Ülkelere Göre Farklılık Gösteren Birbirinden Enteresan 10 Sofra ve Yemek Adabı

Toplumların yemek yeme stilleri şüphesiz kültürleriyle yakından ilgili. Bu alışkanlıkların bazıları tanıdık olsa da, bazıları bizi hayretlere düşüren cinsten. Birçoğunu ilk defa duyacağınız yemek yeme alışkanlıklarına şöyle bir bakalım dedik.

Yunanistan

Avrupa’da, sofrada otururken ellerin masadan aşağıda, mesela dizlerde durması kabalık sayılıyor. Bu anlayışın, silahla gezmenin normal sayıldığı eski zamanlardan kaldığı sanılıyor. Orta Çağ gibi herkesin silahla gezdiği zamanlarda, elleri görünebilecek yerde tutmak karşıdakine güven vermenin yollarından birisiydi.

Gel zaman git zaman, bu haklı güvenlik kaygısı bir yemek geleneğine dönüşmüş. Avrupalı komşumuz Yunanistan’da ise güvenlikten ziyade cömertlik öne çıkıyor. Ev sahibi tarafından teklif edilen ikinci hatta üçüncü tabağı kabul etmek, ev sahibine yapılan bir iltifat olarak değerlendiriliyor. Hakikaten, gelenek gibi gelenek. Varsa, ben bir tabak daha alırım komşu.

Reklam
Reklam

Etiyopya

Kara Kıta diye tabir ettiğimiz Afrika’nın insanlık tarihindeki önemi tartışma götürmez. Dünya üzerinde yerel kültürlerin hâlâ yaşayabildiği nadir yerlerden olan Etiyopya’da yemekler hiç de alışkın olmadığımız bir tarzda yeniyor. Misafirperverlik anlayışı nevi şahsına münhasır olan bu Afrika ülkesinde sofradaki insanların birbirlerine elleriyle yemek yedirmeleri bir jest olarak kabul ediliyor.

Genel kabul gören anlayışa göre, bu yöntemin amacı insanlar arasındaki güveni ve sosyal bağları tesis etmek. Afrika’nın kırsal alanlarında ise gelenekler daha sıkı. İnsanların yalnız yemek yemeleri hoş karşılanmadığı için yemek, grup halinde yeniyor. Ancak bu herkesin aynı anda yemek yiyeceği anlamına gelmiyor. Erkekler, kadınlardan ve çocuklardan önce yemeye başlarken, erkeklerin reddettikleri bir yemeğe topluluğun diğer üyeleri el süremiyor. Güzelim yemekler erkekler beğenmediği için ziyan oluyor ya.

Orta Doğu

Çoğunluğunu Müslüman ülkelerin oluşturduğu bu coğrafyada yemeklerin sol elle yenilmesi pek makbul değil. Arap coğrafyasından ülkemize gelen bu anlayışa pek çoğumuz zaten aşinayız. Sol el, kişisel temizliği sağlamakta kullanıldığı için “temiz” kabul edilmiyor. Fazlasıyla tanıdık olan alışkanlıklardan biri ise yere düşen ekmeği aldıktan sonra öpüp alna götürmek.

Reklam
Reklam

Çocukken mutlaka en az bir kere yaptığınız bu hareketle yemeğe sunulan saygı ve şükran zarif bir şekilde gösteriliyor. Ancak, ülkemizin aksine, bazı Arap coğrafyalarında yemek yerken çatal, bıçak, kaşık kullanımından hala mümkün olduğu kadar uzak duruluyor. Fazladan bulaşık çıksa da, sofra takımları candır ya.

Çin

Çin’de bir eve konuk olduğunuzda yemeğe asla ev sahibinden önce başlamayın. Ev sahibi yemeğe başladıktan sonra ona eşlik etmenizi isteyene kadar beklemelisiniz. Ayrıca masadaki her yemekten tadımlık lokmalar almak da önemli. Çinli ev sahibiniz yaptığı yemekler hakkında neler düşündüğünüzü bilmek isteyecektir. Yemeği çok beğenmiş olsanız da, bazı Asya ülkelerinde olduğu gibi Çin’de de tabağınızdakilerin tamamını bitirmek kabalık olarak kabul ediliyor.

Bu hareket, ev sahibinin sizi yeteri kadar iyi besleyemediği anlamına geliyor. Tabağın dibinde sembolik olarak bir parça yemek bırakarak yanlış anlamalara mahal vermeden akşam yemeğini sonlandırabilirsiniz. Bu Çinlileri kızdırmaya gelmez, biliyorsunuz bunlar Kung-fu bilenler insanlar neticede.

Reklam
Reklam

Japonya

Samuray dostlarımız Japonlar ikram ettikleri yemeklerin höpür höpür, iştahla yenmesini seviyor. Ancak, elinizdeki çubukları önünüzdeki yemeğe, özellikle de pirince, saplamaktan kaçının. Zira bunun kötü şans getireceğine inanıyorlar. Japonya’da dışarıda yemek zorunda kalırsanız, garsonlara kesinlikle bahşiş vermeyin. Bütün iyi niyetinize rağmen bahşiş vermek, garsona yeteri kadar para kazanamadığını ima etmek anlamına geldiği için büyük kabalık sayılıyor. Efendice bildik Japon selamını verin. Karşınızdaki garson iyi bir judocu çıkabilir, kendinizi riske atmayın.

Hindistan

Eğer Hindistan’da bir akşam yemeğine davetliyseniz, yemeğin sonunda parmaklarınızı iştahla yalamaktan çekinmeyin. Misafirin parmaklarını yalaması, yemekten nasıl keyif aldığının bir göstergesi olduğu için Hindistanlı ev sahibiniz bunu bir iltifat olarak kabul edecektir. Yalnız, yemekten sonra minnetinizi göstermek için sakın teşekkür etmeyin! Çünkü teşekkür etmek yemeğe karşılık ödenen bir bedel olarak algılanıyor. Teşekkür yerine, siz de ev sahibini bir akşam yemeğine davet edin.

Reklam
Reklam

Meksika

Meksika, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir ülke. Geleneksel yemekleri olan tacodan vazgeçmeyen bu güzel insanlar onun layıkıyla yenilmesi konusunda bir hayli ısrarcılar. Meksika’da, tacoyu çatal bıçakla yemenin büyük görgüsüzlük olduğu düşünülüyor. Tacoyu Meksikalı dostlarınıza uyarak elle yemeniz en iyisi. Ola ki Meksikalı dostlarınız gelen hesabın iki üç katını ödemeye kalkarlarsa şaşırmayın. Çünkü bu davranış Meksika’ya özgü cömertlik göstergelerinden birisi.

Şili

Şili’de bir yemeği gerçekten çok beğenmiş olabilirsiniz ancak asla ikinci tabağı istemeyin. Ev sahibinin size teklif etmesini beklemeden ikinci tabağı istemek hoş karşılanmayan hareketlerin başında geliyor. Tabii ki başka hareketler de var. Mesela, patates kızartması dahil, hiçbir şeyi elle yemeye kalkmayın, zira bir şeyi elle yemek günah sayılıyor. Şili’deki yemeklerde çatal bıçak kullanılması son derece önemli. Zaten bir daha ne zaman yolunuz düşecek, gitmişken biraz idare edin işte.

Güney Kore

Güney Kore’de sizden yaşlı birisi size içecek ikramında bulunduğunda bardağı iki elinizle tutarak uzatmak önemli bir saygı göstergesi. İlk yudumu alırken, başınızı ev sahibine dönüp o görmeden içmelisiniz. Sofrada ise, ortamın en yaşlısı yemeye başlayana kadar beklemelisiniz. Masadan ayrılmak için de en yaşlı insanı beklemeniz gerektiğini unutmadan belirtelim. Koreli dostlarımızı üzmek istemeyiz.

Reklam
Reklam

Rusya

Toprakları uçsuz bucaksız gibi görünen bu ülkede bir akşam yemeğine davetliyseniz, gerçekten şanslı sayılırsınız. Zira ev sahipleriniz büyük ihtimalle normal bir insanın yiyemeyeceği miktarda yemeği size yedirmeye çalışacak. Neyse ki bizler anneanne-babaanne evi görmüş insanlar olduğumuz için bu durumlara alışkınız.

Ev sahiplerinin aşırı yedirme isteğini kibarca reddetmeniz yeterli oluyor. Ancak masadaki her yemekten biraz tatmak ev sahiplerinizi mutlu edecektir. Yemekten sonra masanın kaldırılması, bulaşıkların yıkanması gibi işlerde yardım teklif etmeyi unutmayın. Bu teklifiniz kibar bir dille reddedilecek ama Rus ev sahipleri formalitenden de olsa yardım teklifi bekliyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinde karşılaştığınız ilginç yemek ve sofra alışkanlıklarını yorumlarda paylaşmayı unutmayın.