiyle mücadele edebilecek düzeyde olmadığı anı kollar. Böyle bir durum söz konusu olduğunda uçuğa neden olur.
Herpes simpleks virüsü, bu virüsü taşıyan kişi ile yakın temas sonucunda bulaşır. Cinsel ilişki, öpüşme ya da o kişinin havlu, jilet gibi özel eşyalarının kullanılmasıyla virüsler, deri ya da mukozalardaki çatlak ve yaralardan vücuda girer. Sinirleri tutarak sinir liflerine yerleşirler. Sonrasında o bölgeye ait mukoza veya cilt bölgesinde lezyonlarını oluştururlar. Bu virüsler yerleştiği sinir liflerinde ölmezler. Uygulanan tedaviler bu hastalığı yok edemez, sadece hastalık oluşumunu önlemeyi veya en azından azaltmayı amaçlar.
Uçuk oluşumunu çok fazla güneş ışığına maruz kalmak da tetikler. Havanın çok sıcak ya da çok soğuk olması veya aniden oluşan hava değişimleri insan bünyesini etkiler. Bu da bağışıklığın zayıflamasına yol çar ve uçuk ortaya çıkar.
Adet döneminde kadınlar bazı hormonal değişiklikler yaşar. Buna stres de eşlik eder. Bu durum bağışıklık siteminin zayıflamasına yol açar ve bu hastalığın oluşumuna zemin hazırlamış olur.
Uçuğa neden olan virüs sinir dokularına yerleşerek kendini gösterir. Çoğu kişide ağız çevresinde görülse de bazen burun veya genital bölgede de varlık gösterebilir. Genital bölgede ortaya çıkmasına neden olan virüs ise HSV-2'dir. Uçuğa neden olan virüslerin tamamen vücuttan atılması mümkün olmasa da bazı yöntemler sayesinde uçuğun ortaya çıkmasın önlenebilir, mevcut uçuğun yayılmasının önüne geçilebilir. Uçuğa neden olan virüsün bulaşıcı özelliğe sahip olması nedeniyle bu virüsü kapmak istemiyorsanız, ortak havlu, jilet, makyaj fırçası, ruj gibi başkalarının kişisel eşyalarını kullanmaktan ve yakın temastan kaçının.
Uçuğa ne sürülür sorusuna karşılık olarak bu sorun için özel olarak imal edilmiş bazı kremler vardır. Bu kremler şu şekilde:
Sarımsağın içinde bulunan allisin maddesi enfeksiyonlara karşı verilen mücadeleyi destekler. Evde hazırlanan sarımsak küründen, bazı ilaçlardan daha hızlı ve etkili sonuç alınabilir. Bunun için 1 diş sarımsağı havanda döverek macun kıvamına getirin. Bu kürü lezyonlu bölgeye sürün. 10 dakika bekledikten sonra yıkayın. Bu işlemi günde birkaç defa uygulayın. Böylece uçuğu ne kurutur sorununuzu çözüm getirmiş olursunuz. Lezyonlu bölgenin hemen kurumaya başlamasıyla birlikte uçuğun yok olması da uzun sürmeyecektir.
Diğer bir yöntem olarak; sorunlu bölgenin üzerinde sarımsak koyun ve bölgeyi bandajla kapatarak uyuyun. Sabah uyandığınızda sarımsağı vücudunuzdan temizlerken lezyonlu kısmın kuruduğunu ve küçüldüğünü gözlemleyebilirsiniz.
Uçuk, dudakta zonklama tarzı bir ağrıya sebep olur. Buz derinin nemlenmesini sağladığından sızı ve yanma hissini alır. Bunun için bir parça buzu alıp lezyonlu bölgenin üzerinde gezdirin. Kullandığınız buzu kesinlikle çöpe atın, aynı buzun tekrar kullanılması hastalığın farklı bölgelere yayılmasına neden olabilir.
Dudakta uçuğa ne iyi gelir sorusuna cevap niteliğinde birçok doğal yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden biri de kulak çubuğunun süte batırıldıktan sonra lezyonlu bölgeye uygulanması şeklindedir. Bu uygulamanın ardından bir süre beklemeli ve daha sonra vücudu sütten arındırmalısınız. Süt, bu lezyonların büyümeden geçmesini sağlar. Günde birkaç kez uygulanabilir.
Uçuğa sirke sürmek, bölgedeki virüslerin ölmesini sağlar. Sirke ve bal antiviral özelliklere sahiptir. Bu özelliklerinden faydalanmak için bu ikiliyi karıştırıp pamuk yardımıyla lezyonlu bölgeye sürün. Macun kıvamında olan bu karışım hem uçuğun kısa sürede iyileşmesini hem de bölgenin temizlenmesini sağlar.
Limon, asitli yapısı sayesinde yaranın daha hızlı iyileşip temizlenmesini sağlar. Limon suyu kulak çubuğu yardımıyla uçuğun olduğu bölgeye sürün. Bu işlem limon ve karbonatın karıştırılması sonucu elde edilen karışımla da uygulanabilir. Biraz acı çekilmesine neden olan bu yöntem, lezyonlardan neredeyse 1 gece kurtulmayı sağlar.
Uçuğa diş macunu sürmenin bu hastalığa iyi geldiği söylenir. Diş macunu, lezyonlu bölgeyi az da olsa rahatlatır. Fakat kesin olarak iyileştiren bir yöntem değildir. Diş macunu, iltihabın kurumasını sağlar fakat tekrar çıkmasını engelleyemez.