Uludağ botanik müzesi gibi

BURSA (İHA) - Türkiye'nin önde gelen turizm merkezlerinden biri olan Uludağ'ın, botanik müzesi niteliği taşıdığı bildirildi.

Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ, biyolojik zenginlik sayesinde yazın da tabiat meraklılarına hitap ediyor. Türkiye'deki bitki potansiyelinin yüzde 10'unu bünyesinde barındıran Uludağ, 9 bini aşkın bitki türünü bünyesinde bulunduruyor. Turizm İl Müdürlüğü, Uludağ'daki bitki çeşitliliğini ve özelliğini ortaya çıkarmak amacıyla "Uludağ Alpin Çiçekleri" isimli bir kitap bastırdı. Dünyada sadece Uludağ'da yetişen 30 bitkinin de türlerine yer veren kitapla yerli ve yabancı tabiat meraklılarının ilgisinin çekilmesi hedefleniyor. Uludağ Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürcan Güleryüz'ün yıllarca süren gözlem ve fotoğraflarından oluşan kitap, Türkçe ve İngilizce olarak hazırlandı. 100'ü aşkın Uludağ çiçeğinin tanıtıldığı kitap, dünyanın önde gelen kütüphanelerine de gönderildi.

Reklam
Reklam

13 YILDIR ULUDAĞ'I KARIŞ KARIŞ GEZİYOR Uludağ'ı 13 yıldır her yaz karış karış gezen ve bitki çeşitliliğini araştıran Uludağ Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürcan Güleryüz, sahip olduğu bitki çeşitliliği sayesinde Uludağ'ın Türkiye'nin Amanos ve Kaz dağları gibi doğal botanik müzesi niteliği taşıdığını söyledi. Güleryüz, "Dağın eteklerinden zirveye doğru değişen iklimsel özellikler sebebiyle, biyolojik çeşitlilik oldukça fazla. Uludağ'ın orman kuşağının üzerinde yaptığım çalışmalarda dağın bitkisel yönden çok zengin olduğunu gözledim. Mart ayında alt kademelerde başlayan uyanma, yaz boyunca zirveye kadar devam ediyor. Özellikle orman kuşağının üzerinde yeralan ve pek çok kişi tarafından kıraç olarak görülen sub-alpin ve alpin kuşaklarda çok zengin ve bu bölgeye özgü nadir bitki türleri yayılış gösteriyor" diye konuştu.

Uludağ'daki bitki çeşitliliğinin önemine de dikkat çeken Doç. Dr. Güleryüz, Avrupa kıtasında yayılış gösteren bitki türü sayısının 12 bin, Türkiye'de ise 9 bin olduğunu belirterek, "Bu rakam, Uludağ'da bin civarındadır. Bizim endemizm diye nitelendirdiğimiz, dünyada sadece belirli bir bölgede yetişen bitki çeşitliliği açısından ise dünyada sadece Türkiye'de yetişen bitki sayısı 3 bin iken, bu rakam Avrupa kıtasında 2 bin 500, Uludağ'da ise 30. Bu durum, Türkiye ve Bursa için müthiş bir potansiyel" dedi.

Reklam
Reklam

ZENGİNLİK TEHDİT ALTINDA Uludağ'daki biyolojik zenginliğin zirvede oteller, dağın eteklerinde ise gecekondular tarafından tehdit edildiğini anlatan Doç. Dr. Güleryüz, biyolojik zenginliklere de tarihi miras gözüyle bakılması gerektiğini ifade etti. Güleryüz, "Uludağ için endemik olan, Uludağ kök narı, dünyadaki en yaşlı ağaç topluluklarından biri. Dolayısıyla, yabancı bilim adamları ile tabiat severlerin görmek isteyeceği en önemli bir tarihi miras. Uludağ'ın şimdiye kadar hep kış turizmiyle ilgili yönü dikkate alındı. Doğu turizmi içinde Uludağ müthiş bir kaynağa sahip. Bunun için, Uludağ'da belirli merkezleri turizm merkezi ilan etmektense, biyolojik zenginliğin korunması en akılcı çözüm" şeklinde konuştu.

Güleryüz, geçtiğimiz ay içerisinde bir öğrencinin yüksek lisans tezi için bitki aramaya gittiği Uludağ'da mahsur kalmış ve jandarma ekipleri tarafından kurtarılmıştı