Ülkü Ocakları Eğitim Ve Kültür Vakfı Iftarı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin "aklın ve vicdanın alamayacağı kadar derinlik ve genişlik kazanmış olaylarla" karşı karşıya kaldığını söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezinin düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada ramazan ayının olumsuz, anlamsız söz ve hareketlere rağmen huşu içinde idrak edildiğini belirtti. "Allah'a hamdolsun ki sözlerimizle eylemlerimiz arasında ters bir orantı yoktur ve olmayacakır" diyen Bahçeli, ülkücülerin, Türk ve İslam değerleriyle donanmanın fazilet, cesaret ve şuuruna ulaşmış kutlu vicdanlar olduğunu ifade etti. Bahçeli, Türk ve insanlık tarihinin hiçbir bölmünde ülküsüz kalınmadığını vurgulayarak, kendi anlayışlarının ideolojik kaynağının buradan geldiğini anlattı. Bahçeli, hedeflerinin kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden, yabancılaştırmadan herkesi bir ve beraber görerek, geleceğin lider ülke Türkiyesi hedefine ulaşmak olduğunu dile getirdi. -"Türk kimliği saldırıların hedefindedir"- "Türkiye'nin aklın ve vicdanın alamayacağı kadar derinlik ve genişlik kazanmış olaylarla karşı karşıya kaldığını" ileri süren Bahçeli, "Düşünce, fikir ve açıklamalarıyla ramazanın manevi atmosferini kirletmeye kadar işi götüren gafiller, iftar sofralarında dedikodu yapmakta, gıybette dur durak bilmemektedir. Ne tarafından bakarsak bakalım, Türkiye zor günler geçirmektedir. Tehlikelerin hacim ve hızı ciddi düzeyde artış göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, Türkiye'nin yalnızca iç değil dış meselelerinde de ağırlaştığını savunarak, Türkiye'nin iyi yönetilmemenin sancılarını alabildiğince yaşamakta olduğunu kaydetti. Her alanda istikrarsızlık ve çöküş yaşandığını iddia eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünkü ülke tablosunda, hainlik kazanç kapısı olmuştur, millete hakaret geçer akçe haline gelmiştir. Devletin itibar ve saygınlığına gölge düşürmek sıradanlaşmıştır. Milli ve manevi değerlerimiz ayaklar altındadır. Ümitsizlik ve yozlaşma, egemenlik kurmuştur. Genişleyen sorun alanları, insanımızın huzur, esenlik ve refahının üzerine çökmüştür. Türkiye bir karmaşanın içinde kıvranmaktadır. Bizi biz yapan ne varsa baskı ve kuşatma altındadır. Türk kimliği saldırıların hedefindedir. Türk milleti onun, bunun sövgüsüne ve suçlamasına terk edilmiştir. İntikamcı ve kinci politikalar sivrilmiştir. Siyaseti kan davasına çevirenler, insanımızın arasında hendek kazanlar, birliğimizi ve kardeşliğimizi baltalamak için olan biten gücüyle faaldirler." Bölücü mihrakların gözdağlarının, sınırların hemen dibindeki oldubittilerin, kuzu sessizliğiyle izlendiğini ifade eden Bahçeli, şunları belirtti: "PKK'nın Suriye'deki uzantıları, Türkiye'de ağırlanmaktadır. Kurulacak yeni bir özerk bölge için söz alınıp verilmektedir. Teröristlerin gönlü hoş tutulmakta, sırtları sıvazlanmakta ve ellerinden tutulmaktadır. Açıktır ki siyasi zihniyet resmen çuvallamış, resmen Türk milletinin karşısına geçmiştir. Şu rezalete bakınız ki bir ay sonrası için verilen terörist saldırı randevularına karşı kimseden herhangi bir ses işitilmemektedir. Teröristler tehdit ettikçe, devlet, hükümet yetkilileri sinmektedir. Kandil'den, İmralı'dan eylül ya da ekimle ilgili felaket senaryosu işitildikçe, sorumluluk mevkiini işgal edenler sır olmakla kalmayıp, saklanacak yer aramaktadırlar. PKK, PYD gözleri kör etmiş, akılları baştan almıştır. Teslimiyet her tarafa yayılmıştır. Bölücü terör örgütünün paçavraları artık ulu orta vatanımızın bir bölümünde dikilmeye başlanmıştır." -"Gezi Parkı gerilimi sürekli canlı tutulmak istenmektedir"- Türk gençliğinin birtakım zorluklar yaşadığını belirten Bahçeli, mayıs ayının sonundan itibaren başlayan Gezi Parkı olaylarının Türkiye'de birçok şeyin üzerini açtığını kaydetti. Bahçeli, iç politikada baş gösteren otoriter heveslerin ve dış politikada vasat bulan hayal kırıklıklarının üst üste biriktiğini ve bir yolla da açığa çıktığını dile getirdi. Siyasetin doğasına uygun olmayan ötekileştirici dilin, tepkisellikleri kışkırttığını ve toplumsal tansiyonu yükselttiğini anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Siyasi sorumluluk sahiplerinin alttan alta olayları provake eden kurnazlığı, cepheleşmeyi özendirici yöntemlerini ilave ettiğimiz takdirde çok ciddi sosyal ve siyasal bir maliyetle karşılaşılacağı ayan beyan ortadadır. Halen hükümetin Gezi Parkı'nı okuyamadığı, tepkilerin mihverini, itirazların menşeini, şikayetlerin merkezini kavrayamadığı veya kavramak istemediği görülmektedir. Anlaşılan Gezi Parkı gerilimi sürekli canlı tutulmak istenmektedir. Siyasi kaygılarla birlik ve beraberlik hukukuna darbe vurmak, sakatlamak acımasız ve ilkel bir tercih olmanın ötesinde, öngörülmesi mümkün olmayan sapmalara ve kaoslara da çanak tutacaktır. Şimdilerde yapılan da tamamen budur. Şayet bir iktidar sokakla direkt konuşmaya, direkt temasa başlamışsa korkuya kapılmış ve meşruiyet zeminin kaybediyor demektir. Sertleşen her iktidar, ceberut kesilen, dikta merakına düşen her siyasi yönetim ya toplumsal yapıyı mahvederek demokrasiyi esasta dinamitleyecek ya da sonunu hazırlayacaktır. Unutmayınız bir hükümet evhamlıysa vehimler içinde yüzüyorsa kuruntulara saplanmışsa ve sanal tehditlerle oyalanıyorsa bitişten önceki son viraja gelmiş demektir. Demokratik nitelikli yasal protestolara katılan gençlerin burslarını kesme hazırlığı yapmak, sokak aralarına jurnal kutuları koymak, stadyumlardaki protestolara yasaklar getirmek ne demokrasiyle ne de insanlığın bu çağdaki kazanımlarıyla bağdaşmamaktadır. İnsanlarımızın birbirini ihbar etmesini beklemek, hafiyeciliği ve köstebekliği kurumsallaştırmak tarifi ve affı olmayan geriliktir." Bahçeli, Türk gençliğinin enerjisini ve potansiyelini heba etmeden sandıkta gücünü göstermesi gerektiğini söyledi. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz da temsilciliklerinin ramazan ayı boyunca Türkiye'nin dört bir yanında vatandaşlarla bir araya geldiğini bildirdi. İftara, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin ve birçok partili katıldı.