Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme BakanıYıldırım:

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Böylesine geniş düşünen, geniş bir vizyonla olaya bakan bir hükümeti 'sosyal medyayı kısıtlıyor, özgürlüğünü engelliyor' diye itham etmek en hafifinden insafsızlıktır. Çözüm yasak değil, çözüm sosyal medyanın, genel anlamıyla da internet medyasının, ana akım medyanın, yerel medyanın ve bölgesel medyanın kendi etik kurallarını, etik değer

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Böylesine geniş düşünen, geniş bir vizyonla olaya bakan bir hükümeti 'sosyal medyayı kısıtlıyor, özgürlüğünü engelliyor' diye itham etmek en hafifinden insafsızlıktır. Çözüm yasak değil, çözüm sosyal medyanın, genel anlamıyla da internet medyasının, ana akım medyanın, yerel medyanın ve bölgesel medyanın kendi etik kurallarını, etik değerlerini oluşturmasıdır. Tek çözüm budur" dedi. Yıldırım, Basın, Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce Sarıkamış'ta bir otelde düzenlenen 24. Yerel ve Bölgesel Medya Buluşması'nda yaptığı konuşmada, yasama, yürütme ve yargıdan sonra medyanın dördüncü güç olduğunu söyledi. Son zamanlarda ulusal ve uluslararası medyanın ülkede yaşanan Gezi Parkı eylemlerinde pek de başarılı bir sınav vermediğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Sosyal medya kısıtlanacak mı? Özgürlüğü elinden alınacak mı? Bu olaylar üzerine çok değil bir yılı aşkın süre önce hatırlayın o zaman bazı sosyal medya kuruluşlarıyla bir hukuki sorun yaşamaştık. O dönemde de söyledim, sosyal medya yasaklanamaz, sosyal medya özgürlük alanıdır. Sosyal medyanın yasaklanması bu mecranın tabiatına da uygun değil. Bunu açıklıkla ifade etmemize rağmen yine orasından burasından çarpıtarak sosyal medyaya yasak getireceğimiz yönünde gayretlerin olduğunu görüyor ve etik değerleri adına bunu da doğru bulmadığımı sizlerle paylaşmak istiyorum." Sosyal medyanın sorunsuz medya olmadığını belirten Yıldırım, bunu da herkesin bilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Eğer bir suç varsa bu suç gerçek hayatta da suçtur, sanal hayatta da suçtur. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesi Türkiye'nin imzaladığı, 47 ülkeyle beraber tanıdığı bugünlerde meclisimizde de onaylanacak bir belgedir. Bu belge sanal ortamda işlenebilecek suçlara karşı mücadele ve işlenen suçların cezalandırılmasını öngören tek ve en önemli uluslararası bir sözleşmedir. Burada temel yaklaşım şudur, eğer bir şey gerçek hayatta da suçsa sanal ortamda da suçtur yani insanları öldürmeye azmettirmek, hakaret etmek, isyana teşvik etmek, çocukları istirmar etmek, kin ve nefret duygularıyla insanları birbirine düşürmek... Bunların sayısını artırabilirsiniz. Ceza mevzuatımıza bakınca bunların hangileri olduğu açıkça görülecektir. Suç teşkil edebilecek herhangi bir şeyin sosyal medya kanalıyla yapılma hürriyeti de yoktur." - "İnternet bir ilaç olabileceği gibi, yerli yerinde kullanılmazsa bir zehire de dönüşebilir" Kimsenin ne iş yaptığına, ne tür faaliyetler gösterdiğine, karışıp görüşmediklerine değinen Yıldırım, "Böylesine geniş düşünen, geniş bir vizyonla olaya bakan bir hükümeti 'sosyal medyayı kısıtlıyor, özgürlüğünü engelliyor' diye itham etmek en hafifinden insafsızlıktır. Çözüm yasak değil, çözüm sosyal medyanın, genel anlamıyla da internet medyasının, ana akım medyanın, yerel medyanın ve bölgesel medyanın kendi etik kurallarını, etik değerlerini oluşturmasıdır. Tek çözüm budur" diye konuştu. Yıldırım, gazeteciliğin onurlu ve sorumluluk isteyen bir iş olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "İnternet bir ilaç olabileceği gibi, yerli yerinde kullanılmazsa bir zehire de dönüşebilir. Bunun örneklerini hep beraber yaşıyoruz. Düşüncelerimizin arkasından, orasından, burasından çekiştirerek, kimse bir mana çıkarmasın. Bugüne kadar insanımıza dürüst olduk, her şeyi açıklıkla söyledik. Dün sosyal paylaşım siteleri bizimle bir polemiğe girdiler. Benim dediğim çok basit eğer bu ülkede faaliyet yapıyorsanız, bu ülkede var olmanız lazım. Bundan daha doğal bir şey yok. Hem burada faaliyet göstereceksiniz hem külliyatlı miktarda para kazanacaksınız, tüm Türk vatandaşının sırtından kazanacaksınız, vergi dairesinin yolunu bilmeyeceksiniz, vergi dairesine selam vermeyeceksiniz. Bunu eğer bizim gençlerimiz, vatandaşlarımız kabul ediyorsa benim buna itirazım yok. Yapacağınız faaliyet ayrı şey ama çalıştığınız ülkenin hukukuna tabi olarak faaliyet göstermeniz farklı şey."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: