Duayen spor yazarı Hıncal Uluç, bugün Fotomaç'ta yer alan yazısında, Galatasaray'ın iyi futbol oynamadığını belirtirken çarpıcı ifadeler kullandı. Uluç'un konu ile ilgili ifadeleri şöyle:
"Kural şu; futbolun iyi oynanması, futbolun göze hoş gelmesi, futbolun seyirci toplaması için iyi futbol gerekiyor. Tottenham-Everton maçında bir tek boş yer yoktu. Bunlar şampiyonluğa oynayan takımlar da değil üstelik.
Çünkü seyirci iyi futbol istiyor. Niye?
1- Futbolcu, kendini yere atıp maçın 1 dakika, 2 dakika durmasına sebep olmuyor.
2- Hakem zırt pırt faul çalmıyor. Oyunda devamlılık sağlanıyor. Maçı durdurmak açık-seçik oyunun kalitesini düşürür.
"KALİTE DÜŞERSE KİM KAZANIR?"
Şimdi biz seninle oyun oynuyoruz. Futbol değil, herhangi bir oyun... Benim oyuncu kalitem 10, senin oyuncu kaliten 100... Oyunun kalitesi 100 üzerinde oynandığında kim kazanır?
Ben kazanırım. Benim seni yenmemin bir tek yolu var, oyunun kalitesini 10'a indirmek. Oyunun kalitesi nasıl düşer futbolda; durdukça düşüyor.
Yani oyunun durması kimin lehine; kötü takımın lehine... Kimin aleyhine; iyi takımın aleyhine...
"BURAK 8 TAKLA ATACAK, SABRİ HAKEMİN ÜZERİNE KOŞACAK..."
Galatasaray oyun kuramıyor, en büyük sebebi; Galatasaray'ın SAH-TE-KAR futbolcuları... Burak 8 takla atacak, Tarık 3 takla atacak, Sabri hakemin üzerine koşacak. Bunların hepsi oyunu durduruyor. Oyun 30 saniyede bir durursa Galatasaray nasıl oyun kuracak?
Bakın İngiltere maçına; adam tekmeyi yiyor, düşüyor. Hakem faulü çalıyor, o yerde yatan, hakem düdüğü çaldığı anda ayağa fırlıyor, oyunu hemen başlatıyor. Hemen...
Sanki durmamış gibi. Çünkü oyunu hızlı oynamak iyi takımın lehine...
"TRİBÜN BOŞ OLURSA NEREDEN PARA KAZANACAKSIN?"
3- Oyunu hızlı oynamak tribünlerin lehine.
Adam da o bilinç de var. 'Ben Tottenham'ı yeneyim' diye düşünmüyor. 'Mesele, bu tribünün dolu olması...
Bu tribün dolu olursa ben bu maaşı kazanırım' diye düşünüyor. NBA'de de prensip o değil mi? Kendi galibiyetlerinden önce tribünlerin ve televizyonların önü dolarsa eğer 50 milyon dolarlık anlaşma yapacağını biliyor adam; şampiyon olursa değil. Onun için de NBA'yi üst düzeyde tutmaya uğraşıyor bütün NBA basketbolcuları ve yöneticileri... Tarık'ın haline bak! Bu geleceğin yıldızı olacak da... 'Püf' yapıyor birisi, üç takla atıyor yerinde!.. Hayda beklesin, dursun da oyun soğusun. Soğuyan oyun bitirir. Galatasaray'ı bitirir!.. Bunun farkında değil. Çünkü bunu ona kimse söylemiyor.
"ANTRENÖRLER BU NUMARALARA SESSİZ KALIYOR
Galatasaray'ın antrenörü olacak Fatih Terim, Galatasaray'ın antrenörü olacak Roberto Mancini, Galatasaray'ın antrenörü olacak Cesare Prandelli 'Kendini yere atıp, böyle üç takla atıp oyunu durduranı, bekleteni, soğutanı oyarım' demiyor!
Maç başlıyor, daha saniye 30; Çatladıkkapıspor'un kalecisi değil, Galatasaray'ın kalecisi Muslera, topu kaç saniyede elinden çıkarıyor? Autu kaç saniyede atıyor Muslera?
Ağır, ağır, ağır... Kırk yılda bir hızlı oyuna sokuyor, gol oluyor. O zaman yazıyorlar 'Muslera asist yaptı' diye!.. Peki ötekiler; öldürdükleri?
Bir kişi Muslera'nın kulağından çekip, 'Kardeşim, sen Galatasaray'ın kalecisisin.
Galatasaray galip durumda olsa bile bunu yapmaya hakkın yok. Bak tribünler bomboş senin yüzünden' demiyor! Muslera da 30. saniyeden başlıyor oyunu yavaşlatmaya...
"OYUNU DURDURMAK İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR"
Düşünün, Muslera'nın sarı kart gördüğü kaç maç var? Galatasaray kalecisi vakit öldürmekten sarı kart görür mü! Muslera'dan başlayarak bütün Galatasaraylı futbolcular oyunu durdurmak için ellerinden geleni yapıyorlar!
Rakip kızarmış ekmeğini getirmiş, Galatasaray da üstüne çok güzel tereyağını sürüyor.
Bunu anlatmıyorlar mesela... Bakalım Hamza anlatacak mı? Daha böyle neler var. Taffarel gibi kaleci antrenörü var Galatasaray'ın...
Kornerlerde, duran toplarda arka direkten yediği golün hesabı yok Muslera'nın!..
Hâlâ arka direğe bir adam koymuyorlar!
Muslera'nın gözünün gördüğü ön direkte bir adam var, görmediği arka direkte adam yok.
Oradan gol yiyor Galatasaray habire!.. Kaçıncı golü yediler! Demiyor ki 'Biz kardeşim arka direkten habire gol yiyoruz. Bari arka direğe de adam koyalım.' 'Hamza kardeşim bak bunları kimse Galatasaray'a öğretmedi. Bari sen öğret' diye madde madde yazacağım."