Elektrikli araçlarda ÖTV matrahı güncellemesinden sonra, batarya ile çalışan bu otomobillerin ithalatına da yeni kurallar getirildi. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Bazı Elektrikli Araçların İthaline İlişkin Tebliğ dün Resmi Gazete'de yayımlandı.
Bakanlığın hazırladığı tebliğe göre, Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler menşeli olmayan elektrikli araçları ithal edenlerin, Türkiye'nin 7 bölgesinde en az 20 yetkili servis istasyonu kurması zorunlu olacak. Ayrıca, ithalatı yapılacak her bir marka için Türkiye'de kurulmuş en az 40 personele sahip Türkçe çağrı merkezi ile hizmet verilmesi ve ithalatı yapılacak aracın üreticisinin yurt içinde yerleşik yetkili temsilcisinin olması da elektrikli araç ithalatı için gerekli hale geldi.
Tebliğ firmaların servis ve personel yatırımı yapmalarını zorunlu kılması açısından önemli olarak görülüyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan otomotiv gazetecisi Emre Özpeynirci alınan kararın sektörü adeta karıştırdığını aktardı.
Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Özpeynirci, “Özetlemem gerekirse; Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) olan ülkeler dışından gelecek elektrikli araçların ithalatı için öyle yeni şartlar yazılmış ki, resmen “Getirmeyin!” denilmek istemiş. Üstelik sadece Çinli markalara karşı da değil, birçok yerleşik markanın elektrikli modeli de bu tebliğden nasibini almış görünüyor” ifadelerini kullandı.
“Volvo, Nissan, Toyota, Lexus, Renault, Subaru, Suzuki gibi bir çok markanın Avrupa dışında Japonya ve Çin gibi benzeri ülkelerde üretilen elektrikli modelleri de bu tebliğe takılıyor ve Türkiye’ye ithal edilmesine pek imkan kalmamış görünüyor” diyen Özpeynirci şunları kaydetti:
“Yani konu sadece Çinli markaların önüne bir engel koymaktan çıkmış, ülkemizde uzun yıllardır faaliyet gösteren hatta yatırımı olan markaları da engelleyecek bir hale bürünmüş. Ankara kulislerinden duyduklarıma göre, bu tebliğ açıkçası Togg’u korumaya yönelik bir amaçla çıkartılmış. Elbette ki Togg’un desteklenmesi önemli, ancak diğer yandan da Togg senede 20-30 bin araç satacak diye, senelerdir ülkemizde yatırımı olan, operasyonlarını sürdüren markalar açısından bir gecede alınan bir kararla oluşan ortam gerçekten de dikkat çekici. Geçenlerde de yazmıştım, 26 yıldır Türkiye’ye mevcutlar dışında yeni bir markanın yatırımını çekmeyi başaramıyoruz. İşte bunun da altında yatan en temel sebep, bir gecede alınan kararlarla ya vergilerin ya da uygulamaların değişmesi.”
Ucuz otomobil hayali kuranların hayallerinin suya düştüğünü dile getiren Özpeynirci, “Böyle bir ortamda, otomotiv gibi ağır sanayi yatırımı gerektiren sektörlerin yatırım yapmasını bekleyebilir miyiz Her zaman dediğim gibi kendi yerli markamızın olması çok önemli ve Togg’un desteklenmesi lazım. Ancak, 5-10 bin tane daha fazla Togg satmak için, liberal ekonominin taşıyıcı kolonlarıyla oynamak, böylesine “zorlayıcı” uygulamaları piyasalara dayatmak, maalesef ki yabancı yatırımcı nezdinde imajımızı aşağılara çekmektedir. Bir Togg uğruna tüm bir sektörde bu tür yıpratıcı bir yara açmak ne kadar mantıklı, düşünmek lazım. Kaldı ki, rekabetin artmasıyla vatandaş uzun zamandır hayalini kurduğu ucuz otomobil fırsatını yakalamak üzereyken, son anda gelen bu tebliğle hayalleri bir kez daha suya düşmüş görünüyor” şeklinde değerlendirmede bulundu.
“Herkes işi çözmeye, anlamaya çalışıyor. Menşei Avrupa olmasına rağmen, Çin'den araç getirenler ne olacak? Japonya'dan gelecek elektrikli veya uzatılmış menzilli modellerin durumu ne olacak? Bir sürü deli soru... Sonuçta gelecekleri bırakın, Türkiye'de hiç bir markanın veya distribütörün kendisine ait 20 tane servisi yok” derken Özpeynirci şunu da sözlerine ekledi:
“Türkiye'de kendine ait 20'den fazla servisi olan bildiğim bir Otokoç var. Artık tüm Çinli markaları onlar getirebilir…”