Konuyla ilgili bir açıklama yapan Türkiye Gazetesi Hastanesi'nden Opr. Dr. Hanefi Çakır, çok sayıda ışıklı dalga boyları olduğunu, bunlardan en önemlisinin ise ultraviyole ışınlarının göze verdiği zarar olduğunu belirterek, "Güneşin göze daha dik olarak geldiği alerjik konjektivit etkisiyle göz nezlesi oluşabilir. Bunlar karşımıza genelde kızarma, sulanma ve batmayla gelebilir. Bunların etkisi daha kısa ve daha azdır; ama bir de gözdeki ultraviyole ışınlarına bağlı olarak özellikle gözün merceğinde katarak oluşabilir. Uzun vadede katarak oluşumunun ultraviyoleyi filtre eden güneş gözlüklerinin kullanılmasını daha çok tavsiye ediyoruz. Hiçbir vatandaşımızın direk güneşe bakmasını istemeyiz. Bakması halinde görmede önemli olan retinada kısa süreli odak değişimi meydana gelmektedir. Biz buna gözde güneş yanığı da diyoruz" dedi.
Opr. Dr. Çakır, güneşin zararlı ışınlarından korunmak için, güneşe direkt bakmamak gerektiğine dikkat çekerek, "Güneşe direkt bakmadıktan sonra böyle bir etkisi söz konusu değildir. Uzun süre güneş altında olan insanların yansımayla birlikte maruz kalacakları ışınlardan korunmak için ultraviyole ışınlarını filtre eden güneş gözlüklerini tavsiye ediyoruz. Alerjik konjektivit bir nevi göz nezlesi olan hastalarımıza da renk oranı daha yüksek olan güneş gözlüklerinin kullanılmasını tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için her hastanın ayrı bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Çakır, "İlk başta hekime gitmek gerek. Hekimin bulduğu tabloya göre hastasını kısa sürede tedavi eder. Kalıplaşmış bir tedavi yöntemi söz konusu değil. Öncelikle güneşe direkt bakmasınlar. Özellikle bahar ve yaz aylarında güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde güneş gözlüğü taksınlar" şeklinde yanıt verdi.
Opr. Dr. Çakır, bu tür hastalıklarda güneş gözlüğünün fonksiyonunun yüzde 30 olduğuna dikkat çekerek, "Hekim tablosuna göre alerjik oranı düşükse, güneş gözlüğüyle tedavi edebilir. Ama ağır bir tabloyla karşılaşıldığı zaman yüzde 50'ye varan filtreli gözlüğün yanında damlatılması için ve ağızdan alınması için ilaç verilebilir. Çok ileri bir durumda iğne bile yapabiliyoruz" diye konuştu. Op. Dr. Hanefi Çakır, göz enfeksiyonları hakkında ise şunları söyledi:
"Ellerin yüzlere sürülmesi nedeniyle mikroplar gözlere geçiyor ya da sonbahar ve bahar sonrası gribal enfeksiyon oluşuyor. Ondan mikrop göze ulaşabiliyor. Denizde de
mikroplar göze bulaşabiliyor. Aslında önemli olan hijyene dikkat etmek. Erken tedbir alınırsa, göz hastalıkları önlenebilir."
Konuyla ilgili görüşleri sorulan vatandaşlardan çoğu, güneş gözlüklerini bilinçli kullanmadıklarını söyledi.
İHA