Üftade Hazretleri'nin 500 Yıllık Özel Eşyaları Tekkede Sergilenecek

Bursa'nın manevi dinamiklerinden Muhammed Üftade Hazretleri'nin Uludağ'ın eteklerindeki tekkesinde, zamanla yıpranmış, parçalanmış özel eşyalarının bulunduğu 500 yıllık iki sandık açıldı. Üftade Dergahı'nda sandıklarda saklanan Üftade Hazretleri'ne ait kaftan, seccade, pantolon, takke, sikkeler, makam ve çile kemerleri, tekkeye ait orijinal objeler, Kabe-i Şerif örtüsü, ipek ve kadife duvar levhalarından oluşan 88 parça eşyanın restorasyon ve konservasyon işlemi tamamlandı. Eserler, yaklaşık 2 ay sonra Üftade Tekkesi'nde sergilenecek.

Merinos Kongre Merkezi'nde eserlerle ilgili düzenlenen basın turunda güzel sanatlar uzmanları tarafından depodan çıkan sandıklarda paçavra gibi çıkan güvelerin yediği çok kıymetli emanetler görücüye çıktı. 9 ay süren çalışmalar kapsamında tarihi emanetler tek tek incelenerek, müze ortamında sergilenecek hale getirildi. Bursa'nın manevi şahsiyetlerinden Muhammed Üftade Hazretleri'ne ait eserler tarih meraklılarının ilgisine sunulacak.

CİĞER SATILAN SOPALAR DA RESTORE EDİLDİ

Bursa ve İstanbul tarihiyle bütünleşmiş kadıyken ciğer satmasıyla ünlenen Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri'nin ciğer sopaları da tamir edildi. Özel laboratuvarda restore edilen hazine niteliğindeki değerler için güzel sanat uzmanları tarafından tek tek incelenip fotoğraflandı. Desenler kağıtlara çıkarılarak arşivlendi ve objelerin üzerindeki motif ve desenler belirlendi, elektronik ortama kaydedildi. Fiziki temizlemeler, ayıklamalar yapılarak eksikleri giderilen eserler 500 yıl önceki tarihi ayrıntılarıyla bugüne taşındı. Dönemin kıyafet sistemine kadar her şey ortaya çıkaran eserler, müze ortamında sergilenecek.

Basın turunda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri'ne atfedilen ciğer sopalarının tekrar günümüze kazandırıldığını ifade etti.

Altepe şunları kaydetti: "Üftade Hazretleri'ne katıldığı dönemde ona ciğer sattırdığı düşünülen onun nefsinin terbiye ettiği sazdan yapılan sopalar vardı. Bu eşyaları herkes görebilecek. Üftade Tekkesi'nden getirilen iki sandık içinde birbirine karışmış çok objemiz vardı. Özellikle tekstil eşyaları hiç bakım görmedi. Geçen zamanlar içinde parçalanma sürecine girdi. Bunları özenli bir şekilde tek tek ayırdık. İzleyiciler bundan sonra bu manevi örtüyü tekrar yaşayacak. Sandıkların arasında sadece kaftanlar yok. Tekkenin günlük kullanım eşyalarından olan çömlekler de buradaki eserlerden birisidir. Osmanlı dönemlerine ait olduğunu düşündüğümüz çömleklerin durumu çok kötüydü. Biz kompozisyon halinde vitrinlerde yer alarak bunları sunacağız. 56'sı envarterli, 32'si etiketli olmak üzere 88 parça orjinali bozulmadan restore edildi. Üzerinde yılların getirdiği ağırlıkları yozlaşmaları kirlilikleri alındı. Bu eşyalar perişan haldeydiler. Bugüne kadar değişik ellerden geçen ve koruması sağlanamamış eşyalardı. Bütün bu serüvenin bir arada görüneceği eşyalar silsilesi oluşturuldu. Buradaki eşyalar ilk defa halkımızın önüne çıkacak."

Hz. Peygamber (sav)'in Hırka-i Şerif’ini de restore eden güzel sanatlar uzmanı Levent İnan ise çalışmaların yaklaşık 9 ay sürdüğünü söyledi.

Bu süre içinde eşyaların orijinal hale getirildiğini ifade eden İnan, eşyaların korunacağı elektronik vitrinlere yerleştirildiğini açıkladı. Vitrin sayesinde eserlerin yıpranmayacağını anlatan İnan, "Bu çalışmada biz eşyaları, aslına uygun tutmaya çalıştık. Bir şey ilave etmedik ve örmedik. Bir kumaşla birbirine bağlamadık. Yaptığımız bütün işlem o eserin onarımı ve temizlemedir. Neredeyse yırtılacak olan malzemeleri sağlamlaştırdık. Bu eserleri yiyecek olan tahtakuruları, güveler veya mikro organizmalar olabilir. Bunları içerisine almayacak özel vitrinlerimiz var. Bizim bu işlerimiz bitmez. Hep sürer. Biz manevi bekçileriz. Eserlerimiz şu anda sergilenecek hale geldi." diye konuştu.