İZMİR (İHA) – Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul’un Los Angeles ve Singapur ile birlikte internet erişiminin dünyadaki üç merkezinden biri olacağını açıkladı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği ‘İzmir’den Türkiye Ekonomisine Bakış’ konulu toplantıya katıldı. Swiss Otel’de gerçekleşen toplantıya Bakan Yıldırım’ın yanı sıra Hürriyet Gazetesi yönetimi ve yazarları, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Bakan Yıldırım, yaptığı konuşmada, İstanbul’un Los Angeles ve Singapur ile birlikte internet erişiminin dünyadaki üç merkezinden biri olacağını açıkladı. Bakan Yıldırım, bu gelişmeyi ilk kez açıkladığını belirterek, bu durumun Türkiye’nin bilişim ve internet erişiminde de stratejik bir konuma geleceği anlamını taşıdığını belirtti. Yıldırım, “İnternet Amerika’da bulundu. O zaman aynı anda aya da gidildi. 40 yıldan beri aya gidişi kimse konuşmuyor ama internet hayatın vazgeçilmezi. İnternetin merkezi Los Angeles’te. Tüm internet dağılımı buradan yapılıyor. İnternetin yönetim merkezini Ayken adlı kurum 3 noktaya interneti dağıtmaya karar verdi. Los Angeles, İstanbul ve Singapur. İstanbul Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya dağıtacak. Bu bir tesadüf değil. Bu Türkiye’nin iletişimde geldiği noktayı gösteriyor. Bu bizim için haklı bir gururdur. Keramet bizde değil, ülkemizin geldiği noktada, gücündedir. Stratejik anlamda da önemlidir bu” diye konuştu.
“TÜRKİYE KARŞILIKSIZ BİR SEVDANIN MAHKUMU OLAMAZ”
Bakan Yıldırım, küresel krizden en az etkilenen ülke olan Türkiye’nin ekonomik göstergelerini istatistiki verilerle tek tek açıkladı. Türkiye için AB’nin önemini yitirdiğini belirten Bakan Yıldırım, Türkiye’nin IMF’ye borç veren ülke haline geldiğini söyledi. Yıldırım, “Bizim ekonomiye baktım, biz nereden başladık bu işe demeye başladım. Hakikaten bizim rakamlar çift haneli, onların ki tek haneli. İşimiz zor bizim. Maastrich konuşan ülke yok, hepsi duman oldu. Hepsi bu kriterlerin altına düştü. Tek ülke Türkiye kaldı. Artık gündemde değil, ama sürekli bir şey çıkabilir. Mazeret üretebilir. AB ne zaman olur, artık Türkiye bakımından önemini ve önceliğini yitirdi. Türkiye karşılıksız bir sevdanın mahkumu olamaz. Kendi çıkışını mutlaka yolunu mutlaka bulacak, hedefine mutlaka ulaşacak. Geçtiğimiz 10 yıl Türkiye bu anlamda çok ciddi ilerlemeler kaydetti. Türkiye mayıs ayında 52 yıldır IMF ile olan ilişkisini sona erdirecek. 52 yıldır Türkiye IMF’nin verdiği kredilerle adeta terbiye edilmeye çalışılan bir ülke konumundaydı. Artık bunun sonunu görmeye başladık. Şimdi Türkiye IMF’nin küresel kriz sonrası fon oluşturmada da başvurduğu ülkelerden biri. 5 milyar dolar çekme için taahhüdümüz var. 23,5 milyar borç, 5 milyar dolar IMF bütçesine katkı. Bu dönüşüm yaşadık” dedi.
“TÜRKİYE GİTTİKÇE DAHA FAZLA ÜRETEN, BÜYÜYEN BİR ÜLKE KONUMUNA GELMİŞ”
Bakan Yıldırım, Türkiye’nin son 10 yılı hakkındaki gelişmeleri şu verilerle açıkladı:
“92-2002 milli gelirimiz yüzde 32 ancak artabilmiş. 2002’den 2012’ye kadar artış miktarı yüzde 70.32’den 70’e. Yani ülke Türkiye gittikçe daha fazla üreten, daha fazla büyüyen bir ülke konumuna gelmiş. Türkiye bugün satın alma gücüne göre 1.1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğüyle Avrupa’da altıncı, dünyada ilk G20 arasında 17’inci. İhracat 92 yılında 14.7 milyar dolar. 2002’de yüzde 45.6 on yıllık artış, ulaşılan ihracat bedeli 36.1 milyar dolar. 2012 sonunda bu oran 152.2 milyar dolara ulaşmış, artış yüzde 322. Bir önceki on yılda yüzde 45.6, ikinci 10 yıldaki artış yüzde 322. İhracatın kompozisyonunda da çok önemli bir değişiklik var. Son küresel kriz sonrasında Avrupa’nın bir türlü ekonomisi toparlanamadığı için Türkiye ihracat çeşitliliğini, portföyünü geliştirmek durumunda kaldı. İhracatımızdaki en büyük payı alan 5 ülke 92 yılında tüm ihracatımızın yüzde 75’ine tekabül ediyordu. 2002’de bu oran yüzde 47’ye, bugün yüzde 37’ye gerilemiştir. Dış ticarette önemli boyutta küresel sermaye çekilebilirken ülkemize, finansal istikrara yönelik de önemli adımları gerçekleştirdik. Döviz rezervimiz 92’de 6.4 milyar dolar, 2002’de 26.7 milyar dolar, 2012 yılı sonunda 100.3 milyar dolar. Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği yani Maastrich Kriterleri Avrupa’da yüzde onların altına düşmesine karşın Türkiye’de yüzde 18 seviyesinde. Eğer bizim böyle bir yapımız 2001 krizinde olsaydı hiçbir bankamız batmazdı. 22bankamızın hepsi dimdik ayakta olurdu. Altın hesapları da gelişti. 2002 yılında 1 milyar dolar altın rezervi varken bugün 20 milyar doların üzerine çıktı. Turizm Türkiye’nin yükselen ve büyüyen sektörü olmaya devam ediyor. 92 yılında turizmde net gelir 2.86 milyar, 2002’de 6.6 milyar dolar, 2012 yılı sonunda 21.6 milyar net turizm geliri var. Bu aslında bir itiraf da. Turizmcilere göre bu 30 milyarın üzerinde.”
Güven, istikrar ve kalkınma sayesinde Türkiye son on yılda büyük ekonomik gelişme yaşadığını anlatan Bakan Yıldırım, Türkiye’nin itici gücü olan sektörlerin de, ulaşım, enerji, turizm ve finansal hizmetler olduğunu vurguladı. Bakan Yıldırım, “Bakanlığımız ulaşım ve haberleşmeden sorumlu. Bakanlığımızın 10 yıllık verimliliğine baktığımız zaman, yaptığımız yaptırımların tutarı 140 milyar TL yaklaşık olarak. Ancak Türkiye’de yapılan tüm ulaşım ve iletişim yatırımlarına baktığınızda bu rakam 198 milyar dolar. Çünkü birçok sektör serbestleştirilmiş, özel sektör eliyle büyüme sağlanmıştır. Bunların başında iletişim geliyor” dedi.
Demiryollarına yaptıkları yatırımın son 10 yılda 26 milyar olduğunu anlatan Bakan Yıldırım, 2013 bütçelerinin 7 milyar, önümüzdeki on yıl içinde yapılacak yatırım miktarının da 45 milyar olacağını kaydetti. Yıldırım, “Demiryollarının Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar ki üç önemli dönemi var. Toplam yatırım, demiryolu ağı 975 kilometre. 50 yılda yapıldı. Son on yılda 26 milyar demiryoluna harcama yaptık. Yıllık bütçesi 150 milyondu, 2013 bütçesini 4.7 milyar olarak belirledik. Bu sadece DDY’nin bütçesi. Bakanlığımızla birlikte bu rakam 7 milyarın üzerine çıkacak. Önümüzdeki on yıl içinde demiryollarına genel bütçeden harcayacağımız miktar 45 milyar. Bir kısmı başlamış, bir kısmı başlayacak olan projeler” diye konuştu.
“HAVACILIKTA 2023 HEDEFİMİZ 375 MİLYON YOLCU”
Bakan Yıldırım, 2023 havacılık hedeflerinin iç ve dış hatlarda toplam 375 milyon yolcu olduğunu da kaydederek, “Türkiye’nin havacılık pastasındaki payı yüzde 0.42 idi. Şu anda yüzde 2.1. on yıl içinde. Kaç katı? 5 katı. Unutmayalım dünyadaki havacılıktaki büyüme yüzde 4-5 arasında yıllık. Bizimki kat kat fazla. Ben göreve başladığımda bir rapor koydular önüme. Uluslararası havacılık örgütü bir çalışma yapmış. Türkiye mevcut durumu ve gelecek on yılı. Bir rakam dikkatimi çekti. 2015’te 55 milyon iç ve dış hatlarda yolcuya ulaşabilirdi. Yani bu rakamı görünce canım sıkıldı. Bunlar herhalde Türkiye’yi tanımıyor. 70 milyonluk ülke. Havacılıkta 2015’te 55 milyon yolcu ile mi ulaşacak. Biz bu rakama on sene önce girdik. 131 milyona ulaştık. 2023 hedefimiz 375 milyon yolcu. Bu hedefi koyduk” dedi.
“İSTANBUL BATIDAN DOĞUYA GEÇİŞİN ANA MERKEZİ OLACAK”
Bakan Yıldırım, İstanbul’a yeni havaalanı yapılmasını eleştirenlere yanıt vermeyi de ihmal etmedi ve şu müjdeleri verdi:
“Berbat ediyorsunuz diyorlar yeni havaalanı için. Bir şeyi görmüyorlar. Dünya değişiyor. Servet batıdan doğuya kayıyor. Güzergahın merkezi de İstanbul. İstanbul en önemli aktarma merkezi haline gelecek. Atatürk Havalimanı’nın yüzde 60 kapasite üstü çalıştığını biliyor musunuz? Bu sürdürülebilir bir şey mi? Bu projeyi de devletin bütçesinden para almadan yapıyoruz. Yatırım miktarı ne kadar? 14 katrilyon. 14 katrilyon ne anlama geliyor? BM’ye üye 65 küçük ülkenin milli gelirinden büyük. Türkiye’nin 1953’teki milli gelirinden de büyük. Yap-işlet-devret modeliyle yapabilen bir ülke haline geldik. İzmir İstanbul otoyolunun İzmir köprüsünün ihalesini yaptık, geçen yıl. 24 Mart’ta ilk kazığı çakacağız, 2015’te acıyoruz. 3. Köprüyü de, ikinci tüp geçidi de açıyoruz 2015’te. Marmaray, Ankara-İstanbul hızlı treni de bu yılın sonu.”
“İZMİR TÜRKİYE’NİN İKİNCİ BÜYÜK EKONOMİSİ OLACAK”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, şu bilgileri verdi:
“İzmir için de hedef koyduk. 34 İstanbul 35 İzmir hedefimiz. Arada 06 var. İzmir önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye’nin ikinci büyük ekonomisi olacak. Hedefimiz bu. Altyapıyı buna göre hazırlıyoruz. Son on yılda İzmir’e yapılan yatırımların (merkezi idarenin) 9 milyar 560 milyon TL belediyeleri söylemiyorum. 3 milyar 800 milyonunu bizim Bakanlığımız yaptı. İzmirle alakalı başlattığımız projelerin miktarı 34 milyar TL 17 proje başladı. Adnan Menderes’in büyütülmesi, Ankara İzmir hızlı tren, İzmir İstanbul otoyolu, konak, Sabuncubeli Tuneli, Kuzey Ege Limanı, İZBAN ve diğerleri. İZBAN dünyanın en uzun toplu taşıma. 80 kilometrenin üzerinde. Sanırım bu yıl sonunda Torbalı’ya da uzamış olacak. Yerel ve merkezi yönetim işbirliğinin en güzel örneği. Siyaset demek bizim için hizmet demek. Arkasında hizmet yoksa olmaz olsun siyaset. Zaman, kaynak israfı olmamalı. Sert siyaset insanların muhabbetini de zedeliyor. Onun için ortak payda hizmet. A, B, C, D partisi fark etmez.”
“HAVACILIKTA 2 MİLYAR DOLAR CİRODAN 17 MİLYAR DOLARA ÇIKTIK”
Bakan Yıldırım, havacılıkta 2 milyar dolar ciro, 65 bin çalışandan 17 milyar dolar ciro, 170 bin çalışana ulaştıklarını anlatarak, “Dışarıdan pilot getiriyoruz, uçak teknisyenleri, yer ve uçuş kabin görevlileri yetmiyor. Birçok fakülte ve yüksekokul açıldı. Havacılıkta AB’nin kapısından içeri giremez iken bugün Eckart denilen otoritenin birlik dışında kabul edilen tek ülkesi. Güçlüyseniz, başarılıysanız biri şapka çıkarır elbet. Yoksa hamasi nutuklarla büyük büyük laflarla kimseye büyük olduğunuzu kabul ettiremezsiniz” diye konuştu.
Bakan Yıldırım, Afrika’nın GSMH’sinin 2.5 trilyonu bulacağını öngördükleri için Afrika’ya şimdiden 33 büyükelçilik kurduklarını ve 35 varış noktası ile altyapıyı ulaşım köprülerini kurduklarını belirterek, “Bundan sonrası ticaret erbabının, yatırımcının. Biz taşıyacağız. Oralara onları ulaştıracağız. Meyvelerini de almaya başladık. Uganda ile dış ticaretimiz birkaç yıl içinde 21.4 kat arttı. Tanzanya ile 20.4 kat artmış, Kenya ile 15.4 kat artmış. Bu çeşitliliği sağlayamasaydık, bu krizin sarmalından çıkamazdık. Yeni Pazar ve yeni yerler yeni fırsatları da beraberinde getirdi ve bu sarmaldan Türkiye çıkmasını başardı” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz